Neden Kırım ve Balkanlardan Anadolu’ya Göç Edenlere Muhacir Demeliyiz? » Boşnak HaberBoşnak Haber

26 Nisan 2024 - 02:04

Neden Kırım ve Balkanlardan Anadolu’ya Göç Edenlere Muhacir Demeliyiz?

Neden Kırım ve Balkanlardan Anadolu’ya Göç Edenlere Muhacir Demeliyiz?
Son Güncelleme :

12 Ağustos 2022 - 21:54

Konuk Yazar: İlyas Er

Gündelik yaşantımızda ‘sözlü ifade’ en sık kullandığımız yöntemler arasındadır, fikir ve görüşlerimizi bu yolla ifade etmek daha kolay ve sade olabilir. Söz konusu ‘sözlü ifade’ de ortam ve koşullara bağlı değişkenler bulunmakta ise de genelde gündelik yaşantımızda bu ifadelerin bize karşı bağlayıcılığı pek azdır. Nihayetinde “söz uçar, yazı kalır”. Fakat eğer bilim insanı kimliğine sahipseniz ve bulunduğunuz ortam, her neresi olursa olsun, sizin yetkin otoritenizi kabul edebilecek bireyler çoğunlukta ise kullandığınız kavram ve sözcüklere dikkat etmelisiniz. Aynı durum tüm ‘yazılı metin aracılığıyla ifade’ imkânı sunan ortamlarda da geçerlidir. Dahası bu yazılı metin bilim dünyasına hitap eden ve geçerliliği yüksek mecralarda yayınlanır ise seçtiğiniz terimler hayat kurtarıcı olabilir.

Tarih bilimi, tarihçi mesleği ve göç konusunda belirleyiciliği yüksek ve özel bir kavramı karşılayan muhacir sözcüğüne dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Bu sözcük Arapça kökenli bir sıfat olup TDK’ye göre Muhammed’e uyarak Mekke’den Medine’ye göç eden anlamındadır. Zamanla genelleşerek ve kapsayıcı bir tanıma bürünerek göçmen anlamında kullanılmıştır. Günümüzde muhacir kelimesinin gündelik hayatımızda pek az kullanıldığı görülmekte ve kalıcı ya da geçici olarak, bireysel ya da kitle halinde yer değiştiren insanlara göçmen denilmektedir. Göçmen kelimesinin karşıladığı anlam çok genel ve kapsayıcıdır. Ortak tarih, dil ve kültüre sahip olmayan halklar arasında yaşanabilen bir olguyu ifade eder. Peki tarih bilimi özelinde ve Türk tarihi açısından büyük öneme sahip göç olgusunu ve göç edenleri en doğru nasıl tanımlayabiliriz?

Muhacir Sözcüğü ve Türk Tarihi İlişkisi

Muhacir sözcüğünün Türk tarihinde meydana gelen göç olgularını değerlendirmekte terim anlamı olarak öne çıkmasının sebebi: “kaybedilen vatan toprağından, elde kalan vatan toprağına gelen soydaş ve dindaşları” karşılıyor olmasıdır. Bu hususun önemine dikkat çekmek isteyen pek çok tarihçi yakın dönem Türk tarihinde meydana gelen göçleri inceledikleri çalışmalarında muhacir ifadesini kullanmıştır. Bazı isimler ise kullanılan dili modernleşme ve sadeleştirme kaygıları içerisinde basitleştirme yolunu seçerek göçmen ifadesini kullanmıştır. Çoğu araştırmacının da bu meseleye derinlikle yaklaştığını düşünmemekteyim, gereksiz bir teferruat olarak görmüş olmalarında kendilerine göre haklı sebepleri olabilir ya da gözlerinden kaçmış olabilir.

Amacım, tarih bilimine ve yakın dönem Türk göçlerine meraklı kimselerin büyük bir öneme sahip bu noktaya dikkatlerini çekebilmektir. Hemen yakın yıllarda ülkemizin yaşadığı yoğun ve etkisi uzun yıllar daha süreceği görülebilen Suriye göçleri ve göçmenleri meselesini örnek verebilirim. Bu coğrafya ile tarih, din ve kültür ortaklığı göz ardı edilemez. Fakat Türklük bilincinde dil ve ırkın esas olduğunu düşünmekteyim.

Bu düşüncem ile yola çıkarak her ne kadar Arapça kökenli olsa da muhacir sözcüğünün Tarih biliminde ve yakın dönem Türk göçlerini inceleyen çalışmalarda “kaybedilen vatan toprağından, elde kalan vatan toprağına gelen soydaş ve dindaşları” karşılayan anlamı ile ısrarla kullanılması gerektiğini kanaatindeyim. Son olarak, terim kullanımının akademik yazımda önemine dikkat çekmeye gayret ettiğimi görebiliyorsunuz. Eğer ki kapsayıcı ve genel anlamında göçmen ifadesini soydaşlarımız ve dindaşlarımız olan ve göç eden Türkler için de kullanırsak tarih bilincimizde derin bir yara açacağımız fikrindeyim. Tarih bilimine ve terimlerine gerekli önemi göstermek Türk’ün, Kırım’ın, Balkanlar’ın hüznünü anlamak için büyük bir öneme sahiptir ve dikkate alınacağını düşünmekteyim.

Kaynak: https://anadolutarih.com/neden-kirim-ve-balkanlardan-anadoluya-goc-edenlere-muhacir-demeliyiz/

YORUM YAP