Belgrad Kalesi olan Kalemegdan şehrin en alıcı noktasını sorarsanız burası derim.Kale ve Meydan kelimelerinin birleşiminden oluşmakta ismi.
Osmanlı egemenliği dönemimde konulmuş ismi ve günümüze kadar 1 harf değişerek gelmiş, Kalemegdan şeklinde. Burası gerçekten tarihi anlamdaki en etkileyici yerlerinden birisidir. Belgrad’lıların da çok gurur duyduğu, turistlerin mutlaka görmesini istediği yerdir.
Kalemegdan şehrin hemen merkezinde, ana cadde ise Knez Mihailova’nın sonunda yer alıyor. Kalenin içerisinde müzeler, parklar, anıtlar, galeriler, heykeller bulunan ve enfes Belgrad manzaraları sunan 53 hektarlık bir alana konumlanmış olan Belgrad Kalesi, tarihte yüzden fazla kez istila edilmiş.
1521 yılında Kanuni Sultan Süleyman Han öderliğinde Osmanlı İmparatorluğu sınırları içine katılmış.Ortodoks nüfusun bir kısmı da İstanbul’a bugün Belgrad Ormanı bölgesine gönderiliyor. İstanbul’da bir ormanın adı acaba niye Belgrad diye düşünmüş müydünüz? Belgrad demek, koskoca bir tarihin yaşadığı kent demek. Şuanda oldukça stratejik bir alana inşa edilmiş, Belgrad’ın en önemli yapısı Belgrad Kalesi’nin önündeyiz. Sava ve Tuna nehirlerinin kesiştiği noktaya kurulan, Osmanlı’nın kokusunu, izini bugün bize sunan meşhur kalesine ayak basacağız.
Kalenin içerisindeki Osmanlı eserlerini bir bir buluyoruz, Kalemegdan, Şumadiya’nın bitişinde yer alır. Uçurum gibi sırt bir konumda, Tuna’ya Sava nehrinin karıştığı alandadır. Burası Belgrad’ın en güzel, görülmeye değer bölgelerin başında gelir. Büyük Savaş Adası’nın da bulunduğu yer burasıdır. Tuna nehri ile Sava nehirlerinin kesiştiği noktada yer alan önemli bir kale. Kalemegdan, Kuzey ve kuzey doğusunda Dorçol (Dörtyol) ve doğusunda Eski Şehir (Stari Grad) sınırlarının içinde yer alır.
Tarihte varolan birçok medeniyet bu kaleye sahip olmak istemiş. Osmanlı’dan önce Avusturya ve Macaristan Krallığı burada hüküm sürmüş. Muhteşem Süleyman önderliğindeki Osmanlı ordusu 1521 yılının Temmuz ayında kuşatmaya başlıyor Belgrad’ı 1 ay gibi kısa bir sürede daha fazla Osmalı’ya karşı koyamıyor ve Muhteşem Süleyman’a teslim oluyor.
Arkamızda bulunan Belgrad Kalesi’nde, Osmanlının izlerini bugün hala görmek mümkün. M.Ö. 85 yılında Romalıların ilk taşı koyması ile Kale yükseliyor. Osmanlılar buraya geldiği zaman kaleyi geliştiriyorlar. Osmanlıların yaptırdığı muhteşem eserler var kale içinde. Hanlar, hamamlar, saat kuleleri gibi bir sürü eser şimdi bizi bekliyor.Tarihte yıllar boyu Osmanlı’ya ev sahipliği yapan Belgrad, bir çok güzel eserleri barındırıyor kalbinde.
Kale Meydanı’na yani Belgrad Kalesi’nin olduğu noktaya baktığımızda çok güzel bir manzara ile karşılaşıyoruz. Osmanlı’ların 357 yıl hüküm sürdüğü bu topraklar bugün de özellikle Türklerin uğrak noktası. Vize istemiyor oluşu zaten ayrı bir güzellik. Burası şu anda dünyanın en çok ilgi gören kentleri arasında yer alıyor. Bize göre şehrin en önemli yeri burası. Ve işte şu anda Osmalının yadigarı, Osmanlıları sonuna kadar his ettiğimiz meşhur Belgrad Kalesi’nin içerisindeyiz.Kanuni Sultan Süleyman’nın işte bu yoldan geçtiği söyleniyor.
Kale Meydanı’nda her yer Osmanlı etkisini yaşıyor.Tarihin içerisine, kalenin ana üsüne yol almaya devam ederken özellikle hendekler dikkat çekiyor. Tarihte, bu hendeklerde su yokmuş, ama kuru samanlarla bezeliymiş hendekler. Düşmanın geldiğini haber alan kaledeki askerler, hemen o samanları aleve verirlermiş. Yani kaleyi ateşlerle korurlarmış.Bu güzel ve anlamlı topraklar ancak 1521 yılında Osmanlılara dahil edildi. Muhteşem Süleyman 250 000 askeri ile kaleye dayandığında, 28 Ağustos tarihinde bu topraklar fethedildi. Tarihte bütün medeniyetlerin sahip olmak istediği topraklar olan Belgrad’dayız ve kalenin içindeki en önemli noktalardan birindeyiz. Romalılar, Bizanslılar, Avusturya – Macaristan Krallığı, Osmanlılar ve daha aklıma gelmeyen birçok medeniyet bu toprakları ellerine geçirmek için çaba sarfettiler. Özellikle Osmanlılar, Kanuni Sultan Süleyman zamanında yüzünü Avrupa’ya dönmüştü. Ama Avrupa’ya ilerlemek için önce Belgrad’ı almaları gerekiyordu.