Boşnaklar Kimdir ? » Boşnak HaberBoşnak Haber

5 Mayıs 2024 - 14:50

Boşnaklar Kimdir ?

Boşnaklar Kimdir ?
Son Güncelleme :

22 Eylül 2014 - 16:30

 

Boşnaklar Kimdir?

Bosna’nın Osmanlı döneminde bir “altın çağı” yaşadığı doğrudur. Ancak, Boşnaklar üzerine çalışırken, Osmanlı öncesi dönemden işe başlamak gerekmektedir. Aksi takdirde, “Bosna ve Boşnaklar tarihte hiçbir zaman var olmamıştır diyerek, Boşnakların kimliği ile ilgili, kendi amaçları doğrultusunda yazı yazma eğiliminde olan Sırp ve Hırvat tezlerine hizmet edilecektir. Hırvatlarda ve Sırplarda, Bosna’yı kendi topraklarına dahil etme arzusu, tarih içinde sürekli var olmuştur. Bu yöndeki planlarını hayata geçirebilmenin araçlarından biri, Boşnak kimliğini bütünüyle reddetmekten geçmiştir. Özellikle milliyetçilik akımlarının ağırlık kazandığı 19. yüzyılda bu yönde daha sistematik adımlar atılmış ve tarih kitapları yeniden yazılmıştır.

Tarihsel açıdan bakıldığı zaman, Bosna devleti Orta Çağ’dan beri sürekli var olmuş ve önce Banlar, ardından krallar tarafından yönetilmiştir. Bosna toprakları bazen genişlemiş, bazen de daralmıştır. Ne var ki Bosna’nın Orta Çağ tarihi yeterince araştırılmış değildir. Bu konudaki boşluğu kapatmaya çalışan Zagreb Üniversitesi’nden Hırvat asıllı tarihçi Nada Klaiç’e göre, Orta Çağ’daki Bosna devleti, komşu Sırp ve Hırvat devletlerinden daha eskidir.Diğer taraftan, Ortaçağ Bosna devletinin, günümüze kadar bir süreklilik arz ettiği görülmektedir. Osmanlı döneminde Bosna ayrı bir birim olarak varlığını sürdürmüş, Boşnakça ise devlet dilleri arasında sayılmıştır. Bunun yanında Bosna, 1878 yılından itibaren girdiği Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun yönetimi altında da, 1918 yılında kurulan Sırp-Hırvat-Sloven Krallığı’nda ve sonraki Yugoslavya devletlerinde de, hep kendi topraklarıyla ayrı bir bütünü oluşturmuştur.

Boşnakların kökeni araştırılmaya başlandığı zaman, genel olarak “tanrının sevdiği kulu” anlamına gelen Bogomiller karşımıza çıkmaktadır. Nitekim Boşnak tarihçiler genel olarak Bogomillik içinde kökenlerini, siyasi ve kültürel kimliklerini aramaktadırlar. Bogomiller hem Katolik, hem de Ortodoks kilisesine direnmiş ve kendi “Bosna Kilisesi”ne sahip olmuştur. Bosna’da Katolik kilisesinin etkisinin zayıflamasını, kendine özgü kavramlarıyla Bosna kilisesinin yayılmasını hoş karşılamayan Papalık, Bosna’ya karşı haçlı seferleri örgütlemiştir.

Hangi ırk ve milletlerin Bosna’nın kültürel değerlerinin ilk temsilcilerinin olduğu konusunda yeterli açıklık bulunmuyor ise de, bu çerçevede Bosna’nın en eski yerlileri olarakİlirler” anılmaktadır. Nitekim bazı tarihçiler, Orta Çağ Bosnalılarının kimliklerinde, İlir kökenine işaret etmektedir. Dahası, nadir de olsa, Bosna’da kökleri İlir kavimlerine kadar uzanan bir kültürel devamlılığın izlerine de rastlandığına işaret edilmektedir.

Tarihçi Enver İmamoviç, “Boşnak” kelimesinde 2000 yıldan fazla bir sürekliliğinin var olduğunu ileri sürmektedir. Ona göre, Antik Çağ’da Bosna’da “Poseni” (Boseni) olarak anılan bir İlir kavmi yaşamıştır. İmamoviç ayrıca, Roma İmparatorluğu döneminde Bosna’nın “Bassania” ismiyle anıldığının ispatlandığını ileri sürmektedir. Bunun dışında, 6. ve 7. yüzyıllarda Slavların Balkanlar’a gelmesiyle “Bassania”nın önce “Bosona”, ardından “Bosna” olarak ad değişikliğine uğradığını savunmaktadır. Bu tür tezlerden hareketle, Boşnak tarihçiler, Orta Çağ’da Bosna topraklarında yaşayanların genel olarak “Boşnyani adıyla anıldıklarını belirtilmektedirler. Boşnyani’den ise “Boşnyak” (“Boşnak”) kelimesi gelişmiştir.

Görüldüğü gibi, “Bosnalı” kavramı, her şeyden önce kökleri geçmişe uzanan etnik ve siyasi bir kimliği ifade etmektedir. Enver İmamoviç’in analizinden ise Boşnakların ne “İslamlaşmış Sırplar” ne de “İslamlaşmış Hırvatlar” olduğu sonucu ortaya çıkmaktadır.

Ne var ki, bu konuda Boşnak tarihçileri arasında bile bir fikir birliği bulunmamaktadır. Örneğin, tarihçi Mustafa İmamoviç Boşnakları, etnik açıdan güney Slav kökenli, dini ve kültürel-politik deneyim açıdan ise güney Slavlardan farklı bir millet olarak tanımlamaktadır. Gerçekten de, 6. ve 7. yüzyıllardaki Slav istilaları, her şeyden önce Bosna’da yeni bir dilsel ve kültürel kimliğin oluşmasını sağlamıştır. Slavların Bosna yerlileri üzerindeki etkisi o kadar güçlü olmuştur ki, bu ülke Orta Çağ’da tipik bir Slav devleti görünümü vermiştir.

Nitekim o döneme ait dilsel ve kültürel nedenlerden dolayı, Bosna’yı oluşturan nüfus Slav olarak adlandırılabilir. Ancak, Bosna nüfusundaki ırksal çeşitlilik olgusu da dikkate alınmalıdır. Tarih içinde Gotlar, Hunlar, İranlı Alanlar ve Avarlar gibi değişik ırklar Batı Balkanlar’a yerleşip, Romalılar ve Slavlar arasına karışmışlardır. Bir Türk kavmi Avarlar, 7. yüzyılda Bizans, Hırvat ve Bulgar orduları tarafından Balkanlar’dan sürülmüştür. Ancak, yapılan bazı araştırmalar, Bosna ve Karadağ’ın bazı bölgelerinde Avarlara ait uzun süreli yerleşim alanlarının mevcut olduğunu göstermiştir. Nada Klaiç, Slavların ilk politik (devlet) örgütlenmelerinde, önemli Avar unsurlarının yer aldığını savunmakta ve Avarlar’ın Bosna topraklarında yaklaşık 200 yıl sürmüş olan yönetiminden söz etmektedir. Klaiç ve diğer bazı tarihçiler, ilk Slav yöneticilerine ait “Ban” ve “Jupan” gibi unvanların, kelime olarak Avarlara ait olduğunu ve “zengin”/ “mülk sahibi” anlamlarına geldiğini de ileri sürülmektedir.

Boşnakların tarihsel merkezi ve anavatanı Bosna-Hersek 1463 yılında Osmanlı tarafından fethedilmiştir. Osmanlılar Bosna-Hersek’i sadece fethetmemiş, buraya yeni bir medeniyeti de getirmiştir. Günümüzde de gözlemlenen İslam kültürü, söz konusu medeniyetin Bosna’da oldukça benimsendiğini göstermektedir. Modern Boşnak kimliği, bu suretle, Osmanlı Devleti yönetimi sırasında bugünkü şeklini almıştır.

Boşnakların etnik kökeni ve kimliği üzerine tartışmayı daha fazla sürdürmek, bu makalenin amacını aşacaktır. Kanaatimizce, politik açıdan Bosna devletinin yok edilmesi maksadıyla Boşnak kimliğinin reddediliyor olması başlı başına bir mezalim sayılmalıdır. 1990’lardaki Bosna savaşında, Sırplar tarafından bombalanan ilk yerler arasında, zengin Osmanlı arşivine sahip olan Saraybosna Şark Enstitüsü ve Bosna-Hersek Milli Kütüphanesi yer almıştır. Bunların yok edilmesiyle, herhalde, Boşnakların tarihinin silinmesine çalışılmıştır.

 

Kaynak: Erhan TÜRBEDAR

 

YORUM YAP