Makedonya’nın İncisi Üsküp’ü Tanıyalım..
Makedonya’nın başkenti Üsküp, ülkenin tek büyük akarsuyu Vardar Nehri’nin iki kıyısında kuruludur. Bir yakada Arnavutlar ve Müslümanlar, diğer tarafta Ortodoks Hıristiyanların yaşadığı kent aynı zamanda tarihi bir Osmanlı yerleşimidir. Kentte Makedonlardan sonra Arnavutlar ikinci, Türkler üçüncü etnik grup olma özelliğine sahip. Makedonlar Üsküp’ü Skopje olarak adlandırıyor. Ülkenin adı büyük tartışmalara sebep oluyor. Türkiye ve Birleşmiş Milletler’in dört daimi üyesi ile birlikte birçok ülke burayı Makedonya olarak tanırken, Yunanistan’ın baskısıyla bir grup da Eski Yugoslavya Makedonya Cumhuriyeti isminde ısrar ediyor. Birleşmiş Milletler de ikinci grupta yer alıyor. Bu durum özellikle Yunanistan’dan Makedonya’ya geçişlerde sorun yaratabiliyor
Gezilebilecek Yerler;
Üsküp tarihi bir kent olmasının yanı sıra ülkesinin de en büyük yerleşim yeri olma özelliğini taşıyor. Bu iki durum mimariyi geleneksel ve modern olarak iki şekilde etkilerken, eski Sovyetler Birliği’ne bağlı olmuş olması da bu sistemin mimari anlayışını yansıtıyor.
Üsküp Old Bazaar’a Türk Çarşısı da deniyor. Bunun sebebi buradaki esnafın birçoğu Türk olması ve pazarda ağırlıkla Türkçe konuşulması. Çarşı, Anadolu’daki benzerlerini oldukça hatırlatıyor. Türk olduğunuzu belirtmeniz keyifli sohbet ve alışveriş için oldukça önemli bir anahtar.
Çarşı içinde görülecek tarihi yapılar arasında yine Osmanlı mimari geleneğinin örnekleri Mustafa Paşa Camii, Kurşunlu Han, Sulu Han, Davut Paşa Hamamı bulunuyor. Burada eski Türk evlerinden de örneklere rastlamanız mümkün.
Kentin simgesi Taş Köprü 15. yüzyılda inşa edildi. Sultan I. Murad döneminde yapılan 13 gözlü, eşsiz bir mimari yapı olan köprü, 1963 yılında meydana gelen büyük depremle yüzde 80’i tamamen yıkılan Üsküp’te ayakta kalan ender yapılardan biri
Birkaç yıl öncesine kadar yıkıntı halinde olan Üsküp Kalesi, geçirdiği restorasyonla tekrar eski günlerin döndü. Görkemli parkı da ilgi çekiyor. Kaleden doyumsuz bir Üsküp manzarası seyretmeniz mümkün.
Kentin eski tren istasyonu da kısmen yıkılmış olsa da bugün Ulusal Müze olarak değerlendirilmiş. Üsküp ve Makedonya ile ilgili tarihi ve kültürel ipuçlarını burada bulabilirsiniz.
Kentin en yeni kilisesi St. Clementin Katedrali Vardar Nehri’nin hemen yanında. Onunla birlikte Üsküp’te Saat Kulesi’ni gezebilir, Sveti Spas Manastırı’nı görebilir, Hünkâr, Yahya Paşa, Murat Paşa camilerini ziyaret edebilir, Çifte Hamam’a uğrayabilirsiniz.
Üsküp’e gelmişken Makedonya’nın diğer değerlerini görmek isterseniz biraz yolculuğu göze almanız gerekiyor. Eğer birkaç saatinizi ayırırsanız Türk nüfusunun çoğunlukla yaşadığı Tetova kentine kadar uzanabilirsiniz. Türkler burayı Kalkandelen olarak biliyor. Makedonların en sevdiği yerlerden biri olan ve övünçle tanıtmak istedikleri Ohrid’i (Ohri) kenti ve gölü yaklaşık olarak 150 kilometre uzakta. Avrupa’nın en derin gölü Ohri bir denizi andırıyor; çevresinde tam 365 tane kilise bulunuyor.
Kültür Eğlence;
Kent Makedon, Arnavut ve Türk kültürünü en iyi şekilde bünyesinde barındırıyor. Hıristiyan kesimin yaşadığı bölüm modern ve gelişmiş bir Avrupa kentini andırırken Müslümanların yaşam alanları daha mütevazı ve geleneksel bir yapıda. Hıristiyanlar ve Müslümanlar birbirlerine oldukça saygılı bir şekilde birlikte yaşıyorlar. Yine de Hıristiyanların kentin her noktasında görülebilecek devasa bir haçı bir tepeye diktikleri bir gerçek.
Ünlü şairlerimizden Yahya Kemal Beyatlı, Üsküp doğumludur. Şair, kenti, “Fatih devrinin evliya mezarlığı” olarak tanımlar. Bunun nedeni bölgede pek çok sayıda evliyanın olduğuna inanılması ve bu yönde bulunan türbelerin fazlalığıdır.
Kenti ikiye bölen Vardar Nehri çevresinde bol sayıda park bulunuyor. Üsküplüler bu alanlarda yürüyüş ve spor yapıyor. Özellikle Makedon halkın yaşadığı bölüm kafeleri ve gece kulüpleriyle eğlencenin merkezi konumunda.
Dağlık yapısı nedeniyle Üsküp’te hayvancılık ve kısıtlı olarak sebzecilik gelişmiş halde. Bu durum yörenin mutfağını da etkiliyor. Ağırlık et yemekleri ve köftelerde. Ohri Gölü’nde tutulan buraya özgü alabalıklar da oldukça lezzetli. Restoran ve kafelerse oldukça ucuzlar. Birkaç euro’ya dolgun tabaklarda et yemekleri yiyebilirsiniz.
Yeme-İçme;
Yerel mutfağın en sevilen tatlarının başında bir tatlı olan “kaymakçina” geliyor. Tatlı, süt, yumurta, şeker ve undan mürekkep. “Yugoslav Salatası” ve “Köprülü salatası” olarak da bilinen “manca”, patlıcan, domates, yeşil biber, sarımsak ve zeytinyağı ile hazırlanıyor. Kemiksiz kuzu etinden yapılan “Makedon yahnisi” de meşhur bir başka tat. Kentte ayrıca güveçte enfes kuru fasulye de pişiriliyor.
Alış-Veriş;
Alışveriş için en keyifli yer elbette Türk Çarşısı. Burada eskiye ve yeniye ait birçok Üsküp hatırası bulabilirsiniz. Çarşı ayrıca Makedonya’da yetişen taze sebze ve meyvelerin ile tütünün satıldığı önemli bir nokta olma özelliğine sahip. Şehir merkezinde ise büyük ve modern bir alışveriş merkezi var. Bu kalabalık çarşıda yer alan mağazalarda ithal malların çokluğu hemen göze çarpıyor