Sarajevo'lu Dünyanın ilk Kadın Savaş Uçağı pilotu » Boşnak HaberBoşnak Haber

26 Nisan 2024 - 14:35

Sarajevo’lu Dünyanın ilk Kadın Savaş Uçağı pilotu

Sarajevo’lu Dünyanın ilk Kadın Savaş Uçağı pilotu
Son Güncelleme :

11 Mart 2017 - 19:41

 

Zeynep Işıl Hamziç  Boşnak Medya

Sabiha Gökçen Türkiye’nin ilk kadın pilotu ve “Dünyanın ilk Kadın Savaş Uçağı pilotudur.”

Sabiha Gökçen 22 Mart 1913 yılında Bursa’da dünyaya gelmiş yine doğduğu gün olan 22 Mart 2001 yılında 88 yaşında Ankara’da vefat etmiştir.

Atatürk’ün sekiz manevî evladından birisi idi. Uçuş kariyeri boyunca 8.000 saat civarı uçuş gerçekleştirdi; bunlardan otuz ikisi muharebe görevi idi

 Nevin Arıkan’dan Sabiha Gökçen ;

Sabiha Gökçen ile babam Veteriner Albay Ali Doğançay kardeş torunlarıdır. Biz Boşnak asıllı bir aileyiz.

Gökçen’in küçükken annesi ve babası ölmüş ablaları Nafia ve Saime ile birlikte Üvey ağabeyi tüccar Hafız Bey’in yanında büyüdü.

ATATÜRK’ün manevi kızı, ilk kadın Türk Savaş Pilotu Sabiha Gökçen’i anlatan Nevin Arıkan (Merhum Maliye Bakanı Vural Arıkan’ın eşi) ile Sabiha Özogan (Sabiha Gökçen’in evlatlığı) ‘‘kendinin Saraybosna’dan gelmiş bir ailenin çocuğu ve Boşnak asıllı olduğu aktardı. 

Gökçen küçükken annesi babası ölmüş. Ablaları Nafia ve Saime ile birlikte üvey ağabeyi tüccar Hafız Bey’in yanında büyümüş.Atatürk, bir Bursa ziyaretinde köşkte Sabiha’yı görmüş.

Bir kaç soru sorduktan sonra onu yanına almış. Diğer akrabalarını sormuş, o zaman binbaşı olan babamı söylemişler. Ankara’da babamla görüştükten sonra Sabiha’yı yanına alıp büyütmüş. Nüfus kaydında babası olarak geçen Hafız Mustafa İzzet’in kim olduğunu bilmiyorum. Ben ağabeyi Hafız beyden sonra yaşananları biliyorum.’’diye aktardı.

Sabiha Özogan anlatıyor:

‘‘Ben 1936’nın onbirinci ayından beri kendisini tanırım. Annesi Saraybosnalı. Orada evlenmiş, bir oğlu, bir kızı olmuş. Eşi ölünce, akrabaları onu Bursa’ya getirmiş. Bursa’da eşi ölen ve kendisi gibi bir kız bir erkek çocuğu olan Mustafa Bey’le evlenmiş.

Sabiha Gökçen ve ablası Saime Hanım bu evlilikten olmuşlar. Anne ve babaları ölünce iki kız kardeşe baba bir anne ayrı ağabeyleri subay Neşet Dikmen bakmaya başlamış.

Bu sırada Bursa’yı ikinci kez ziyaret eden (1925) Atatürk, askerleri aşıp kendisine ulaşmaya çalışan Sabiha’yla konuşmuş.

Sabiha, Atatürk’e yatılı okula gitmek istediğini söylemiş. Atatürk, Neşet Bey’e de danışarak, Sabiha’yı evlat edinmiş. Bunlar Sabiha Gökçen’in ‘‘Atatürk’le bir ömür böyle geçti’’ adlı kitabında da vardır.

Özal döneminin Maliye Bakanı Vural Arıkan’ın eşi Nevin Arıkan da, Sabiha Gökçen ile babasının kardeş torunları olduklarını söyledi.

 

Ülkü Adatepe basın toplantısında anlattı:

Sabiha Gökçen’in babası Hafız Mustafa İzzet Efendi Edirne vilayetinde çalışan bir memurdu. Dönemin Padişahı 2’nci Abdülhamit, Hafız Mustafa İzzet Efendi’yi, Jöntürk olduğu gerekçesiyle Bursa’ya sürdü.

ATATÜRK’ün manevi kızı Ülkü Adatepe, kendisi gibi Ata’nın manevi kızı olan, ilk kadın Türk savaş pilotu Sabiha Gökçen için Şişli’deki evinde basın toplantısı düzenleyen Atatürk’ün hayatta olan tek manevi kızı Ülkü Adatepe, şunları söyledi:

‘‘Sabiha Gökçen’i manevi ablam olması dışında, ilk eşimin akrabası olması dolayısıyla da çok iyi tanıyorum. Sabiha Gökçen, Bursa’da bir Türk ailesinin kızları olarak doğmuştur. 

Gazeteci yazar Orhan Karaveli den Sabiha Gökçen:

‘‘Yakın arkadaşım olan Sabiha Gökçen, Atatürk sevgisiyle dolu, tüm hayatını Türk halkına adamış, anıt bir Türk kadınıydı Bursa’da doğdu. Atatürk tarafından 1925 yılında 13 yaşında iken evlat edinildi.  

‘‘Sabiha Gökçen’in babası Hafız Mustafa İzzet Efendi Edirne vilayetinde çalışan bir memurdu.

Dönemin Padişahı 2’nci Abdülhamid, Hafız Mustafa İzzet Efendi’yi, Jöntürk olduğu gerekçesiyle Bursa’ya sürdü.

Edirne’deki ilk evliliğinden Şefik ve Nazime adlı çocukları oldu.

Sabiha Gökçen’in Boşnak olan annesi Hayriye Hanım’ın ise subay olan ilk eşinden Neşet ve Nafia adında 2 çocuğu vardı. 2’şer çocuklarıyla dul kalan Hafız Mustafa İzzet Efendi ve Hayriye Hanım evlendiler.

İkinci evliliklerinden Saime ve Sabiha dünyaya geldi. Sabiha Gökçen’in üvey kardeşi Şefik 1’inci Dünya Savaşı’nda şehit oldu. Hayriye Hanım’ın ilk eşinden olan oğlu Neşet’in ilk çocuğundan sonra, torun sahibi iken 22 Mart 1913 tarihinde Sabiha Gökçen’i doğurmuştu.

Sabiha Gökçen’in dört çocuk babası üvey ağabeyi Neşet’te cepheye gitti. Üvey kardeşi Nafia, 9 aylık hamile iken subay olan eşini cephede kaybetti. Öz kardeşi Saime ise evlendi ve Sabahat adında bir kızı oldu.

Sabiha Gökçen’in babası ve annesi Bursa’da öldü. Atatürk 1925 yılında yaptığı 2. Bursa ziyaretinde 13 yaşında olan Sabiha Gökçen’i evlat edindi. Atatürk, Sabiha Gökçen’i evlat edindikten sonra, Ankara’ya götürdü.

Sabiha Gökçen’in orada asker çocuklarıyla çekilmiş fotoğrafları var. Sabiha Gökçen Atatürk’ün diğer manevi kızları Rukiye ve Zehra ile Çankaya’da bir sınıfta okudu. Bir yıl sonra da İstanbul’daki Arnavutköy Kız Koleji’ne geldi. Sabiha’nın kaydı daha sonra Üsküdar Ameriken Kız Koleji’ne alındı. 

Ülkü Adatepe, eşi Öke Adatepe ve gazeteci-yazar Orhan Karaveli Sabiha Gökçen için kendi el yazılarıyla hazırladıkkları” Soy Ağacını ” basın mensuplarına dağıttı.

Atatürk kadar Türküm, demiş

Oktay Verel (Gazeteci-yazar. Sabiha Gökçen’in biyografisini yazdı): Tam iki buçuk yıl birlikte çalıştık. Anlattıklarını arşivlerden kontrol ettik.

Ailesinin göçmen olduğunu duymuştum. Sorduğumda ‘‘Atatürk kadar Türk’üm’’ diye cevap verdi.

Sürgüne gönderilen babasını kaybettikten sonra, eniştesinin yanında kalır. Atatürk 1922’de ve 1925’te Bursa’ya gitmiştir. İkinci gidişinde kaldığı ev Sabiha Gökçen’in yaşadığı evin yanındadır. Gökçen korumaları atlatıp onu görmeye çalışır.Gökçen’e ne istediğini sorar. O da ‘‘Okumak istiyorum’’ der bunun üzerine Atatürk, Sabiha Gökçen’i evlatlık edinir. 

O bir sembol GENELKURMAY Başkanlığı, 2001 yılında kaybettiğimiz, Atatürk’ün manevi kızı Sabiha Gökçen’in, Atatürk’ün Türk milletine bir armağanı olduğunu bildirdi.

Gökçen’in TSK’nın ilk kadın savaş pilotu olarak Türk havacılığının onursal bir ismi olduğu kaydedilen açıklamada, şu görüşlere yer verildi: ‘‘Sabiha Gökçen aynı zamanda Atatürk’ün Türk kadınının Türk toplumu içinde bulunmasını istediği yeri gösteren değerli ve akılcı bir semboldür.

Yüce Atatürk, Türk milletini (Türkiye Cumhuriyeti’ni kuran Türkiye halkına, Türk milleti denir) şeklinde tanımlamıştır. Atatürk milliyetçiliği görüldüğü gibi etnik ve dini temellere dayanmamaktadır. Anayasamızın 66. maddesinde de Türk vatandaşlığı (Türk devletine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türktür) şeklinde ifade edilmektedir.

Kaynak:Mutlu KOSER -Turkıshnews.com-Vikipedi

YORUM YAP