Makedonya Türklerinin İlk Partisi “Cemiyet” » Boşnak HaberBoşnak Haber

27 Nisan 2024 - 04:04

Makedonya Türklerinin İlk Partisi “Cemiyet”

Makedonya Türklerinin İlk Partisi “Cemiyet”
Son Güncelleme :

20 Aralık 2023 - 23:31

Makedonya Türklerinin İlk Partisi “Cemiyet”

CEMİYET  (İslam Muhafazay-i Hukuk Cemiyeti) 1919-2019

Fahri KAYA 

“Gün Bugün” Yeni Balkan Yayınları

Birinci Dünya Savaşı’nın sona varması ve 1919 yılında Paris’te, Versay Anlaşması’nın imzalanmasından sonra, Makedonya’yı da içine alan Sırp, Hırvat ve Sloven Devleti kurulmuş, böylece üç ulusun çok eskiden var olan dilekleri gerçekleşmişti. Üç millet tarafından kurulmasına rağmen yeni devlette Sırplar, daha doğrusu bunların Karacorce hanedanlığı egemendi. Diğer taraftan, devletin sınırları içine giren öteki uluslar, örneğin; Karadağlılar, Boşnaklar, Makedonlar ve diğer halklar devletin bünyesi dışında bırakılmış ve her türlü milli ile siyasi haklarından yoksun kalmıştı. Yeni devletinkurulduğu ilk günlerde Makedonya Türkler’i bir şaşkınlık içindeydi.

Yeni rejim, kendilerini beşyüz küsur yıl egemenlik altında tutulan Türkler’e, Osmanlı devletinin kalıntılar olarak bakıyor ve her şeyden önce ellerinde bulunan mal-mülkünü almak için baskılar yapıyordu. Yeni yöneticiler, Türkler’in ekonomik olanak ve güçlerini kısıtlamayla kalmıyor tamamen çökmelerini ve bunlardan bir an önce kurtulmak istiyordu.

Ama bu yeni, biraz da belirginsiz, zor durum uzun sürmedi. Devletin yapısını kurmaya başlayınca yeni yöneticilerin, egemen olmayan topluluklara karşı tutumları yavaş yavaş değişmeye ve bu alandaki siyasetlerine yeni boyutlar vermeye başlıyor. Anayasayı getirecek olan Millet Meclisi için seçimlerin ilan edilmesiyle yapmaca da olsa, memlekette gün geçtikçe daha iyi bir havanın estiği seziliyordu. Seçimlere katılmak için rejime bağlı veya bunun aleyhinde olan partiler koruluyor, seçmen olarak her kişiye karşı saygınlık artıyordu. O yıllarda Makedonya’daki Türkler’in küçümsenmeyecek kabarık olduğundan yeni kurulan siyasi partiler, Türkler’in oylarına ayrıca büyük bir önem veriyordu. Türkler’in oylarına önem veren partilerin başında da, Kral hanedanlığına yakın, yönetimde bulunan Nikola Paşic’in Radikal Partisi vardı.

Ama, 1920 yılı Millet Meclisi seçimleri önünde Demokratlar, Cumhuriyetçiler ve Komünistler olmak üzere öteki partiler de Türkler arasında etkinliklerini artırmaya çalışıyordu. Makedonyada’ki Türk – Arnavutlar’ın oylarını kazanmak kampanyasının sert olduğunun farkına varan en eski ve en büyük Radikal Partisi yöneticileri, partilerinin sadece bir Sırp burjuva partisi olmadığını göstermek için proğramlarında kimi değişiklikler yaparak, partilerinin din ile milli ayrıcalık yapmadan herkese açık olduğunu; herkese eşitlik tanıdığını, ama her üyeden de kıral hanedanlığına karşı itaat ve saygılı olmalarını istediğini bildiriyordu.

Kurulan yeni devlette ilk seçimlerin gerçekleşmesinden bir yıl önce yapılan nüfus sayımına göre bugünkü Makedonya sınırları içinde yaşayan 586,864 kişiden 112.924 Arnavut, 102.421 Türk ve 1.543 Müslümandı. Bu oldukça büyük bir yüzdelikti. Bu gerçeği göz önünde bulundurarak Radikal Partisi, Makedonya’daki etkinliğini güçlendirmek ve Müslümanlar arasında güven kazanmak için partinin önde gelen birkaç yöneticisini güneye gönderiyor.

Türk ve Arnavutlar’ın oylarını kazanmak için Makedonya’daki Komünist Partisi de çok ciddi etkinliklerde bulunuyor. Çoğunlukla işci ve küçük esnaf kitlerine dönük olan bu partinin, Türkler ve Arnavutlar arasında başarılı olmasında, diğerleri arasında, o dönemin önde gelen Türk aydını, eski sosyalist, Ferit Bayram’ın büyük katkısı var. Büyük bir otorite ve saygınlığa sahip bu eylemci, Anayasayı kabul edecek Meclis için seçimlerin yapılmasından önce, Üsküp Belediyesi için yapılan ve oldukça sert geçen seçimlerde, Komünist Partisinin adayı olarak şehir belediyesinin başkanlığına seçiliyor, daha sonra da Yugoslavya Millet Meclisine giriyor.

Millet Meclisi için seçim önü kampanya sertleşirken Türk, daha doğrusu Müslüman olaylarının dağılacağından korkan Radikeller, Bosna’da kurulan Yugoslavya Müslüman teşkilatına benzer bir partisinin Makedonya’da da kurulmasını uygun buluyor. Perde ardından da olsa, yardımda bulunacaklarını vaad ederken yeni partinin kurulmahazırlıklarını hızlatıyor. Böylece, 1919 yılında, Makedonya Türk ve Arnavutlar Üsküp’te “Cemiyet” adında bir siyasi parti kuruyor.

Kimi tarihciler bunu bir Türk Partisi, kimileri Türk – Arnavut Partisi, kimileri de Müslüman Partisi olarak adlandırır. O yıllarda rejim “Güney Sırbistan’da”, yaşayan Türkler’in ve Arnavutlar’ın milli kimliğini önemsemediğinden, daha doğrusu uluslar sorununu hep arka planda bıraktığından Türkler ve Arnavutlar sadece dinesaslarına göre parti kurabilirdi. Bu nedenden resmen “Cemiyet” Müslümanların partisiydi. “Güney Sırbistan Müslümanlarının Kongresi” olarak adlandırılan partinin kuruluş toplantısına, 64 delege katılıyor. Partinin kurucusu ve ilk başkan Necip Draga’dır. Ama çok geçmeden partinin başına kardeşi Ferat Bey Draga geliyor. Kurucuları arasında da, ünlü beyler, zengin tüccarlar ve ad yapmış ulema bulunuyor. Ama zamanla, özel olarak kardeşi Ferat Bey Draga’nın milliyetçilik yönündeki kimi konuşmalarından sonra, ağa ve beyler ile ulemadan bazıları “Cemiyet”ten uzak kalıyor ve parti çok dar bir yönetici kadronun elinde kalıyor.

Partinin kuruluş kongresinde birçok önemli kararlar alınıyor. Delegeler, diğerleri arasında, “Cemiyet” üyelerinin Anayasa Meclisi için yapılan seçimlerde oylarını Müslümanların haklarını tanıyacak ve koruyacak partiye vermek için sözleşiyor. Delegeler, nerde olurlarsa olsunlar, Müslümanlara her yerde dini özerkliğin sağlanmasını da arıyor. “Cemiyetçiler” İstanbul’daki halifelikle yollarının kesilmemesini; alınan vakıf malların vakıflar heyetleri tarafından yönetilmek üzere iade edilmesi; Sırp, Hırvat ve Sloven devletinin Müslüman okullarının yönetimine karışmamasını; Müslüman çocukları için Sırp okullarına gitmenin zorunlu olmamasını; Müslümanların yaşadıkları bölgedeki seçmen listelerinde Müslüman adaylarının da yer almasını; Toprak Kanunu’yla alınan arazinin en geç bir yıl içinde ödenilmesini ve işlemek isteyenlere daha fazla toprağın bırakılması gibi birçok hakların verilmesini istiyor.

Zamanla, “Cemiyet” Makedonya ve Kosova’daki Türk ve Arnavutları, din birliği yüzünden tamamen Boşnak Müslümanların egemenliği altında kalmamaları için de savaşıyor. Buna göre, “Cemiyet”in sadece idare olanlara hizmet etmek ve mallarını koruyabilmek için ağa, bey ve tutucu hocalar tarafından kurulmuş bir parti olduğuna dair, İkinci Dünya Savaşı’ndan sonra yapılan değerlendirmeler doğru değildir; çünkü programlarından ve daha sonraki etkinliğinden görüleceği gibi, gerektiği kadar geniş halk tabakalarının çıkarları için çalışmasına rağmen “Cemiyet”, Türk ve Arnavutlar için olumsuz bir parti olarak nitelemez. Tam tersine “Cemiyet”in, siyasi olduğu kadar psikolojik, daha doğrusu Makedonya’daki Türkler’i yüreklendirme açısından olumlu bir yönü vardır. Artı, Osmanlı Devleti’nden sonra bu topraklarda yaşamlarını sürdürmek zorunda olan Türkler ilk defa bir parti etrafında örgütlenmeyi başarabilmişlerdi. Bu yüzden Müslümanların çoğu, çıkarları için tamamen yararlı olacağı kuşkulanmalarına rağmen halde “Cemiyet”in kurulduğu ilk günden beri desteklemiştir. Türk ve Arnavutlar’ın bu destekleri sayesinde “Cemiyet”, 1920 yılı seçimlerinde, 1923 seçimlerinde de 14 milletvekili çıkarmayı başarmıştı.

“Cemiyet” partisi ilkelerini ve siyasi programını yaymak ve halka yakınlaşabilmek için “Halk” adında bir gazete çıkarıyor. İki yıl sonra “Cemiyet”in Radikallerle arası bozulunca, Hak gazetesi yasak ediliyor. Ama çok geçmeden bunun yerine “Halk Yolu” çıkıyor. “Hak” gazetenin, Yugoslavya’da İslam Muhafazayı Hukuk Cemiyeti’nin Murevvic-i efkarı “, yani fikirlerini değerlendiren bir yayın olduğu bildirirken Hak Yolu, “Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığı Cenup Müslümanları teşkilatının vasıta-i neşir ve efkar “ olarak nitelendiriyor. Bu gazeteye cephe olarak, daha doğrusu “Cemiyet”in etkinliğini yadırgamak amacıyla İşci Partisinin organı olarak Sırpça yayınlanan “Sosyalisticka Zora” gazetesi, Türkçe olarak yayınlanıyor.

“Sosyalist Fecri” adlı bu gazete bu partinin etkin üyesi Ferid Bayram tarafından hazırlanıyor. Meclis seçimleri önünde, her şeyden önce Müslümanlar’ın oylarını kazanmak için yürütülen savaş, bütün boyutlarıyla bu gazetelere yansıyor. Anayasa Meclisi için yapılan seçimler önünde, Sırp, Hırvat ve Sloven Krallığında, Saraybosna’da da Yugoslavya Müslümanlarının Teşkilatı olarak adlandırılan bir örgüt daha kuruluyor. Bütün Müslümanlar’ı etrafına toplamayı amaçlayan bu partinin ilk başkan görevine o dönemde Yugoslavya’nın Reis-Ul Ulemasi Haci İbrahim Maglayaliç seçiliyor. Ama, yaşı geçmiş olduğundan dolayı bu başkan partiyi başarılı olarak yönetemiyor. Artı dini-siyasi içerikli bu partinin programını yöneticilerden başka bilen olmuyor. Dönemin devlet yöneticilerine bağlı olan Yugoslavya Müslüman Teşkilatı tabandan da pek destek alamıyor. Kısa bir süre sonra Partinin başına, 1919 yılından 1936 yılına kadar, yedi hükümette bakanlık yapan. Dr. Mehmet Spahogeçiyor. Yeni başkanın ilk işi Partinin programını yenilmek oluyor. Onaylanan yeni programa göre, Yugoslavya Müslüman Teşkilatı, Müslümanlar’ın yeni devlette ekonomik ve siyasi haklar ile bunların daha iyi bir geleceği için savaşmayı amaçlayan bir parti oluyor.

Buna rağmen bu yeni teşkilat Müslümanlar’ın ekonomik yönünde gelişmeleri için hiçbir başarı elde edemiyor. Ama kimi güncel olayları çözmekte ve siyasi haklarını savunmasında başarısız kalmıyor. Daha küçük belediyelerde, muhtarların Müslümanlar arasından seçilmesi ve memur ile imamların tayin edilmelerinde “Müslümanların Kurtarıcısı” olarak görünen Yugoslavya Müslüman Teşkilatı ömrünü uzatıyor ve ilk seçimlerde, Bosna Hersek’ten 18 milletvekili çıkarabiliyor.

Parlamento seçimleri önünde Yugoslavya Müslüman Teşkilatının yöneticilerinden Dr. Halit Bey ile Sakip Korkut, Makedonya, Kosova ve Sancak bölgelerinin büyük bir kısmını etkisi altında bulunduran “Cemiyet” yöneticileriyle, seçim önünde işbirliği yapmak için Üsküp’e geliyor. Niyetlerinin, işbirliği yapmaktan çok partilerinin bu bölgeye girmek ve buradan da oy kazanmak amacından olduğunun farkına varan “Cemiyet” yöneticileri, Sarayova’dan gelenleri karşılıyor ama çok diplomatik ve dikkatli bir biçimde, aynı dinden, kardeş olmalarına rağmen, çıkarlarının ayrı olduğunu bildiriyor ve işbirliği önerilerini kabul etmiyor.

“Cemiyet” ile Yugoslavya Müslümanları Teşkilatı seçimler önünde işbirliği yapmıyor ama seçimlerden sonra Mecliste ve Meclis dışında, o dönemde Sırplar tarafından Türkler, ya da Türkler’in partileri olarak adlandırılan bu iki teşkilat yoğun bir işbirliği yapıyor. Bu işbirliği en belirgin bir biçimde Mecliste, Anayasa’nın kabul edilmesi sırasında görülmektedir. Bu olayı Meclis’e “Cemiyet” adayı olarak giren Fevzi Hamziç Tara şöyle anlatmaktadır: “Sırp, Hırvat, Sloven Krallığının kuruluşundan sonra Anayasa görüşmeleri yapıldığı sırada, Hırvat Milletvekilleri Meclisi boykot etmişler, oturuma katılmıyorlardı. Anayasayı merkeziyetçi bulan Hırvatlar, bu Anayasa’nın kendileri bakımından mahzurlu ve kabul edilemez olduğu inancındaydılar. Hırvat milletvekillerinin çekilmesi üzerine Türk milletvekillerinin reyi, olduğundan daha büyük bir ehemmiyet kazanmıştı. Müslümanları temsil eden siyasi partinin lideri, Dr. Mehmet Spaho dirayetli bir politikacı olduğu kadar, camiasının meselelerini iyi bilen ve mevcudiyetini teminat altında bulundurmak isteyen bir zattı.

Türklerin, Kraliyet Meclisinde 25 oyları vardı. Bosna Herseklerin ekseriyetini teşkil eden Müslümanlar, toprakların da büyük bir kısmını ellerinde bulunduruyorlardı. Bu bakımdan yeni Anayasanın toprak reformu ile ilgili bölümü bilhassa onlar için hususi bir mana taşımaktaydı.

Anayasanın reye konulacağı gün, Meclis adamakıllı dolmuştu. Herkes Türkler’in hangi istikamette rey kullanacağını merak ediyordu. Yugoslav Müslüman Teşkilatı adını taşıyan siyasi grubun mensupları kendi aralarında toplanmışlardı, Anayasa için nasıl rey kullanacaklarını tespit ediyorlardı. Oturumun başlayacağını bildiren ziller koridorlarda ötüyor, fakat Türk milletvekillerinin görüşmeleri kolay kolay sona ermiyordu. Nihayet Türk milletvekilleri salona girdiler. Meclisteki diğer milletvekilleri ve localardaki dinleyiciler sinirli ve telaşlı bir hava içindeydi. Acaba Müslüman grubu ne karar vermişti? Zira, Anayasanın kabul edilip edilmemesi bu grubun reylerine bağlıydı.

Mehmet Spaho, ağır adımlarla kürsüye çıktı, gözlerini salondakilerin üzerinde gezdirdi ve Müslüman milletvekillerinin görüşünü açıkladı: “Camiamıza isnad edilen devlet aleyhtarlığı töhmetinin müdrikiz /topluluğumuzun devlet düşmanlığıyla yersiz olarak iftira edildiğine bilinçliyiz/ bizler bu Anayasa tasarısına ve prensiplerine muhalifiz. Fakat, devlet düşmanı olmadığımız için, memeleketin huzurlu ve istikrar kavuşması namına bu Anayasa reylerimizi vermeyi kararlaştırdık”. Salonu müthiş bir alkış tufanı kapladı.

Mehmet Spaho sözlerine devam etti: “Lakin takip edilen siyasetinin korku verici neticelerini şimdiden görmek kabul değil bilhassa toprak reformu bizlere çevrilmiş bir beliyedir /zorluktur/. Bunu umumi efkara arzetmeyi, partim namına vazife biliyorum. Bizler, neticede makul ve adil olabilecek herhangi bir sosyal reformun tatbikine itiraz edecek değiliz. Yeter ki, arşın yurdun her yeri ve her vatandaşı için aynı olsun, yanlız biz Türkler’e şamil olmasın”.

Böylece Anayasa Meclisi, yeni anayasayı, “Cemiyet” ve Müslüman Teşkilatı milletvekillerinin oyları sayesinde kabul ediliyor. Önerilen Anayasanın Türk, Boşnak ve Arnavutların lehine olmadığına rağmen desteklenmesi kimi Müslüman liderlere küçük ya da büyük çıkarlar sağlamıştı. Örneğin: daha sonraki yıllarda kardeşi Fehim Spaho, kendine edebi bakanlık unvanını sağlamıştı. Mecliste çoğunluğu sağlayabilmek için devletin yöneticileri öteki Müslüman milletvekillerine de kimi iltimazlarda bulunmuştu.

“Cemiyet” 1923 yılında yapılan ikinci seçimlerde 14 milletvekili çıkarıyor; ama bundan sonra Radikallerle arası açılınca, daha doğrusu Radikallerle işbirliği yapmadığından üçüncü seçimleri tamamen kaybediyor. Bu gerçek de Radikal hükümetinin düşmesine neden oluyor. Ama çok geçmeden Radikaller yeniden idarenin başına geçince “Cemiyet”le hesaplaşarak bunu kapatıyor. “Cemiyet” ile Radikaller arasındaki işbirliğin bozulmasında ve bu Türk, Arnavut teşkilatının kapatılmasına fırsat vermekte, “Cemiyet”in başkanı Ferhat Draga’nın büyük payı var. Bu zat, başta Türk ve Arnavutlar ile Bosna Hersek Müslümanlar’ı arasında bir ayrım yapmaya başlıyor.

Daha sonra, Makedonya ve Kosovada’ki Türkler ile Arnavutlar’ın arasında hasımlık yaratıyor. İkinci Dünya Savaşı arifesinde ve özel olarak, Almanlar’ın Yugoslavya’yı istila ettiklerinden sonra yaşamını Priştinde’de sürdürdüğü yıllarda, Ferhat Draga Osmanlı felsefesinden ayrılmadığını göstermeye çalıştıysa da bir Arnavut milliyetçisi olduğunu açık olarak ispat ediyor. Onun, bu milliyetçiliği Hırvat köylü Partisi Lideri Stepan Radiç’in Vrpolye’de düzenlediği mitingte çok açık görülüyor. O burada Üsküp Milletvekilleri Hasan Şükrü ve Fahri Gülbey’le yaptıkları konuşmalarda Sırplar’a meydan okumuş ve “Cemiyetin” Nikola Paşiç tarafından kapatılması için ilk fırsatı vermişti.

Sözün kısası “Cemiyet”in Makedonya’daki Türkler’in özgürlük ve haklarını korumakta önemli bir hizmeti olmamışsa da olumsuz eylemi de yoktur. Zaten kısa ömrü ve Sırplar’da Türk düşmanlığının hala zirvede bulunduğu bir dönemde, halkın çıkarları için birşeyler yapmak da zordu. Ama gene de “Cemiyet”, herşeyden önce Türkler’den beklenen oylar yüzünden, yeni rejimin baskılarını az da olsa azaltmaya başarıyor. Türkler’i varlıklarını koruyabilmek yönünde bir parça olsun yüreklendiriyor.

O yıllarda Makedonya’da kalan Türkler yaşamlarını bir teminat altına almak zorundaydılar. Bunda onlara yardımcı olacak bir güç, bir kuvvet görünürlerde yoktu. Türkler’in ilk partisi “Cemiyet”in etkin olduğu dönemde Anadolu’nun önemli bir kısmı, Yunan, Fransız ve İtalyan askerleri tarafından işgal edildiğinden Türkiye’nin Rumelide kalanları düşünecek hali yoktu. Türkler’in Türkiye’ye göç etmek yolu da kapanmıştı.

Bu yüzden Makedonya Türkler’i yeni rejime ayak uydurmak zorundaydılar. Uyum sağlamak zordu, ama zorunluydu.

Kaynak: https://yenibalkan.com/tr/gundem/makedonya-turklerinin-ilk-partisi-cemiyet?fbclid=IwAR35wSmeCALPjlJXJUNiEW4pJXljBySMWoiKBshzqbO84CmUNDBFdkrLqT4

YORUM YAP