Boşnak Kadınları Arasında Padişahlarla Evli Tek Kadın Sultanı Tanıyalım » Boşnak HaberBoşnak Haber

27 Nisan 2024 - 05:19

Boşnak Kadınları Arasında Padişahlarla Evli Tek Kadın Sultanı Tanıyalım

Boşnak Kadınları Arasında Padişahlarla Evli Tek Kadın Sultanı Tanıyalım
Son Güncelleme :

07 Ağustos 2023 - 2:09

SULTANIN EŞİ VE ANNESİ

Osmanlı Devleti’nin ilk padişahı Osman Bey’den Son Padişaha 6.Mehmed’e kadar 36
padişahın 297 eşi ve 267 kızı olmuştur.Abdülmecid HAn ise 1839-1861 yılları arasında hüküm sürmüştür.İyi eğitimli,liberal ,Fransızca konuşan ilk padişahtır.Babası 2.Mahmdu’un başlattığı reform hareketlerini devam ettirmiştir.Fermanlarıyla tüm vatandaşların kanun önünde eşitliğini ilan etti ve Hıristiyan tebaaya medeni ve siyasi haklar verdi.Reformların temel amacı Osmanlı devletini korumaktı.Orduyu yeniden düzenledi, askerlik hizmetini başlattı, yeni ceza, ticaret ve denizcilik kanunları çıkardı, Avrupa ve Osmanlı hakimlerinden oluşan karma hukuk ve ceza mahkemeleri kurdu.Reformları Maarif Nezareti’nin kurulmasıyla sonuçlandı ve ayrıca Paris’te bir Osmanlı okulu kurdu.
Özel hayatı da çok heyecanlıydı. Kadınları severdi, birçoğu vardı ve onlar ona sorun çıkardı. Mahkemeyi finanse edecek parayı talan ettiler, böylece Türkiye tarihinde ilk kez yurtdışından borç almak zorunda kaldı. Ne de olsa son sözleri şuydu: “Eşim ve kızlarım beni bitirdi…”
Hanımları arasında bizim için en ilginç olanı Gülcemal Kadın Efendi’dir.27 Mart 1843’te Sultan Abdülmecit’in eşi oldu. Müstakbel Sultan Mehmet Reşad’ın da aralarında bulunduğu beş çocuğu dünyaya getirdi. Gülcemal Kadın Efendi, Osmanlı padişahlarından biriyle evli olan tek Boşnak olan Sarayka’da doğdu. 36 Osmanlı sultanının çok sayıda eşi vardı. (297)
Çoğu Türk değildi, Müslüman bile değildi, Osmanlı İmparatorluğu’nun farklı yerlerinden geldiler, bazıları da Yahudiydi, İslam’ı kabul ettiler ve sonra oynadıkları önemli rollerle dünya tarihine geçtiler.Hayatı ve siyaseti etkilediler ve birçoğunun biyografileri roman yazmak için ve son yıllarda çok popüler televizyon dizilerinin senaryoları için bir şablon olarak kullanıldı. Her şey zeki, yetenekli ve güzel ünlü Hürrem Kanuni Sultan Süleyman ile başladı elbette. Gülcemal Kadın Efendi bunlardan biriydi, önemli biriydi.Ablası Bimisal onunla Saraybosna’dan İstanbul’a gitti. Güzelliğiyle Abdülmecid’i büyüledi ve 1840’ta eşi oldu.Aynı yıl Fatma Sultan adında bir kızı, iki yıl sonra da Refija adında bir kızı daha dünyaya getirdi.

1843 yılında oğlu Sultan  Reşadı doğurdu.Ne yazık ki, onu tahtta görecek kadar yaşamayacak, Reşad ancak yedi yaşındayken öldü.Çok genç olmasına rağmen veremle savaşamadı.Onu tedavi eden Alman doktor Spitzer, “Eşarbını açtığında önümde böyle güzel bir kadın başı gördüm, hiç bu kadar güzel birini görmemiştim…” dedi.
Sultan Abdülmecid hastalanınca eşini saray hekimi İsmail Paşa’ya gönderdi.Sağlığından endişe eden padişah, İsmail Paşa’ya şöyle dedi: “Bu kadın, kalbimde en samimi sevgiyi hissettiğim tek eşimdir.Hayatımı onunla geçirdim ve tüm kalbimle bağlıyım.Ne yazık ki, zamanın hekimliğinin tüm çabaları başarısız oldu, veremle savaşını kaybeden Gülcemal Kadın Efendi, 16 Kasım 1851’de Ortaköy’de daha iyi bir dünyaya taşındı.

2 Kasım 1844’te İstanbul’da doğan oğlu Mehmed Reşad, 1909’dan 1918’e kadar Osmanlı padişahıydı.Ne yazık ki, saltanatına Türkiye’nin Birinci Dünya Savaşı’ndaki yenilgisi damgasını vuracak.Hayatının büyük bir bölümünü inzivada geçirdi ve kardeşi II. Abdülhamid’in tahttan çekilmeye zorlanmasının ardından padişah oldu.Geleneksel İslami konularda ve Fars edebiyatında eğitim görmüş nazik ve kibar bir adam, Osmanlı ve İslam tarihine büyük ilgi gösterdi. Liderlik vasıflarından yoksundu.

 

 

1912 ve 1913’teki iki Balkan savaşında Osmanlılar Avrupa’daki mülklerinin neredeyse tamamını kaybetti ve İtalya ile yapılan savaşta (1911–1912) Trablus da kaybedildi. Mehmed karşı çıksa da Osmanlı Devleti, Birinci Dünya Savaşı’na Almanya ve Avusturya-Macaristan’ın yanında girdi. Bu nedenle cihad ilan etti ve başta müttefik idaresi altındakiler olmak üzere tüm Müslümanları Osmanlı’ya destek için toplanmaya çağırdı.İngiliz İmparatorluğu’nun askeri kuvvetlerine karşı en şiddetli muharebeler, özellikle kanlı olan Hicaz – Yemen, Çanakkale, Sina-Filistin cephesiydi.
Çanakkale Boğazı’nda hem İngiltere hem de Fransa püskürtüldü ve mutlak bir zafere ulaşıldı, bunda Mustafa Kemal’in askeri dehası ve savaş stratejisi önemli rol oynadı.Savaş, İtilaf Devletleri’nin zaferiyle sona erdi ve aynı zamanda Sultan Mehmed Reşad da harekete geçti.Dünyada gerçekleşmeye başlayan muazzam değişiklikleri beklemedi.Rusya’da emperyal rejim devrilerek Ekim Devrimi gerçekleşmiş ve Osmanlı Devleti ile İtilaf Devletleri arasında imzalanan Bilgeler Mütarekesi ile Osmanlı Devleti fiilen ortadan kalkmıştır.
Ama güzel Sarajka ve onun hatırası kaybolmadı.”gül yaprakları kadar güzel bir yüz. İstanbul deyince aklıma Gülcemal gelir / Anadolu’da toprak damlı bir evde / Gülcemal’de türküler söylenir / Musluklardan süt akar / Direklerinde gül tomurcukları / Anadolu’da toprak damlı evde çocukluğum / İstanbul’a Gidiş / Gülcemalim’den Geliş.
Şair Bedri Rahmi Eyüboğlu’nun mısralarında adı geçen Gülcemal’in Türk denizcilik tarihinde ayrı bir yeri vardır.Adını ölümünden sonra bile güzelliğiyle anılan Sarayka Gülcemal’den alan bir gemidir.Hikaye Belfast’ta başladı.Gemi 15 Temmuz 1874’te “Germanic” adıyla denize indirildi. Zamanına göre mükemmel bir gemiydi, ilk nesil pervaneli gemilerden biriydi.142 metre uzunluğundaki “Germen”, iki bacaya ve dört direğe sahipti.

Osmanlılar 1911’de 25.100 altın liraya satın aldı.”Germen”, Sultan Mehmed Reşad’ın annesinden esinlenerek “Gülcemal” adını almıştır.”Gül yüzlü, gül gibi güzel” Gülcemal 37 yaşındaydı ve ilk görevi Türk askerlerini Yemen’e nakletmekti.Birinci Dünya Savaşı’nın zorlu yıllarında hastane gemisi olarak görev yapan Gülcemal, Çanakkale’den İstanbul’a dönerken bir İngiliz denizaltısı torpido ile vurdu.
Savaş yıllarının ardından savaşı geride bırakıp yeni dünyaya gitmek isteyen göçmenleri nakletti.Aralarında çok sayıda Türk de vardı. ABD’ye giden ilk Türk gemisi oldu.”Gülcemal”, 1934’te İran Şahı Rıza Pehlevi’yi ağırlayan Mustafa Kemal Atatürk’ü birkaç kez ağırladı.Seyyahlara, şairlere, ressamlara ve yazarlara ilham kaynağı olan “Gülcemal”, 1937 yılında gezilerine son verdi.Uzun süre Haliç’te demirli kalmış, nihayet 1950’de İtalya’ya satılmıştır.

Kaynak: 

https://stav.ba/vijest/sarajka-na-osmanskom-dvoru/3599?fbclid=IwAR1bCNxWBhoeTpocEd8ojXpzZtM23yWcqHiE633d8rI3do7qFybPYLUvWek

Tercüme: Boşnak Medya

 

YORUM YAP