Boşnakların Yüzakı Hersekzade Ahmed Paşa » Boşnak HaberBoşnak Haber

5 Mayıs 2024 - 14:40

Boşnakların Yüzakı Hersekzade Ahmed Paşa

Boşnakların Yüzakı Hersekzade Ahmed Paşa
Son Güncelleme :

11 Ekim 2014 - 23:38

Hersekli Ahmed Paşa Cami

Zeynep Işıl Hamziç  Boşnak Medya

Hersekli Ahmed Paşa (1459, Hersek – 1517) Hersekzade Ahmet Paşa’nın geçmişi çok ilginçtir. II. Beyazıt saltanatında 1497-1498, 1503-1506, 1511’de dört defa ve Yavuz Sultan Selim saltanatında 1515-1516 yılları arasında sadrazamlık yapmış Osmanlı devlet adamıdır. 1506-1511 döneminde Kaptan-ı Derya görevi de yapmıştır. Hersekzade Ahmet Paşa hayatı boyunca beş defa Sadrazam ve iki defa Kaptan-ı Derya olur.

Hayatı

Babası, Herzeg (dük) unvanıyla anılan Bosna-Hersek hâkimi olan Stefan Vukçiç-Koşaca’nın küçük oğludur. Stefan Vukçiç-Koşaca öldüğünde,Hersekzade Ahmet Paşa’nın abisi mirası çalar. Bunun üzerine Hersekzade kızarak 16 yaşında ya atla ya gemiyle -tam bilmiyoruz- İstanbul’a gelir ve Fatih’in sarayında hizmete girer. Zamanla çok çok hızlı yükselerek önemli görevlere getirilir. Hersek’in tümüyle Osmanlı devleti ülkesine katılması ile saray eğitimi alması kabul olunup Enderun‘da yetişti.Kendisi büyük, kuvvetli
ve tanınmış bir aileye mensuptur ve her zaman o ailenin (Hersekzade ailesi) gücünden faydalanır.

Hersekzade Ahmet Paşa hayatı boyunca beş defa Sadrazam ve iki defa Kaptan-ı Derya olur. Genç yaşta (25 yaşında) Sultan II. Beyazıt’ın kızı olan Hundi Hatun ile evlenip Damad-ı Şehriyarlığa gelir. Ondan sonra ilk resmi görevini, Bursa’da Hüdevendigar Sancağı Beyi olarak alır.

Hersekzade Ahmet Paşa, İzmit Körfezi kıyısında Karamürsel ile Yalova arasında bulunan vakfı XV. yüzyıl sonları ve XVI. yüzyıl başlarında yaptırıyor. Bu vakfın vakfiyesine, tesadüf eseri Amerika’da Philadelphia Freer Library’de John Frederick Lewis koleksiyonunda rastlanıyor. Hatta 1940 senesinde -yani bundan 75 sene evvel- Azeri asıllı bir İranlı bunu doktora tezi olarak yayınlamıştır. Açıkçası çok iyi bir çalışma olmuştur.Hersekzade Ahmet Paşa’nın ismi; bütün resmi belgelerde ve kroniklerde Hersekzade Ahmet veya Hersekoğlu Ahmet olarak geçerken bir vakfiyesinde ise Ahmet Paşa Hazretli, Abdullah’ın oğlu olarak geçmektedir.

Hersekzade Ahmet Paşa, vakfiyesinde iki tane cami yaptırmıştır. Lakin İstanbul’da hiç bir şey yaptırmamıştır. Bir çeşmesi bile yoktur İstanbul’da. Fakat seçtiği yerler ise çok ilginçtir. Öyle ki, Dilova’da bir cami ve bir imaret açmıştır ve bir de Trakya’daki Rûs Köyü’nde (bugünkü Keşân’da) yaptırmıştır. Belgelerde de şöyle yazıyor: “Kocaeli Sancağı’nda Yalakova kasabasına bağlı ‘Dil’ isimli bilinen köyde bir mübarek cami ve sağlam sütunlu imaret ve bir de Keşan’da bir cami inşa etmiştir. Camilerin tüm Müslümanlarına ve imarete gelen müminlere miras bıraktı.” Yani olduğu gibi bu imareti ve bu camiyi Dil köyüne veriyor. Ayrıca bugüne kadar imaretten hiçbir kalıntı kalmamıştır.
Caminin yakınlarında bir hamam da bulunmaktadır. Bazen hamamın, bu vakfın bir parçası olduğu yazılmaktadır; lakin öyle bir durum söz konusu bile değil.
İşte bugünkü durum, Dilova’daki cami ve imaret hakkında şöyle bir pasaj gözümüze çarpmaktadır: “ Zamanla mezkûr camiler ve imaret yok olursa, vakıfların gelirleriyle ikinci, üçüncü, dördüncü defa veya daha fazla restore edilsin. Ve eğer çok zaman geçtiğinden restore edilmeleri imkânsız hale gelirse, mezkûr vakıflardan elde edilen gelirler dürüst Müslümanlara ve tek tanrıya inanan fakirlere dağıtılsın.” Gerçekten caminin ve imaretin ne
kadar zamandır restore edildiği bilinmiyor.

Hersekzade Ahmet Paşa, cami ve imaretin her şeyi ile yakından ilgileniyordu. Öyle ki Ahmet Paşa’nın ilgisini şu pasajdan anlayabiliyoruz: “Yukarıda zikredilen vakıf sahibi Ahmet Paşa Hazretleri, Allah hayrını kabul etsin. Şart koştu ki: Dil köyündeki mezkûr cami dürüst, dindar ve dini merasimlere hâkim imam-hatip olarak atansın ve yukarıda zikredilen camiye namaz saatlerini bilen ve güzel sesle ezan okuyabilen biri müezzin olarak atansın.
Ve vakıf sahibinin ruhuna dua etme işini yeni müezzin yapsın. Ayrıca dürüst Müslümanlar arasında Kur’an okumayı bilen iki kişi, her gün birer defa En’am Suresini baştan sona okusun ve sevabını vakfedenin ruhuna armağan etsin.” Bunun yanı sıra Hersekzade Ahmet Paşa, imarette verilen yemeklerle de son derece yakından ilgilendi. Diğer bir pasajda da bu durumdan şöyle bahsedilmektedir: “Mezkûr imarette Müslümanlar ve tek tanrıya inanan kişiler arasından güvenilir ve saygın bir kişi şeyh olup, mezkûr imarette pişirilen yemeklerin iyi veya kötü olduğunu kontrol etsin ve şeyhliğin görevleri neyse yerine getirsin. Ve birisi ev sahibi olarak atanıp gelen-giden ziyaretçileri rütbelerine göre nezaket göstersin. Ve deneyimli biri aşçı olsun. Ve ekmekçilik işini bilip bunları yapabilen birisi fırıncı olsun.
Ve mezkûr imarette 45 porsiyon koyun eti pişirilsin. Ne fazla ne eksik Yalova kasabasında
kullanılan kilo ölçeğine göre her gün 1 kilo buğday yemek pişirilsin.”
Hersekzade Ahmet Paşa’nın kendisinden neredeyse iki katı yaşındaki Sultan Mehmed’e danışmanlık yapması, yine kendisinden neredeyse on yaş büyük olan Sultan Bayezid’le kurduğu yakın ilişkilerin yanında, kendisinden on yaş küçük olan ve çabuk karar değiştiren Yavuz Sultan Selim’in genel anlamda güvenini kazanıp bunu muhafaza etmesi, bir diplomat ve devlet adamı olarak yeteneklerinin gerçek boyutlarını göstermektedir.
1517’de Sultan Yavuz Selim’i Kahire’ye gidip Suriye ve Mısır fetihlerinden dolayı şahsen kutlayan Hersekzade Ahmet Paşa, dönüşte Güneydoğu Anadolu’da Maraş yakınlarında vefat etmiştir. Bunun üzerine devlet ricali, Paşa’nın naşını Bursa’ya göndermişlerdir

Miralem rütbesi verildi ve 1479’da Fatih Sultan Mehmet‘in İşkodra‘yı ele geçirdiği Arnavutluk Seferi’ne iştirak etti. Fatih Mehmet’in ölümünden sonra Bursa‘da Hüdevendigar Sancağı Beyi olarak görev verildi. Cem Sultan ayaklanmasında II. Beyazit’in tarafini tuttu. 1484’de Anadolu beylerbeyliği görevi verildi. Aynı yıl Sultan II. Beyazıt’ın kızı olan Hundi Hatun ile evlenip damad-ı şehriyarı oldu.

Çukurova’da 1485 ile 1491 arasında uzun süren Osmanlı-Memluklu Savaşı başlamıştı. İlk saldırıyı eyalet timarlı sipahileri ve azaplardan oluşan Osmanlı ordusu ile Osmanlı serdari Karamanoğulları’nın beyi Karagöz Mehmet Paşa yaptı. Önce Çukurova’nın önemli yoreleri Osmanlılar eline geçirldi ise de 9 Şubat 1486 tarihinde, Adana’nın hemen dışında Osmanli ordusu Memlükler tarafından mağlup edildi. Bunun uzerine II. Beyazit kendi damadi olan Hersekli Ahmet pasa komutasinda yenicerielr agirlikli bir orduyu ertesi yil Cukurova’ya gonderdi. Bu orduda timarali askerleri ile bulunan Karagöz Mehmet Paşa ile Hızır Beyzade Mehmed arasındaki birbirini çekememezlik ve kıskançlık bulunmaktaydi ve bu ordunun moralini zayıflatmıştı. Memluklu ordusu bu orduyla 15 Mart 1486’da yaptığı muharebede de büyük bir galibiyet kazandı. Osmanlı ordusu serdari Hersekli Ahmet Paşa Memluklülere esir düştü. O yıl bir ateşkes uygulanmaya başladı.

Bir yıl esarette kaldıktan sonra kurtulan Hersekli Ahmet Paşa İstanbul’a döndü. Yeniden 1487’de Anadolu beylerbeyi görevine geçirildi. Kendine vezirlik rütbesi de verildi. Memluklular ile ateşkesden sonra barış sağlanamamış ve savsa tekrar baslamisti. 1488’de Osmanlı devleti karadan ve denizden Memluklara karşı bir sefere daha başladı. Kara ordusu Rumeli beylerbeyi Hadim Ali Paşa komutası altında idi ve deniz gücüne Anadolu beylerbeyi olan Hersekli Ahmet Paşa komuta etmekteydi. Hem Osmanlılar hem de Memluklular İtalya deniz ticaret devletlerinde ve özellikle Kıbrıs’ı elinde bulunduran Venediklilerden yardım istediler; ama Venedikliler taraf tutmamya karar verdiler. Hersekli Ahmet Paşa komutasında Osmanlı donanması Memluklularin Çukuriova’daki ordularını denizden takviye edecek güc göndermesini önlemek üzere İskenderiye‘ye hücum etti. Çıkan bir fırtına Osmanlı donanmasına büyük bir zarar verdi. 60.000 kişilik Osmanlı kara ordusu ile Osmanlılar Adana ve Çukurova’yı ele geçirmişken, Memluklüler Suriye ve Mısır’dan takviyeler getirerek Adana yakınında yapilan Ağaçayırı Muharebesi‘nde Osmanlı ordusunu mağlup ettiler. Osmanlı kara ordusu Karaman’a çekildi ve Memluklular Adana’yı kuşatıp üç ay sonra sonra ele geçirdiler. Hersekli Ahmet Paşa küçük bir Mısır filosunu denizde yenmişti ama o yılki seferde Memluklular galip gelmişlerdi.

GÖREVLERİ

1497’de Hersekli Ahmet Paşa Koca Davut Paşa yerine ilk kez sadrazamlığa getirildi. Bu görevde ancak bir yıl kaldı.

1499’da İnebahtı Seferi’ne katıldı ve bu seferde yararlıkları görüldü.

1503’de ikinci kez sadrazamlığa getirildi. 1506’da kendi isteğiyle bu görevden ayrıldı.

1506’da Gelibolu Sancakbeyi ve kaptan-ı derya olarak görevlendirildi. Bu görevde 1511’e kadar kaldı.

1511’de üçüncü kez Sadrazamlığa getirildi ama üç ay kadar kalabildi.

1512’de Yavuz Sultan Selim tahta geçtikten sonra idam ettirdiği sadrazam Koca Mustafa Paşa yerine kayınbiraderi olan Hersekli Ahmed Paşa’yı dördüncü kez sadrazam tayin etti. Bu sedaret dönem sırasında Yavuz Sultan Selim’in Şah İsmail‘e karsı çıktığı İran Seferi’ne katıldı. Çaldıran Muharebesi‘nin kazanılması ve ordunun Tebriz‘i alıp kışın yakınlaşması nedeniyle geri çekilmesi sırasında yeniçeriler arasında karışıklık çıktı. Yeniçeriler Yavuz Sultan Selim’in arzu attığı gibi Anadolu’da bir kışlak mevkide kişi geçirip ertesi yıl yine İrana’a taaruza geçmek istemediklerini ayaklanamaya çok yakın bir tarzda bildirdiler. Yavuz Sultan Selim bunun sadrazam Hersekli Ahmet Paşa’nın kışkırtması dolayısıyla olduğunu iddia edip bundan onu sorumlu tuttu. 28 Ekim 1514’de sadrazamı tutuklattırdı ve vazifesinden azletti.

Hersekli Ahmet Paşa 23 Eylül 1515’de beşinci kez Sadrazam yapıldı. Bu sefer 7 ay 3 günlük sedaretten sonra 26 Nisan 1516’da bu görevden azledildi.Bir süre Yedikule Zindanı’nda hapis edildi ama sonra bağışlanıp salıverildi.

Yavuz Sultan Selim’in Mısır Seferi sırasında Bursa muhafızı görevi yaptı. Mısır fethedildikten sonra Sultan I. Selim’in davet etmesi üzere Mısır’a Kahire‘ye gitti. Bu ziyaretten İstanbul’a dönmekte iken yolda Kızılçöl, Maraş mevkiinde 21 Temmuz 1517’de hayata vefat etti. Cenazesi İzmit Körfezi kıyısında bulunan Hersek Köyü‘nda yaptırmış olduğu Hersekzade Ahmed Paşa Camii olarak anılan Cami’nin yanındaki türbesine gömüldü. Kaynaklar Hersekzade’yi iş bilir, dürüst, güvenilir ve kahraman bir devlet adamı olarak nitelemektedir.

Eserleri

hmed Paşa, Keşan’da ve Hersek Köyü‘nde camiyle birlikte birer külliye yaptırtmıştır. Keşan’daki külliye ile ilgili vakfiyesi tarihçilerin elindedir ve bilinmektedir. Hersek köyündeki cami Hersekzade Ahmed Paşa Camii olarak anılır.

Hersekli Ahmed Paşa, Hersek Köyü’ndeki külliyesini 1508’de yaptırmış, 1511’de vakıf senedini düzenlemiştir. Ancak, Hersek Köyü ile ilgili vakıf senedi henüz bulunamamıştır

Hersekzade Ahmed Paşa Türbesi

YORUM YAP