Bir Boşnak Kahramanı Nikşiçli Yüzbaşı Avdija Ljuca (Avdİ Ljutsa) » Boşnak HaberBoşnak Haber

28 Nisan 2024 - 13:04

Bir Boşnak Kahramanı Nikşiçli Yüzbaşı Avdija Ljuca (Avdİ Ljutsa)

Bir Boşnak Kahramanı Nikşiçli Yüzbaşı Avdija  Ljuca (Avdİ Ljutsa)
Son Güncelleme :

01 Aralık 2023 - 16:33

BİR BOŞNAK KAHRAMANI, NİKŞİÇLİ YÜZBAŞI AVDİYA LJUCA (ABDİ LYUTSA)
 
Lyutsa’lar (Ljuca) Nikşic bölgesinde yerleşik Krnovo yaylasının bereketli topraklarında çok geniş otlakları olan bölgede hayvancılıkla uğraşan Boşnaklardır.
 
Sık sık bölgede bulunan Ortodoks dağlılarla ile çatışırlardı. Bunun başlıca sebebi, bölgede yaşayan büyük boyutlu hayvancılık yapan Lüharlar, Mekiçler, Kayoviçler, Koyoviçler, Bapiçler ve Lyutsalar gibi büyük ve tanınmış ailelerin sahip oldukları büyük sürüler idi. Karadağlıların ovalarda yaşayanlara yaptıkları tacizler zaman içerisinde alışkanlık haline gelir ve çalkaç-kovala oyunu kuşaklar boyunca sürüp giderdi.
 
Bölgeye Osmanlı Türk Devleti’nin getirdiği huzur ve zenginlik, sıcak denizlere Ortodoksluk üzerinden ulaşmak isteyen Rusları rahatsız etmiş ve 1710-1711 Türk-Rus (Prut) savaşından beri Karadağlıları kışkırtarak bölgeyi devamlı karıştırmak istemişlerdi. Rusların tahrikleri sonucu Karadağlıların ayaklanmaları (ilk ayaklanma 1711 İstraga Poturaka/Türkleşenlerin Sorgulanması) ile Türk ve Müslüman Boşnakların yok edilmeleri anlamında her fırsatta yukarıda adları geçen Boşnak ailelere saldırmaya büyük zararlar vermeye çalışmışlardır.
Zaman içinde Rusların Karadağlıları silahlandırmaları ve gittikçe artan kışkırtmaları ile cesaretlenen Karadağlılar Müslüman Boşnak ve Arnavut halkının baş belası oldular.
 
1796 yılının Kasım ayında İşkodra Sancak Bey’i Buşatlı Mehmet Paşa’nın Karadağlılar tarafından şehit edilmesi Karadağ’daki anarşinin ulaştığı seviyeyi göstermişti.
Bu ortamda ata topraklarında taşıyan Kuç kökenli Lyutsalar ile ilgili ilk kayıtlara 1677 yılındaki devlet defterlerinde, Kuç aşireti ile ilgili ilk kayıtlar ise İşkodra Sancağı’nın 1485 yılında yapılan nüfus sayımında rastlanılmıştır. Kuç aşiretinin bilinen ilk lideri Panto Leşi’dir. Leşi soyadı İşkodra ile Tiran şehirleri arasındaki eski İlirya şehri Lyeş’ten geliyor. Bu açıdan bakıldığında Lyutsalar İlir kökenli Boşnaklardır denilebilir. Zira Nikşiç şehri eski Bogumil Boşnyanilerin yaşadığı Onogoşt kalesi yakınlarında kurulmuş ve çok büyük çoğunluğu Boşnakların yaşadığı bir Osmanlı Türk şehir idi.
Kuç sülaleleri Galatoviç, Lukaçeviç, Şarkiç, Orahovats, Oruçeviç, İbriveviç, Laçkeviç, Kolenoviç, Mrkuliç, Damyanoviç, Memiç (Memiçlerin bir bölümü Kriçlere ve onların Mitsan, Memviç koluna dayanır), Toskiç, Draşkoviç, Piroviç, Şaboviç, Medunyan, Krstiç, Peruşiç, Mekiç, Curceviç, Lyuhar, Lyutsa, Ganiç, Beçiroviç, Drekoviç, Fetahoviç, Haciç, Kaçar, Kaliç, Kardoviç, Kuç, Muykoviç ve Nurkoviç) bugünkü doğu Karadağ sınırları içindeki batısı Moraça bölgesi ile Karadağ bölgesi, kuzeyi Podgoritsa şehri ile Medun şehri, güneyi Skadar gölü ve Hot bölgesi ile batısındaki Malesiya bölgesi ve Arnavutluk ile sınırlandırılmış olan bölgede yaşamakta idiler.
 
Nikşiçli Boşnak kahramanı Avdiya (Abdi) Lyutsa, Karadağ dijital kültür kütüphanesi kayıtlarında Osmanlı Türk Ordusu’nda Bölükbaşı (yüzbaşı) rütbesi ile görev yapmış bir subay ve o zaman ki Nikşiç yöresinin beyi olduğuna dair yazılı bilgiler vardır.
Avdiya Lutsa 1805 yılında Osmanlı Devlet yasalarına göre Nikşiç bölgesinde yaşayan Müslümanların (Türk, Boşnak ve Arnavut) hacı olmalarını sağlamak için hac organizasyonunu organize etmekle görevlendirilmiştir.
 
Etnograf Petrin Şaboliç’e göre Avdiya Lyutsa çok çevik nişancı ve savaş sanatını iyi bilen cesur bir kişiymiş.Halk tarafndan adlarına destansı şarkılar söylenmiş olan Avdiya Lyutsa ve Karadağlı haydut Vuk Lopuşina Yokanoviç arasındaki düello 1796 yılında gerçekleşmişti.Avdiya Lyutsa’nın kahramanlıkları kendisi daha hayatta iken halk arasında söylenen destanlarla ölümsüzleştirilmiştir.
 
Vuk Lopuşina ve Avdiya Lyutsa arasında geçmiş olan düello ile ilgili elimizde tercümesini Bulgar Emekli Albay Angel Sokolav’un yaptığı iki epik şiir bulunmaktadır. “POGUBİJA LOPUŞİNA VUKA” ve “KRNOVSKA” epik şiirlerdir.
Avdiya Lyutsa ‘nın hayatının anlatıldığı, Obron Blogodiç tarafından yazılmış “PİVA” adlı bir kitap vardır ve birçok diğer eserde Avdiya Lyutsa ve Lutsaların adı geçmektedir. Bunun yanında bir diğer destan ise Nikşiç şehrinin de bulynduğu Doğu Hersek bölgesinde halk türkülerini derleyen Vuk Karadziç “Pogobiya Vuk Lopišina” (Vuk Lopisina’nın öldürülmesi) ismi ile kaleme alınmıştır.
Bu olayda (düelloda) yaşananlar, aslında iki kişi arasında geçen basit bir olay olmayıp, Doğu Hersek Nikşiç ve civarı bölgesinin kaderini değişiirmiş, hem Karadağlılardan hem de Boşnaklardan birçok insan hayatını kaybetmiştir.
 
Karadağlı Vuk Lopuşina o zaman ki dönem de o bölgenin en azılı haydutu idi. Büyük baş veya küçük baş sürülerinin çalınıp götürüldüğünde, ki o bölgede 20.000 büyük ve küçükbaş hayvanın var olduğu sürüler düşünülürse, bölgenin ekonomik olarak etkilenmesine sebep olacak büyüklükte bir servetin el değiştirmesi anlamına geliyordu.
 
Bir Ramazan Bayramı sabahı Nikşiçliler, Krnovo otlaklarındaki koyun sürülerine 20.000 baş hayvanı çobanlara emanet ederek Bayram namazını cemaatle kılmak ve aileleri ile bayramlaşmak üzere erkenden şehre (Niksiç’e) inmişlerdi. Sürü sahiplerinin yokluğundan yararlanmak isteyen ’’Lopuşina’’ takma adlı Trebişanlı Vuk adındaki dağlı haydut, çetesini toplayarak Niksiçlilerin Krnova otlaklarındaki ağıllarını basar, çalabildikleri kadar koyunları önlerine katarak dağlara karşı kaçmaya başlamışlardı.
Haber tez zamanda Niksiç’e ulaşır. İnsanlar henüz camiden çıkmış, cami önünde bayramlaşmaya başlamışlardı ki gelen haber üzerine başta Avdiya Ljutsa olmak üzere diğer Niksiçli sürü sahipleri atlarına atlayarak, dağlara doğru kaçmaya çalışan haydutların peşlerine düşerler ve kaçanları dağ geçidinde kıstırırlar.
 
O zamanların töresine göre, Avdiya Ljutsa, Karadağlı haydutların elebaşısı Vuk’un önünü keser ve onu meydana çıkmasını (dövüşe, düelloya) çağırır.
Karadağlı Vuk bu çağrıyı kabul eder ve iki tarafın güçlü liderleri meydanı paylaşmak için karşı karşıya gelir.Vuk, iriyarı ve 1.90 cm. boyundadır. Avdiya ise tam tersi boyu 1.70’e ulaşmayan ama, oldukça yapılı bir adamdı.Vuk aniden çektiği tabancasını Avdiya’ya doğru boşaltır. Kurşun Avdiya’nın omzunu sıyırır. İlk vuruşta, Avdiya’yı başından hafifçe yaralar. Alnında akan kan Avdiya’yı iyice kızdırır ve Avdiya, Vuk’a saldırarak iki hamlede Vuk’un her iki kolunu kılıçla keser. Vuk bir süre daha atın üstünde kalmak için çabalar ama, kan kaybından ötürü fazla dayanamaz, attan yere düşer. Durumu izleyen Nikşiçli şehirliler Avdiya’nın yanına koşarlar.
 
Bu durumu fark eden Vuk Avdiya’ya seslenir. ’’Şu işe yaramazlar yetişmeden, senin gibi yiğidin elinden ölmek istiyorum. Bitir işimi!’’der. Avdiya atından yere atlar ve yerdeki Vuk’un kellesini bir kılıç vuruşu ile gövdesinden ayırır.
Olayı izleyen ve sonucu gören Karadağlılar arkalarına bakmadan dağlara doğru kaçarlarken, Boşnaklar da Avdiya’yı kutlamaya koşarlar. Bir süreliğine de olsa Karadağlıların teröründen kurtulduklarına sevinirler.Tabi ki bu yaşananlarda halk arasında söylenenler ve yazılanlar sadece Avdiya Lyutsa ve Vuk Lopuşina çarpışmasındaki olayla sınırlı kalmıyor, her iki taraftan da çıkan çatışmalarda 40 civarında can kaybı da oluyor.
Bu olaydan sonra halk, Avdiya Lyutsa’nın kahramanlıklarını dilden dile anlatır ve zamanla daha başka başarıları da gelince kendisi bir Boşnak Halk Kahramanı olur, adı kuşaklar boyu dilden dile dolaşır.
Karadağlılar da Vuk Lopuşina’yı kahraman olarak görürler ama, Boşnak Kahraman, insanların malı ve canı için savaşırken, diğeri başkalarının mallarını soymak için savaşmış !? Tarihte de hep böyle olmuş, birileri yaşamak için diğerleri ise yaşatmamak için savaşmış !!!
(Yazı, tarafımıza Hamit Özkan (Ljuca) tarafından iletilmiş, sayın Muhsin Nişikli’den alıntı yapılarak derlenmiştir)
 
NUSRET SANCAKLI

YORUM YAP