BOŞNAKLARIN OSMANLI’YA TABİİYETİNDE BOGOMİLLİĞİN ETKİSİ
Bosna’nın Osmanlı hâkimiyetine geçişinde Bogomilliğin etkisi biri dolaylı olmakla birlikte iki şekilde yaşanmıştır. Buna göre ilk olarak Bogomilliğin daha önce de ifade ettiğimiz şekli ile Hıristiyanlığın temel ritüel ve sembollerini reddetmesi ve hatta sapkın bir mezhep olarak tanımlanması onları Katoliklik ve Ortodoks arasında bırakmış, her iki taraf için bir düşman durumuna düşürmüştür. Papalar, bulundukları mevkiin kendilerine sağladığı sınırsız güç ve yetkileri insafsızca kullanarak Bogomil mezhebine bağlı Hıristiyan halkı şiddet yolu ile Katolik mezhebine sokmak ve papalığın nüfuzunu genişletmek istiyorlardı
I. Haçlı seferi’nde itibaren Katolik alemi tarafından tam bir temizlik politikasının figürü haline gelen Bogomiller, ileriki dönemlerde bir anlamda sığınak olarak gördükleri Bizans’ta da buna muadil bir muamele ile karşı karşıya kalınca Balkanların göbeğinde tam manası ile
yalnızlığa mahkum olmuşlardır
OSMANLI’NIN BALKANLARA GELMESİ
Osmanlı birliklerinin Balkanlardaki ilerleyişi ile birlikte Bogomiller birçok noktada kendileri gibi düşünen bir toplulukla karşı karşıya kalmış, kendilerine diğer bölgedaşlarına da olduğu gibi tam manası ile bir özgürlük evreni sunan bu devlete tabi olmayı bir kurtuluş olarak addetmişlerdir. Bu manada Osmanlı fetihlerinin, bilhassa Bosna’da birlik ve tesanüd arayan Bogomillerin kurtarıcıları kabul ettikleri Osmanlı birliklerine kolayca teslim olmalarıyla, beklenenden çok daha rahat ve geniş katılımlı olarak gerçekleşmesini sağlamıştır
Bu tezin savunucularından en önde geleni olan Stavrianos’a göre Osmanlı’nın yerini Bulgar ya da Sırp devletleri de alabilirdi ama iç mücadeleler ve birbirleri ile olan ilişkileri aynı dine mensup olmalarına rağmen o kadar kötü idi ki, Katoliklik ve Ortodoksi arasında ezilen Bogomiller kısa zaman zarfında Osmanlı’ya meyletmişler ve onları kurtarıcıları olarak karşılamışlardır. Bazı araştırmacılar son Bosna kralı Stephan Tomaseviç’in Türklere karşı son bir hamle yaparak Papa’dan yardım istediğini ancak bu yardımın hiçbir zaman gelmediğini nakleder Bu bilgi dahi Bogomilliğin, Bogomiller için taşınması oldukça zor bir nitelik olduğunu gösterir ki, bu nitelik onları Avrupa’da yalnız ve bir kurtarıcıya muhtaç bir topluluk haline getirmiştir.
Bogomil mezhebi özellikle köylü kesim arasında ilgi görmüştür.Burada feaodal beylerin baskıcı politikası etkili olmuştur.Buradan hareketle Osmanlı idaresinin Balkanlara yerleşmesi ile birlikte bilhassa Bosna’ya özel olarak geliştirdiği eski mülkiyet haklarının korunması uygulaması ile bir anlamda onların gönlünü fethetmiş oluyordu
İSLAMİYET İLE BOGOMİLLİĞİN ORTAK YÖNLERİ
Bogomilliğin, Bosna’nın Osmanlı eline geçişine geçişini kolaylaştıran diğer bir özelliği de İslam ile olan paralel noktalarıdır. Katolik ve Ortodoks kiliselerin ve Bogomillere karşı şiddet dolu davranışları bir taraftan, Bogomil anlayışındaki tek tanrı anlayışı, kilise hiyerarşisine karşı tavrı ve Bogomil anlayışı içerisindeki birçok kuralın İslâm
dinininkilerle benzerlik arz etmesi, Bosna’da yaşayan ahalinin İslâm dinini kabul etmelerine büyük ölçüde katkı sağlamıştır. Aynı zamanda Osmanlıların Balkanlar’a girmesinden önce birçok yerde değişik tarikatlara mensup dervişlerin yerleştikleri bir gerçektir. Bogomil hareketi ise mistisizmin ağır bastığı bir anlayıştır. Böylece tasavvufî İslâm anlayışıyla Balkanlar’a ve özellikle Bosna’ya giren ve tenha yerlerde zaviyeler kuran dervişlerin etrafında yerli halk toplanmaya başlamış ve onlara karşı ilgi duyup sevgi göstermiştir
.
Bu durumun Bogomil Bosnalıların önce Osmanlı hâkimiyetine geçmesi ve akabinde de toplu halde Müslüman olmasına yaptığı katkı göz ardı
edilmemelidir.
BALKANLARA DAHA ÖNCE GELEN MÜSLÜMAN DERVİŞLERİN ETKİSİ
Prof.Emecen, yakın zamanda yayınlanan çalışmasında Osmanlıların Bosna’ya ulaştıklarında sadece Bogomiller değil Sırp Ortodoks kilisesine de hoşgörü ile yaklaştığını ifade ederken, Handziç’ten yaptığı alıntıda Bogomillerin dini yakınlık dolayısıyla İslam’a geçtiklerini belirtir. Bunun yanında ilgi bölümün devamında da eski feodal beylerin katı tahakkümlerinin Bogomilleri İslam’a yaklaştırdığını ekler. Ahmet Yaşar Ocak bu tezi daha evvel kaleme aldığı çalışmasında geliştirerek, Bogomillerin her daim Ortodoks Bizansın faaliyetlerine soğuk olduğunu ve bilhassa Sarı Saltuk’tan çok uzun zaman evvel buraya gelen İsmaililerin ve diğer Müslüman grupların onları etkilediğini ifade eder.Görüleceği üzere öncelikle tarihsel süreçte Ortaçağların dinamikleri olana toprak ve dinin hayat üzerindeki belirleyiciliği noktasında Bogomil olan ve topraklarında pek de iyi şartlarda yaşamayan Boşnaklar Osmanlı idaresine geçişte çok da sıkıntı yaşamamışlardır. Bogomilliğin gerek kendi içyapısında kaynaklanan Katolizm ile çatışan İslam ile uyuşan yönleri şüphesiz Boşnak yerlileri ile yeni gelen Osmanlılar arasında bir iletişim kanalının kurulmasında
önemli olmuştur. Toprak konusunda Osmanlıların sağladığı haklar da buna eklenince şüphesiz Bosna’da Osmanlı idaresinin yerleşmesi söz konusu olmuştur.
Burada ifadesi gerek bir husus ise Bosna’daki Osmanlı öncesi travmatik durumlara karşı Osmanlının fetih metodlarının tatmin edici bir çare olarak görülmesi Haçlı seferleri ve sonrasında Boşnakların içinde bulundukları durum karşısında Osmanlıları tercih edilir kılmıştır.
Görülüyor ki Bosna tarihindeki Bogomilliğe dair travmalar tarihi süreçte bir sancı kültürü oluşturmuş ve bu Osmanlılarla karşılaştığı yerde içine düştüğü kısır döngünden çıkışı ve rahatlamayı getirmiştir. Hülasa din ve toprak Ortaçağlar’da hayat üzerindeki derin tesirini Bosna’da Osmanlı fetihlerinde göstermiş gerek dinin nüfuz gücü gerekse üretim ilişkilerinin belirleyiciliği fatihler ile Boşnaklar arasında dengenin kısa sürede kurulmasını sağlamıştır
Kaynak: http://www.arastirmax.com/system/files/dergiler/175743/makaleler/9/arastrmx_175743_pp_19-35.pdf