Yahya Kemal Beyatlı'nın Üsküp'ü (Kaybolan Şehir) » Boşnak HaberBoşnak Haber

2 Mayıs 2024 - 10:59

Yahya Kemal Beyatlı’nın Üsküp’ü (Kaybolan Şehir)

Yahya Kemal Beyatlı’nın Üsküp’ü (Kaybolan Şehir)
Son Güncelleme :

30 Mart 2017 - 18:41

Üsküp (Makedonca: Скопје, : Skopje ), Makedonya‘nın başkenti ve en büyük kentidir aynı zamanda. Ülkenin politik, kültürel, ekonomik ve akademik merkezi konumunda olan kentin ortasından geçen Vardar Nehri tarafından ikiye ayrılır.

Kent en geç M.Ö. 4000’den beri bir yerleşim bölgesidir; kent merkezine tepeden bakan Üsküp Kalesinde Neolitik dönem yerleşimlerinin kalıntıları bulunmuştur. MS 1. yüzyılın başlarında yerleşim Romalılar tarafından ele geçirilmiş ve yerleşim bir ordu kampına dönüştürülmüştür.

Roma İmparatorluğu’nun 395 yılında doğu ve batı olarak ikiye bölünmesiyle birlikte o zamanki adıyla Scupi İstanbul merkezli Bizans‘ın hakimiyetinde kalmıştır. Üsküp, Orta Çağ’ın başlarında da Bizans ile 972 ile 992 yılları arası kenti başkent haline getiren Bulgar İmparatorları arasındaki çekişmelerin ortasında kalmıştır.

1282 yılına gelindiğinde  Sırp İmaratorluğu‘nun bir parçası olan kent 1346’da ülkenin başkenti olmuş, 1392 yılında Osmanlılar tarafından ele geçirilmiş olarak bilinmekte ancak tam net bir tarih yoktur ve şehir Türkler  tarafından Üsküp olarak adlandırılmıştır.

500 yıldan uzun süre Osmanlı hakimiyetinde kalan kent önce Rumeli Eyaleti‘ne bağlı Üsküp Sancağının merkezi olmuş, daha sonra vilayet sistemine geçilmesiyle oluşturulan “Kosova Vilayeti‘nin “da merkezi olmuştur.

1912’de Balkan Savaşları  vasıtasıyla Sırbistan Krallığı tarafından ele geçirilen kent, I.Dünya Savaşından sonra yeni kurulan Yugoslavya Krallığı‘nın bir parçası olmuştur.

II.Dünya Savaşında  Mihver Devletleri safındaki Bulgaristan tarafından işgal edilmişse de 1944’te Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti’ni meydana getiren federal devletlerden Makedonya Sosyalist Cumhuriyeti‘nin başkenti olmuştur. Üsküp II. Dünya Savaşı’ndan sonra hızlı bir gelişim gösterdiyse de 1963’te yıkıcı bir depremle oldukça zarar görmüş, 1991’de Yugoslavya’dan bağımsızlığını ilan eden Makedonya Cumhuriyeti ‘nin başkenti olmuştur.

Üsküp Vardar nehri yatağında kurulmuştur ve Balkanlar‘da Belgrad‘la Atina  arasında hemen hemen ortada bulunur. Metal sanayi, kimya, kerestecilik, tekstil, dericilik ve basım endüstrilerinin merkezlerinden olan kent kültür ve spor faaliyetleriyle birlikte ticaret, taşımacılık ve bankacılık sektörlerinin gelişimiyle birlikte gelişimini hızlandırmıştır. 2002 resmi nüfus sayım sonuçlarına göre 506.926 kişilik nüfusa sahip kent son döneme ait iki gayri resmi tahminlere göre 491.000 ile 668.518 kişi arası nüfusa sahiptir.

Üsküp Fatih Sultan Mehmet Köprüsü

Yıldırım Ağanoğlu Hoca’nın Nüfus yapısı yazısından;

Üsküp’ün Osmanlı tarafından tam olarak hangi gün fethedildiği Osmanlı kaynaklarında yazmamaktadır. Batılı Kaynaklar ise şehrin 6 Ocak 1392’de Osmanlılarca alındığını yazar. Şehrin fethedildiği zamandaki nüfusunu bilmiyorum. Ancak elimizdeki bilgilere göre:

Üsküp’ün toplam nüfusu
1455’te 12.000,
1498’de 15.000,
1544’te 18.000,
1569’da 30.000 kişi civarındaydı.
II. Viyana Kuşatması’ndan sonra başlayan Osmanlı-Avusturya arasında başlayan savaşlarda Avusturyalı General Piccolomini 25-27 Ekim 1689’da Üsküp şehrini işgal etti. Avusturya kuvvetlerinin bölgedeki işgali pek çok müslüman ve gayri müslim halkın Sofya, Belgrad ve İstanbul’a göç etmesine yol açtı. Bu yıllarda Üsküp ciddi anlamda geriledi ve nüfusunun çoğunu kaybetti. Şehirde
1831’de toplam 22.260,
1870’te
13.000’i müslüman, 7000’i hıristiyan ve 800’ü yahudi toplam 20.800,
1877’de
16.462 müslüman, 14.586 hıristiyan ve 160 yahudi toplam 31.208,
1882’de ise 34.152 kişi,
1896’da 36.101 Müslüman, 6.320 Rum, 21.682 Bulgar [Makedon], 727 Yahudi, 24 Latin, 149 Ecnebi teba Toplam 65.003 kişi
Üsküp’te oturmaktaydı.
Üsküp, 23-24 Ekim 1912’de Sırplar tarafından işgal edildi. 1913’te Sırplar tarafından yapılan sayımda nüfusun 37.000 olduğu belirlendi.
1921’de 41.006’ya,
1931’de 68.344’e,
1935’te 70.716,
1941’de 80.000’e çıktı; ancak II. Dünya Savaşı’nın olumsuz etkileri yüzünden 1944’te 76.000’e geriledi.
1961’de nüfusu 172.000, 1963’te meydana gelen büyük depremde 2000’in üstünde ölü bulunmasına ve nüfusun azalmasına rağmen Üsküp’ün nüfusu 1971’de 312.300,
1981’de 408.143,
1994’te 448.200,
2002’de 506.926
2006’da 668.518’e ulaştı.

2002’deki nüfus sayımı sonrası verilen resmi bilgilere göre nüfusun % 66,75’i Makedon, % 20,49’u Arnavut, % 1,7’si Türk, % 2,82’si Sırp, % 4,63’ü Roman, % 1,5’i Boşnak, 10.724 kişinin de çeşitli kimliklere sahip olduğu belirtilmektedir.

Üsküp’teki Arnavut, Türk, Boşnak ve Romanlar’ın müslüman nüfusu teşkil ettiği düşünülürse resmî kaynaklara göre buradaki müslümanların toplam nüfusun % 28,32’sini teşkil ettiği anlaşılır. Ancak bu tür resmî istatistiklerin doğru olmadığını tesbit eden müslüman kesime göre, Üsküp’ün % 40 ile % 45 arasındaki nüfusu müslümandır.

1884 Üsküp doğumlu Türk Edebiyatı’nın en önemli şairlerinden olan Yahya Kemal Beyatlı’nın, Kendi Gök Kubbemiz adlı kitabında yer alan memleketi Üsküp’e yazdığı “Kaybolan Şehir” adlı şiiri ile yazımızı bitiriyoruz.

Üsküp ki Yıldırım Beyazıd Han diyârıdır,
Evlad-ı Fatihân’a onun yâdigârıdır.

Firûze kubbelerle yalnız bizim şehrimizdi o;
Yalnız bizimdi, çehre ve rûhiyla biz’di o.

Üsküp ki Şar Dağ’ında devâmıydı Bursa’nın.
Bir lâle bahçesiydi dökülmüş temiz kanın.

Üç şanlı harbin arş’a asılmış silâhları
Parlardı yaşlı gözlere bayram sabahları.

Ben girmeden hayâtı şafaklandıran çağa,
Bir sonbaharda annemi gömdük o toprağa.

İs’a Bey’in fetihte açılmış mezarlığı
Hulyâma âhiret gibi nakşetti varlığı.

Vaktiyle öz vatanda bizimken, bugün niçin
Üsküp bizim değil? Bunu duydum, için için.

Kalbimde bir hayâli kalıp kaybolan şehir!
Ayrılmanın bıraktığı hicran derindedir!

Çok sürse ayrılık, aradan geçse çok sene,
Biz sende olmasak bile, sen bizdesin gene.

 

Boşnak Medya  Zeynep Işıl Hamziç-Şevket Kuçeviç.

 

 

YORUM YAP