Osmanlı-Bosna Krallığı ve Münasebetleri » Boşnak HaberBoşnak Haber

13 Mayıs 2024 - 10:40

Osmanlı-Bosna Krallığı ve Münasebetleri

Osmanlı-Bosna Krallığı ve Münasebetleri
Son Güncelleme :

20 Eylül 2014 - 23:26

Zeynep Işıl Hamzıç Boşnak Medya

Osmanlı – Bosna Krallığı İlişkileri

Bosna, X. yüzyılda Hırvatistan krallığına tâbi olup muhtariyet halinde (ban) denilen yerli beyler tarafından idare ediliyordu; bunlar Bogomil mezhebinde olduklarından Papa’nın emriyle Macarlarla birinci haçlı ordusuna çiğnettirilmişler; fakat buna rağmen Macarların himayesinden yine ayrılmayıp sıkı surette o krallığa bağlanmışlardı.

1360 senesinde Bosna üzerine yapılan seferi müteakip Macarların Banat umumî valisi ve Macar kralı I. Layoş (Ludvig-Lui)’un eniştesi olan Tvrtko, Macar krallığına bağlı olmak üzere, Bosna hanlığına getirilmişti. Tvrtko’nun babası Stefan Kostermaniç (Etienne Kosterman) 1322’den 1352 senesine kadar Macarların hâkimiyeti altında otuz sene Bosna’da banlık etmiş ve hattâ Hersek mıntıkasını da Bosna’ya ilhak eylemişti; bunun oğlu yukarıda adı geçen Tvrtko da aynı suretle Bosna beyi olmuştu.

Tvrtko’nun hanlığından birkaç sene sonra Bosna beyleri ayaklanarak kendisini kovmuşlar ise de iki sene süren bir harpten sonra 1366’da Tvrtko Bosna’yı tekrar ele geçirmiş ve bu sırada Tvrtko’ya karşı kardeşi Stefan Vulk muhalefete kalktıysa da muvaffak olamayarak Raguza cumhuriyetine ilticaya mecbur olmuştu.

1371’de Sırp kralı Uroş’un ölümünden sonra Tvrtko doğuya doğru hududunu genişletti; Macarların hâkimiyetinden sıyrılarak Bosna ve Litoral (Venedik körfezinin kuzey sahili) ve Sırbistan Krallığı tacını giydi; bunun, Sırp krallığı tacını giymesi, ana tarafından eski Sırp kralı Stefan Dragoten’in (1276 — 1282) torunu olduğunu iddia etmesinden ileri geliyordu. Daha sonra Macarlara karşı isyan eden Hırvatlara yardım etti. Dalmaçya ile Hırvatistan kralı olduğunu da îlân eyledi ve Katolik Hırvatları okşamak için doğu kilisesinden batı (Lâtin) kilisesine geçti.

Tvrtko, Hersek beyi Nikola Altomanoviç ve İşkodra ve Karadağ mıntıkalarına sahip olan II. Balşa ile Dalmaçya sahilindeki Kataro limanı ve o taraf sahillerini elde etmek yüzünden çarpıştı; Kataro evvelce Macarlara ait iken kral Layoş’un vefatı üzerine Tvrtko ile Balşa’dan her ikisi de bu mühim limanı almak istiyorlardı; Tvrtko gerek burayı ve gerek burası ile Raguza Cumhuriyeti arasındaki yerleri aldı; 1383’de Dalmaçya’daki nüfuzu sebebiyle Venedikliler, Tvrtko’yu Venedik hemşehrisi îlân etmişlerdi; Venediklilerin bundan maksadı Macarlara karşı Tvrtko’yu tutmaktı; Tvrtko, Layoş’un 1382’de ölümünden sonra krallığını îlân eylemişti.

Osmanlılar Rumeli’de fütuhat yaparlarken Tvrtko Bosna kralı bulunuyordu. Osmanlı’nın Niş’i almaları, Tvrtko’yu Dalmaçya sahilindeki fütuhattan içeri çekti; bu suretle daha Kosova muharebesinden epey zaman evvel bunlar Macarlarla Osmanlıya karşı Bosna, Sırp ve Hırvatlarla ittifak yaptılar, Raguza’dan Avlonya’ya kadar sahip olan II. Balşa da bu konfederasyona dahil olmuştu; Tvrtko’nun kayın pederi Vidin Bulgar kralı Stratişimir ile Lazar’ın damadı Tırnova Bulgar kralı Şişman henüz fiilî olarak bu ittifaka girmemişlerdi. İkinci Balşa’nın 1385’de Osmanlı kuvvetleriyle yaptığı muharebede maktul düşmesi bu birleşmeyi sarsmıştı. Sırp ve Bosna kuvvetleri 1387’dePloşnik vadisinde uc kumandanı Şahin bey kumandasındaki Türk akıncılarını bozdular 790 H/1388 M; bu bozgunluk Türkleri Balkanlardan çıkarmak için müttefiklerin derhal faaliyete geçmesini mucip olduysa da I. Kosovamuharebesindeki mağlûbiyet, ümitlerini kırdı (1389).

Bu muharebeyi kaybetmekle beraber Tvrtko, rakip addettiği Sırp despotu Lazar’ın Kosova muharebesinde ölümünden memnun olmuştu; hakikaten Bosna kralının bundan sonra kuvvet ve nüfuzu artmış, Macarlara karşı isyan eden Hırvatlara yardım edip 1390’da Hırvatistan’ı işgal ve Dalmaçya’yı Bosna’ya ilhak eylemiş ve kendisini de Bosna’dan başka Hırvatistan ve Dalmaçya kralı îlân etmişti. Tvrtko 23 Mart 1391’de ölmüştür, ölümünden az evvel Osmanlı akıncılarının taarruzlarına uğradıysa da Macar kralı Sigismund’un yardımı sayesinde bu taarruza karşı koyabilmişti.

Tvrtko’dan sonra yerine kardeşi İstefan Dabiça kral olmuştu. Bunun zamanında Macarlar, Hırvatistan ve Dalmaçya’yı zaptettiklerinden Bosna krallığı küçüldü; Dabiça Macarlarla dostluk kuramamıştı; bundan dolayı 1394’de Üsküp sancak beyi Paşa Yiğit’in oğlu tarafından Bosna üzerine yapılan akınlara karşı Macarların yardımını görememişti.

İstefan Dabiça 1398’de öldü ve bundan sonra Bosna, Dabiça’nın karısı Elen Gruba tarafından niyabetle idare edildiyse de Bosna krallığı nüfuzunu iyice kaybetmişti; çünkü üzerlerindeki kuvvetli baskı kalkmış olan yerli prensler, serbest harekete ve devlet merkezini tanımamaya başlamışlardı; Dabiça’nın öldüğü sene bir Osmanlı akıncı kuvveti Bosna’yı istilâya teşebbüs eylemişti; Bosna’nın dahilî karışıklığı az fasıla ile sonuna kadar devam etti. Yine aynı sene içinde Bosna’ya, ban’ların kararıyla ve hâkim bir kral sıfatıyla İstefan Ostoya getirildi; fakat yerli beyler serbest harekete devam ettiklerinden, bir müddet sonra intihap ettikleri bu yeni kraldan memnun olmamaya başladılar; nihayet kral İstefan Ostoya indirilerek yerine birinci kralın oğlu II. Tvrtko getirildi (1404).

Macarlar bundan sonra Bosna’ya karşı hasmâne harekete başladılar; Bosna kralı, Macarlara mukabele etmek için Çelebi Sultan Mehmed zamanında Osmanlıların yardımını gördü; II. Tvrtko Macarlarla yaptığı Dobor muharebesinde esir düşerek Budin’e gönderildi ve ancak 1415’de serbest bırakıldı ise de krallığı elde edemedi; çünkü yerine Ostoya tekrar krallığa getirilmişti;. Bu dahilî karışıklıktan istifade eden Türkler Bosna işlerine müdahaleye başladılar; eski kral Tvrtko ikinci defa krallığa getirildi (1420 veya 1421).

1443’de ölen II. Tvrtko’dan sonra krallık, ban veya boyarların kararıyla Ostoya’nın oğlu İstefan Tomas‘a verildi; bu, 1444’den 1461 senesine kadar krallık yaptı; Bogomil mezhebinde olan İstefan Tomas, Katolik olarak, Papa’nın nüfuzundan istifade etmek istedi ve bu sayede bir kısım Sırp memleketlerini almaya muvaffak oldu.

Oğlu İstefan Tomasiç (1461—1463) hararetli bir Katolik olduğundan, Bogomilleri memnun edemedi; onlar da Osmanlıdan tarafa döndüler ve bu suretle Fatih Sultan Mehme, Bosna üzerine yürüyüp Bosna kralını Blagaj’da esir ederek öldürdü ve Bosna krallığı da doğrudan doğruya ilhak olunup sancak olarak idare edildi (1463). Macar kralı, Bosna’yı almak için 1465, 1471 ve 1479 senelerinde üç defa harekete geçtiyse de mükemmel teşkilât ile buraya yerleşen ve Bogomil mezhebindeki Bosnalıları ele almış olan Osmanlıları buradan çıkaramadı.

Bosna halkının kütle halinde Müslüman oluşlarında halkın Bogomil olmasının birinci derecede tesiri vardır; çünkü, İsa’yı, Allah’ın kulu ve peygamberi olarak tanıyan Müslümanlık, Bogomil mezhebindeki Bosnalılara yumuşak ve uygun gelmişti. Katolik âleminin bunları Lâtin kilisesine bağlamak için yaptıkları tazyik ve katliâm bir netice vermemiş, tebaasının dinî işlerine karışmayan Osmanlı Devleti ise hiçbir tesir yapmadan mühim bir halk kütlesini, yani Bogomilleri camiası içine alıvermiştir.

KAYNAKhttp://www.osmanlimedeniyeti.com/Bilgi/Osmanl%C4%B1%20-%20Bosna%20Krall%C4%B1%C4%9F%C4%B1%20%C4%B0li%C5%9Fkileri

YORUM YAP