Kolaşin Müslümanlarının Kökenleri -1 » Boşnak HaberBoşnak Haber

26 Nisan 2024 - 16:55

Kolaşin Müslümanlarının Kökenleri -1

Kolaşin Müslümanlarının Kökenleri -1
Son Güncelleme :

30 Kasım 2015 - 14:15

Potarye ve Zatarye halkı,Türklerin gelişine kadar olan iki asır boyunca geniş bir özerklik içinde özgürce yaşayarak gelişmiş ve kendine has bir tür soylu kavim örgütlenmesi yaratılmıştır.Bu bölgenin o zamanki sakinleri olan diğer kavmi topluluklar ; Planyaniler,Kolaşinoviciler,Tarski Nikşiçler  ve Vraneşiler’dir.Bu topluluklar bölgenin yerleşik Slav halkının yanında genelde civardai Karadağ ve Hersekli kavimlerden oluşmuştur.

    Türkler bu kavimler arasındaki sıkı birlik ve dayanışma duygularını çabuk farketmişler ve ayrıca etraftaki asi Dağlı-Hersekli kavimlerle ( Moraçani,Rovçani,Nikşiçi,Drobnyaçi,Vasoyevici ve diğerleri) git gide güçlenen ittifaklarındaki büyük tehlikeyi de sezip bunu önlemeye calışmışlardır.Bu doğrultuda bu bölgede daha güçlü bir devlet etkisi sağlamak amacıyla ilk adım olarak 17.yüzyılda (1651 yılında) Kolaşin Hisarı inşa edilmiştir.Kuruluşunun hemen ardından Türkler bu hisara profesyonel askerlerden oluşan büyük bir garnizon yerleştirmişler ve ardından da Kolaişn Kapetanlığı’nı ( Kazasını) kurmuşlardır.

  Yeni kurulan özerk Türk yönetimi birimi Potarje’nin geniş bir bölümünü kapsamaktaydı.Bu bölge Tara Nehri etrafındaki toprakları içine alıyor Potkomovlje’deki kaynağından Curceviça Tara’ya kadar yayılıyordu.Bu bölge Zatarje’yi de kapsıyordu.Yani Tara ile Lim arasındaki bölgelerden Taşlıca yönündeki Kovrenci’ye ,Brodarevo tarafından Komaran’a ve Akova yakınındaki Lim Nehri’nin kıyılarında kadarki topraklara kadar uzanıyordu.Kazayla aynı adı taşıyan ve kaza merkezi olan Kolaşin şehrindeki yönetici görevini yürüten (yüzbaşı ,dizdar,Çehaye,Alaybeyleri ,Mültezimler ve Zabıtlar gibi ) kişiler hisarın kuurluşundan itibaren o bölgenin müslümanlaşan yerli ailelerinden seçilmişlerdir.

  Şehir içindeki hayat,askeri biri disiplinle oluşturulmuştu ve bu sayede tüm bölgede askeri bir çeviklik halinde tutuluyordu.Şehir hisarındaki birlikler ve savaşçı yerli halkı kapsayan yeni teşkilatlanmasıyla Türklerin siyasi yönetim biçimi gayrimüslim kavimler arasındaki sıkı bağları ve ittifakı bozmayı başarmış,civardaki kavimlerin birleşerek Türklere karşı ayaklanmalarında önünü kesmişlerdir.

  Bu hisarın kuruluşu bölgede köklü değişimler meydana getirmiş ve yerli halkın düzeni tamamen değişmiştir.Bölgedeki Hrıstiyan halkın bölgeyi terk etmesine paralel olarak müslüman halkın ortaya çıkışı ve şekillenişi görülür.Nitekim göç sebebiyle meydana gelen ve olumsuz etkiler taşıyan demografik boşalmayı gidermek amacıyla Türkler bu bölgelere müslüman halkı yerleştirmişlerdir.Ayrıca hisarın kurulmasından hemen sonra burdaki askeri birliğe destek amacıyla hisar etrafına müslüman halk iskan edilmiş ve hisarın etrafı müslüman mahalleleriyle çevrili hale gelmiştir.

 Bu bölgedeki halkın İslama geçişi oldukça erken başlar.Türklerin gelişi ve yönetimi şekillendirişiyle birlikte de yayılır.Bundan sonra bu kesintisiz oalrak sürer.18.yy boyunca devam ederek bu yuzyılın sonuna doğru nihai olarak tamamlanır.Ancak tam olarak bununla da kalmaz ve İslamlaşma bu bölgede 19.yy’da da devam eder.

  Bu bölgede İslamı seçenlerin evvela asil ve tanınmış  kişiler ve sülaleler ,sonra orta sınıf şehir halkı ve en son fakir kesimdir.

Bu iddiaların en belirgin örneklerden Vraneş Knezi Herak(Vraneşeviç)’de görülür.15.yüzyılın ikinci yarısından kalan belgelere göre Herak o dönemde çok ünlü bir kişiydi.Aynı kaynaklara göre asil ailelerin temsilcisi ve saygın Vraneş kabilesinin reisi olarak,diğer önemli kişilerle beraber,Türkler’in ilk zamanlarında onlarla ortak hareket etmişti.Bu kabilenin daha baştan Türk feodal sistemine katılması,İslam’a erken geçişinin de sebebidir.

Herak’ın oğullarından biri olan ve İslam’a geçişiyle İbrahim adını alan Lyubo’nun Skender adlı bir oğlu vardı.İşte 16.yüzyıl sonlarının en tanınmış öncü Müslüman ailelerinden biri olan Hersekli Lyuboviç ailesinin kökleri bu kişiye dek uzanır.

Aile aslında Nevesinye’de yaşamasına rağmen Karadağ’da(Yenihersek bölgesinde)sipahilik toprakları vardı ve ayrıca Rovaç yöresinden de mahsul payı toplardı.

İbrahim’in bir diğer oğlu Ahmet,İstanbul’da okulu bitirdikten sonra Orta Anadolu’daki Konya şehrine vali olarak atanmış ve birkaç yıl sonra kendi isteğiyle memleketine nakledilmişti.Orada Ahmet Paşa Vraneşeviç adıyla Hersek Sancakbeyi olmuştu.Onun Muşo,Hasan ve Davut adlı oğulları,Kolaşin’in tanınmış Muşoviç,Hasanbegoviç ve Davutoviç ailelerinin atalarıdır.

Herak’ın dini değişmeyen diğer oğlu Curc(Djurdj)’a ise sayısız yerde rastlanıyor.Curc’dan da sipahi ve tımarlar sahibi Vraneş sülalesi gelir.

Muşoviç’ler;mevcut bilgilere göre Kolaşinli soylu Müslümanlardır.Bu aile bir zamanlar Karadağ bölgesinin en tanınmış asil yerli ailelerinden biriydi ve çok değerli kişiler yetiştirmişti.(Ağalar,beyler,komutanlar,Türk şehri yöneticileri,alimler ve kimi kahraman şahsiyetler)Bunun yanı sıra bu aileden Kolaşin’in ilk yüzbaşısı ve 150 yıllık Türk iktidarının sonuna dek Nikşiç’te yönetimi sürdüren yüzbaşılar da yetişmiştir.

Hasanbegoviç’ler;Muşoviç’lerin yakın akrabaları olup,başından itibaren kesintiye uğramadan eski memleketleri Vraneş’te yani Şahoviçi’de(bugünkü Tomaşevo)yaşamışlardır.

Dautoviç’ler;memleketleri olan Vraneş’ten Kolaşin yakınlarındaki Trebalyevo Köyü’ne taşınmışlardır.

Verilen bu bilgilerin yanında toplanan diğer belgelere göre Türkler’in gelişiyle orada bulunan yerli Slav halkı içinden sonraki dönemlerde isim yapacak Kolaşinli başka Müslüman aileler de çıkacaktır.Bu gruptan sayılabilecek aileler şunlardır;Bistritsa,Polya ve Podbişiçe’de yaşayan Laleviç’ler,bir zamanlar Lipovo’da yaşayan Mehonviç’ler,sayıca daha küçük olup Recin Köyü’nde yaşamış ve tanınmış bir Kolaşin bölükbaşı olan Mumin’in adıyla anılan Kurbaşiç’ler,Lipovo ve Blatina köylerinde yaşayan Hırvatlar ve Trebalyevo’daki Hacibuliç’ler.

Bu Müslüman halk sınıfının en ünlü temsilcileri Martinoviç’ler ve Guşmiroviç’lerdir.

Martinoviç’ler;Türk hükümdarlığı boyunca Kolaşin hisarının ve çarşısının hemen yanında yaşamışlardır.Bunların İslam’ı kabul eden atalarının 18.yüzyılda Tsetinye civarındaki Bayiçe bölgesinden geldikleri biliniyor.Kökenleri,akraba olan ve Podgoriçe’den gelen Osmanagiç’ler gibi,aynı adı taşıyan Karadağlı kavimlere dayanır.Guşmiroviç’ler de Karadağ’dan taşınıp Tara kenarındaki hisarın yanına yerleşmiş,daha sonra bir kacgada Smailagiç’lerden bir kişiyi vurunca Akova’ya taşınmak zorunda kalmış bir soydur.

Ancak Kolaşinli Müslümanlar’ın ekserisini,Hersekli kavimlerin İslamlaşmış olanları oluşturuyordu.Toplanan bilgilere göre bunların da çoğunluğu Kuç’lardandı.Bu iddianın en önemli göstergesi,Kuç sülalesine mensup ailelerin Kolaşin’e gelişlerinin ardından(18.yüzyıl)iktidarı yerli Muşoviçler’in elinden almalarıdır.Türk iktidarının itirazına rağmen Kolaşin yüzbaşısı olarak Kuç soyundan gelen bir Mekiç’i atamışlardır.

Mekiç’ler de ünlü ve tanınmış Kolaşinli Müslümanlar’dandır.Muşoviçler’le beraber bu bölgenin en güçlü ailelerinden sayılırlardı.Kökleri öteki Kuç’lar veya eski Kuç’lar gibi Curce Pantov’dan(Pantin)geliyordu.Genelde,hisarın hemen yakınında,içinde kendi çiftliklerinin de bulunduğu topraklarda,yani Mekiç Ovası çevresinde yaşamışlardı.Moraça ve etraftaki bölgelerde de toprakları vardı.Bu aile Kolaşin’in pek çok ileri gelenini,ağasını,beyini ve özellikle de yüzbaşısını yetiştirmişti.Türk hükümdarlığının sonuna kadar(1878),bu geniş bölgeyi yöneten kişiler bunlardı.Küçük bir kısmı Mekiç ise Nikşiç’te yaşamış ve oranın seçkinlerinden sayılmışır.

Bahsi edilenlerin dışında bu kavimdaş ve soydaş topluluğu eklenebilecek başka aileler de vardır.Örneğin,ilk önce Lipovo’da yerleşip daha sonra Aşağı Kolaşin ve Taşlıca bölgesine taşınmış olan Curceviç’ler,18.yüzyıldan itibaren daha çok Rojay bölgesinde yaşayan ve 1878 yılına kadar Kolaşin bölgesinde ev sayısı 70’e ulaşan Ganiç’ler,yine genellikle Niksiç bölgesinde yaşayan fakat Kolaşin’de de sayıları epey çok olan Lyutsa’lar gibi.

Miçanoviç’ler(Micani);bir müddet şehir hisarı civarında yaşamış fahat çok geçmeden Aşağı Kolaşin ve Taşlıca bölgesine taşınıp orada İslam’ı kabul etmiş bir soydu.Bölgenin sayılı Müslüman kavimlerinden sayılırdı.13.boya ayrılırdı fakat temelde 3 aile sayılabilirdi:Recoviç’ler veya Popoviç’ler,Haliloviç’ler veya Boşkoviç’ler ve bir de Ruziçiç’ler.

Bakoviç’ler;adını aileden alan ve Lipovo Köyü’nün bir bölümü sayılan Bakoviç Köyü’nde yaşamışlardı.Oruçeviç’ler ise Kolaşin’in üstünde Drpa Köyü’nde yaşamışlar,daha sonra soyadlarını yaşadıkları köyden etkilenerek Drplyan’lar olarak değiştirmişlerdi.

Husiç’ler;Lüpova’nun Plana Köyü’nde yaşamış ünlü bir Müslüman ailedir.Bir kaç ünlü kahramanının ve çetecinin yanında,bu aileden ünlü bir halk şairi Çor-Huso Husoviç’de yetişmiştir.Böylece Kolaşin,İhtiyar Miliya ve İhtiyar Raşko’nun yanında epik zirvelere ulaşan bir halk şairine daha sahip olmuştur.

Alomeroviç’ler(Alomeri);1878 yılına kadar Piyutsi soyadı altında Lipovo ile Blatina Köylerinde ve yine Kriyestorçi soyadı altındada Lipovo’daki Drilenak Köyü’nde yaşamışlardır.

Bunların yanında Kolaşin’de olduğu gibi Plav ve Gusinye’de Murathagiç’ler yaşarlardı.

Kimi araştırmacılara göre sayıca en büyük Kolaşin’li Müslüman aile Kaliç’ler(Kaljiç)sayılırdı.Kuşaktan kusağa nakledilen hikayelere göre Podgoriçe’daki Averiç’ler gibi Kaliç sülalesi de Biyelovpavliçi’deki Kaleziç sülalesinden gelmişti.Başlangıçta Lipovo’da,sonraları Liyeska ve Obod(Aşağı Kolaşin)’da yaşamışlardı.

YORUM YAP