İzmir Boşnaklarını Tanıyalım ( Tarihleri ve Kültürel Hayatları ) » Boşnak HaberBoşnak Haber

28 Nisan 2024 - 14:09

İzmir Boşnaklarını Tanıyalım ( Tarihleri ve Kültürel Hayatları )

İzmir Boşnaklarını Tanıyalım ( Tarihleri ve Kültürel Hayatları )
Son Güncelleme :

02 Ağustos 2023 - 15:11

İzmirli Boşnaklar

Hazırlayan : Şevket KOÇ -TARİHÇİ VE EĞİTİMCİ

Dosya:Skyscrapers in Izmir - Turkey.jpg - Vikipedi

 

Türkiye’nin 3.büyük şehri,Ege’nin incisi İzmir şehri,bağrında Balkan Göçmenleri ve Levantenleri barındıran şehirdir.Balkan insanının ve özellikle tahmini 250 bin Boşnakın getirdiği sıcaklık şehri size sarıyor.

İzmir nüfusu 2022 yılına göre 4.462.056’dir.31 ilçesi olan bu güzel şehrin 11.891 km2’dir.Yüzölçümü bakımından ülkenin yirmi üçüncü büyük ilidir. Etrafı Aydın, Balıkesir, Manisa illeri ve Ege Denizi ve Ege Adaları ile çevrilidir.

İzmir’in %80’i Türktür. Türk nüfusunu oluşturan gruplar Yörükler, Balkan Türkleri, Yerli Türkler, Çepniler Alevi) ve diğer illerden göçler ile gelen Türk nufusudur. %15’i ise Boşnak, Arnavut, Çerkes, Gürcü %5 kadar da Kürt’tür.

Boşnakların İzmir’e Yerleşme Süreci

Boşnaklar'ın Göç Hikayesi'' kitabı İzmir'de
Boşnakların İzmir’e göçleri Berlin Kongresi ile başlayıp 1967 yılına kadar sürer.Hatta Zeytinalana 1970’lerde bile göçler olmuştur..Bazıları Halep üzerinden gelip yerleşmiş,kimi Sivas yöresinden kimi de Ankara ve Eskişehir yöresinden gelip İzmirin Boşnak popülasyonu içinde olmayı tercih etmiştir.Bazıları da Konya’ya yerleştirildikten sonra İzmire gelmiştir.


İzmir’in Bornova ilçesine bağlı Altındağ ve Çamdibi,Buca,Urla,Ödemiş,Karşıyaka ve Kemalpaşa ilçeleri Boşnakların ağırlıklı olarak yaşadıkları yerlerdendir.

Bosna Hersek,Karadağ,Sancak,Makedonya,Nikşiç ve Kosova yöresinden gelen Boşnaklar İzmir’in çeşitli ilçe ve semtlerine yerleşmiştir.İzmire yerleşen Boşnak sayısı hakkında sağlıklı bilgi yoktur.Ancak sınırlı sayıda kayıtlar ve belgeler doğrultusunda hareket edebiliriz.

İzmir’e Boşnak iskanı ile ilgili en eski bilgilere baktığımızda Aydın vilayeti İzmir sancağı Burunâbâd (Bornova) nahiyesinde Bosna (Boşnak) göçmenleri yeni bir yerde iskân edilmiş, bu yeni teşkil olunan köye 26 Kasım 1883 tarihli irâde-i seniyye ile Boşnak köyü ismi verilmiş ve imam ile muhtar tayini kararlaştırılmıştır. 13 Mart 1886-22 Mart 1887 tarihleri arasında ise1.459 kişi ve 103 aile yerleşmiştiğini görüyoruz..


Selanikten gemi ile 13 Mart 1889 ile 12 Mart 1900 tarihleri arasında İzmire yerleşen 161 kişinin kaydı vardır.Yine bir başka bilgide 13 Mart 1905-12 Mart 1906 arasında 434 Boşnağın yerleştiği bilgisine ulaşıyoruz.

1890 Yılında Çengiçzade Ali Haydar ve Sim Zade Fehim İbrahim’e yaptırılan araştırmada İzmir’de “Bir hayli bosna Göçmeni ” vardı.

1901 yılında 52 haneden oluşan 260 kişilik Rumeli ve Bosna göçmeni iskân için İzmir’e sevk edilmişlerdir

Osmanlı kaynaklarında Aydın sancağına bağlı İzmir ‘de Yeni Boşnak köyünden bahsedilir.Bunun yanında Seferihisar İhsaniye köyü’nden bahsedilir. Seferihisara ,Ankara iklimine ayak uydurumayan Boşnaklardan bir kısmı yerleştirilir.Seferihisara yerleştirilen Boşnaklara 3.000 dönümlük arazi üzerinde ve 37.500 kuruş harcanarak 15 ev inşa edilmiştir.


İzmir Karşıyaka ‘ya gelen 45 müslüman Boşnak ailenin oluşturduğu Boşnak Köyü’nün 1909’dan sonra gelenlerle artması üzerine bir köy daha kurulur ve adı Yeni Boşnak Köyü olur.

Ege Bölgesine ve Türkiye’nin çeşitli yerlerine yerleşen Boşnaklar,burada da asayiş ve güvenlik konusunda tıpkı Balkanlarda olduğu gibi ellerinden geleni yapmışlardır.Örneğin 1914 tarihinde kayıklarla İzmir Karaburun’a gelen Rum eşkıyalar ile mücadele verip onları uzaklaştıran Boşnaklar olmuştur.

1923 yılında İzmire Bahr-i Cedid vapuru ile gelen 2.317 Boşnak Dahiliye Vekaletinin izniyle yerleştirildi.İzmire gelen bazı Boşnaklar da Buca’dakilerde olduğu gibi ,kendiliklerinden gelip yerleşmişlerdir.Bunların çok az bir kısmı elindeki muhacir sertifikası ile izinli olarak gelip yerleşmek için sevk edilenlerdi.Yine 1923’te İzmir merkezde 111,Karaburun’a 50,Ödemiş’e 77 Tire’ye 25 ve Foça’ya 315 Boşnak gelip yerleştirilmiştir.

Boşnakların ağırlıklı olarak yaşadığı muhitler şunlardır: Çamdibi,Güzelbahçe,Bornova,Bayraklı,Ödemiş,Menemen,Urla,Buca,Karabağlar,Karşıyaka ,Konak,Narlıdere,Çiçekli,Doğanlar,Gökdere,Naldöken,Kaynaklar,Kırıklar, Çeşme , Alaçatı ,Dalyanköy,Ilıcalar,Paşalimanı,Şifne,Aliağa Çakmaklı Köyü,Zeytinalan,Nohutalan,Bergama

İZMİRDE YAŞAYAN BOŞNAK SÜLALELERİNDEN BAZILARI

Martinoviç,Başanoviç,Mekiç,Şabanagiç,Smailagiç,Kajeviç,Oriciç,Muşoviç,Pepiç,Zuliciç,Pijuk,Balaban,Kofrce,Lalviç,Hot,Husoviç,Hasiç,Lukaçe,Balijagiç,Hadzibuliç,Hanuşiç,Koliç,Kaliç,Çatoviç,Tutiç,Ganoviç,Ljuşkoviç,Karadan,Çoloviç,Hajradinoviç,Radonçiç,Dizdareviç,Beganoviç,Kajevaç,Drpljanin,Mujanoviç,Fakiç,Heljdiç,Zenan,Baliç,Aliçkoviç,Redzepagiç,Poljak,Pljavljan,Ljateviç,Bakoviç,Musliç,Ljuca,Mehonjiç,Sadıkoviç,Grebo,Agoviç,Tanoviç,Zvizdiç,Gacko,Memoviç,Dziho,Kebo,Jakupoviç,Dzurdzanbegoviç,Zuboviç,Taloviç,Zuloviç,Çatiç,Çustoviç,Comor,juklo,Mariç,Durokoviç,Trbonja,Voljevica,Jelovac,Gosto,Goloş,Memiç,Voloder,Şator,Pobriç,Baboviç,Dzekoviç,Rustiç,Babajic,Blişkovac,Bahor.Zaranin,Boliç,Kapiç,DurmişeviçPlijkoviç,Hajdarpaşiç,Jakupoviç,Koço,Vineriç,Grebo


Yukardaki liste elbette eksik olabilir ancak tespit ettiklerimiz var tabii ki ..Bir dekitabımızda yer alan İzmir’in birkaç yerindeki Boşnakları anlatan yazılarda o bölgede oturan Boşnak sülalelerinden bahsedilmiştir.

Kaliç sülalesi meşhur bir sülale olup İzmirde (merkez ve merkeze yakın bölgelerde)yaklaşık 100 hane yaşar.Koço sülalesi de 100’den fazla hanedir.

İzmire gelen Boşnaklar genelde fakirdi.Şimdi sahip oldukları herşeyi çok büyük zorluklarla çekerek kazandılar.İlk gelen kuşak çoluk-çocuk ,genç-yaşlı herkez gecegündüz çalışmış..Zaten o dönemdeki ilk kuşakların kaderi hep aynı olmuştur.

O dönemdeki Boşnaklar tarım,hayvancılık ve ticaretle uğraşmıştır.Çok sayıda kişi inşaat işlerinde çalıştılar.3.Kuşak ise okudu.İzmirin yerleşik halkı,çalışmayı Boşnaklardan öğrendi.Ev düzenlerini Boşnaklardan öğrenmiştir.Avrupai yemekler,börek ve ızgarayıbizden öğrendiler.İzmir, Burhaniye ve Ayvalık’a yerleşen Boşnak muhacirleri hem iklimden hem de toprağın verimliliğinden dolayı zengin olmuşlardır.İzmir ve İstanbul gibi büyük şehirler, muhacirlere iş konusunda daha çok imkân sunuyordu. İş imkânları da muhacirlerin büyük şehirlere yerleşmesinin en büyük sebebiydi

İZMİRLİ TANINMIŞ BOŞNAKLARDAN BİRKAÇ İSİM

Recep Güneş ( Güneş Sürücü Kursları Sahibi)
Şenay Biçer ( Avukat-Bornova Meclis Üyeliği yaptı)
Ahmet Kemal Baysak ( İlk Bosna Hersek Konsolosu)
Faik ve Murat Nergiz( Nezirler İnşaat)
Mustafa Nezir ( Eski Buca Belediye Başkan Yardımcısı )
Suad Nezir ( Eski Buca Belediye Başkan Yardımcısı)
Terbay Grup İnşaat Firması, Kemal Baysak ve ortaklarının makine sanayi alanındaki çalışmalar Ege bölgesi ekonomisine büyük katkı sağlıyor

İzmir’deki Dinler Makine, Şenel Kalıp ve Makine Sanayii firmaları, Boşnakça ve diğer Balkan lisanlarını konuşabilen soydaşlarımızca işletilmeye devam ediyor.

İZMİR’DE YAŞAYAN BOŞNAKLARDA BOŞNAK KÜLTÜRÜ
Türkiyede yaşayan Boşnakların genel itibariyle dil ve kültür konusunda eski özelliklerini yitirmeye başladıkları ,gelen ilk kuşak hariç diğer kuşaklarda zamanla sönmeye ve bitmeye başladıkları malum..Özellikle 3.kuşak nesiller adeta asimile olmuş durumdadır.


Bunun yanında genel itibariyle en çok yemek ve düğün,kına gibi adetlerde bir değişiklik olmadığı belki bazı yerlerde yaşanılan coğrafyaya bağlı olarak etkileşim nedeniyle yaşanılan yerin etkisinin arttığı söylenebilir.Ancak İzmirli Boşnaklarda İstanbul,Karamürsel ve Bursa Boşnakları gibi diğer yerlerde yaşayan Boşnaklara nispeten daha bağlı olduğu söylenebilir.

Bunları anlatacak olursak mesela Bugün, İzmir Çamdibi’nde ikâmet eden Boşnakların büyük bir çoğunluğu, bu dönemde buraya göç etmişlerdir. Dillerini birinci, ikinci hatta bazı ailelerde hâlâ üçüncü kuşakta muhafaza etmiş Boşnak ailelerin sayısı pek de az değildir. Göç hikâyeleri ve Bosna’dayken hangi sülaleye mensup oldukları bilgisine sahip olan Boşnakların bu yönleriyle, geçmişe ait hatıralarını taze tutma ve İzmir’in Çamdibi semtine taşıdıkları kültürel belleklerini yaşatma gayreti içerisinde olduklarını söyleyebiliriz.


İzmirde yaşayan Boşnaklarda Bosna’dan gelen ilk kuşak arasında, Boşnak olmayanlardan kız alınıp yine kız verilmediği,Ailelerin bu ilk göç döneminde, Boşnak gelin ya da Boşnak damat tercihi konusunda oldukça katı bir tavır sergiledikleri ve bu tavırlarını ikinci kuşak üzerinde de ısrarla sürdürdükleri söylenebilir.Bunda da hiç şüphesiz kendi kimliklerini muhafaza düşüncesinin etkili olduğunu diyebilirz.Günümüzde Boşnak olmayanlarla yapılan evliliklerde bir artış olduğu fakat gelin ve damadın Boşnak olması hâlâ bir tercih sebebi olarak görüldüğünü söyleyebiliriz.). İzmir kent yaşamına entegre olan Boşnak ailelerin, özellikle son dönemde gençlerin evlilik konusundaki tercihlerine daha ılımlı bir tavır gösterdikleri su götürmez bir gerçektir.

Boşnaklarda kız kaçırılması olayı özellikle kız tarafı için hoş olmayan bir durum olarak görülmektedir. Bu yüzden kız, Boşnak olmayan bir damat adayı konusunda ısrarcı olursa, aile bu durumu anlayışla karşılamaya çalışır ve damat adayının Boşnak olması konusunda direnmez.

Çamdibinde yaşayan Boşnaklarda, beşik kertmesi, akraba ve sütkardeşle evlenme şeklinde bir evlilik uygulaması yoktur. Boşnaklar tek eşlilik hususunda çok hassasiyet göstermektedirler.Çünkü Boşnak kültüründe bu tip uygulamalara rastlanmaz.Evlilik yaşına geldiği halde evlenemeyen gençlerin kısmetinin açılması için bir ağzı dualıya gidilip kişinin yıldıznâmesine baktırılması, Boşnaklarda sıkça karşılaşılan bir durumdur.Evlilik çağına gelmiş Boşnak erkekleri için annenin, teyzenin ya da yakın akrabanın çevreden namuslu, dürüst, hünerli ve saygılı bir gelin adayını araması ve bu adayı damat adayı ile tanıştırması, görücü usulü evliliğe güzel bir örnek teşkil etmektedir. Boşnaklar, kızlarını verecekleri damat adayının soyuna, kimlerden olduğuna çok dikkat etmektedir. Zira ailesi iyi olan gencin,kendisinin kötü olması düşünülemezdi.Bugün için görücü usulü evlilik Boşnaklar arasında çok yaygın olmasa da, hâlâ bazı ailelerin bu geleneği sürdürdüğü bilinmektedir. Eskiden, gençler anne ve babalarına evlenme isteklerini söyleyemezken, günümüzde, gençler daha çok kendi aralarında anlaşıp bu durumu aileleriyle paylaşarak onların da onayını almak suretiyle evlilik kurumuna ilk adımlarını atmış olurlar.


Boşnaklar kız istemek için genellikle Perşembe gününü tercih etmektedir .Kızın ailesinin belirlediği güne sadık kalınarak, erkek tarafı kızı istemeye gider. Erkek tarafı, babaanne, dede, anne, baba, amcalar, halalar, varsa kardeşlerle birlikte çiçek ve çikolata alarak kız evine gider .Kız tarafının, oğlan tarafından gelecek kişi sayısını öğrenmek istemesinin sebebi, her misafir için hediye bohçası hazırlayacak olmasıdır. Bu bohçada genellikle gömlek, havlu, atlet vb. hediyeler bulunmaktadır. Kız istendikten sonra misafirler yolcu edilirken bohçalarverilir. Günümüzde bu âdet, kızın istendiği geceden sonraki günlerde kızın kayınbabası ve kaynanasını ziyarete, “el öpmeye” gittiği zaman hediyelerin teslim edilmesi şeklinde de sürdürülmektedir.Bunun yanında kız isteme usülleri eski Boşnak adetlerine uygun devam ettirilerek yaşatılmaktadır.Kız isteme merasiminden sonra, kısa bir süre içerisinde gençler arasında söz yapılır. Bazı aileler söz ve nişanı bir arada da yapmaktadır.

Söz, nişandan ayrı yapılıyorsa alış verişe çıkılır ve kıza söz gecesi giyinebileceği bir elbise alınır. Söz gecesi kız ve erkek tarafı bir araya gelerek aileler arası bu beraberliği kutlarlar. Misafirlere, kızın ve annesinin hazırlamış oldukları geleneksel Boşnak yemekleri ikram edilir. Aileler eğer sözle nişanı bir arada yapıyorlarsa bu gecede gençlere sözün ya da nişanın bir nişanesi olarak yüzük takılmaktadır .
Sözden birkaç ay sonra da nişan töreni yapılır. Dünürler bir araya gelerek bir nişan tarihi tespit ederler. Nişan töreni ve nişana hazırlık aşaması kız ve erkek tarafının birbirini tanıması için önemli bir süreç olarak görülmektedir. Nişandan önce oğlanın annesi, kızın teyzesi, halası, kız ve oğlan hep beraber nişan hazırlıkları için alış verişe giderler. Çamdibi’ndeki Boşnaklar, alış veriş için genellikle tarihî Kemeraltı Çarşısı’nı tercih etmektedirler.Kız ve oğlana yüzük alınır. Kız tarafı erkeğin, erkek tarafı da kızın masraflarını karşılar. Ayrıca, erkeğin ve kızın ailelerine de hediyelikler alınır.Kız ve oğlan tarafından bayanların katıldığı ve adına “nişan bohçası” adı verilen bu merasimde gelen hediyeler eve gelen misafirlerinde görebileceği bir köşede sergilenir., özellikle birinci ve ikinci kuşak Boşnaklar arasında, nişanla düğün arası çok uzun tutulmaz ve bu süre zarfında gençlerin çok görüşmesi, özellikle de kız tarafınca çok hoş karşılanmazmış .Bugün için bile bu geleneği sürdüren aileler olmakla beraber, gençlerin nişanlılık döneminde, çok olmamak kaydıyla, görüşmesinde bir mahsur görmeyen ailelerin de sayısı az değildir .). Boşnaklarda başlık parası yoktur, ama kız tarafı oğlan tarafına, “Kız artık sizin kızınız, düğünde ne takarsanız artık o sizin şerefiniz!” diyerek kıza takılacak altının miktarını oğlan tarafına bırakır.


Özellikle kız çocuğu olan her Boşnak aile, kız çocuğunun dünyaya gelmesinden itibaren çeyiz düzmeye başlar. El işi danteller, havlu kenarları, işlemeler ve yatak örtüleri Boşnak çeyizlerinde önemli bir yer tutmaktadır.Daha önceden özenle paketlenen ve süslen çeyizler yine özenle açılarak evin salonunda sergilenir. Komşular, akrabalar ve çeyizi görmek isteyenler evi ziyarete gelirken kızın çeyizi için küçük hediyeler getirirler. Çeyiz bir iki hafta gelenlerin görmesi için sergilendikten sonra yeni çiftin evine yerleştirilir.

Kına gecesi günü, gelin evinde büyük bir telaş ve heyecan vardır. Uzak yoldan gelen misafirler ağırlanır. Kına gecesi için eğlenceye gidilmeden önce misafirler gelin evine gelerek yemeklerini yerler. Boşnak böreği, biryan en çok yapılan yemeklerdendir.Gelinin ve damadın hazırlanmasında “cever” ve “yenceler” yardımcı olur .Bundan sonraki süreçte yine eski adet ve geleneklere uygun kına gecesi gerçekleştirilir.Bu konuda İzmirli Boşnakların adetlerini yaşattıklarını söyleyebilirz.

Boşnak düğünleri de daha çok Sancak adetlerinin gerçekleştirilmesi ile yapılır.Çünkü İzmirde yaşayan Boşnakların büyük bir kısmı Sancak Göçmenidir.Düğünlerde kolo ve sevdalinkalar yapılır ve söylenir.Boşnaklar sevdalinkaları çok severler. Bugün için bile sevdalinkalar Bosna Hersek’te ve neredeyse tüm Balkanlarda çok popülerdir.Boşnaklarda resmi nikâhın yanında dini nikâh da vardır. Hoca çağrılır ve çiftin dini nikâhlarını kıyar. Nikâh sırasında hoca geline verilecek “mehir” bedelini sorar, erkek de tarla, para, altın olarak bir bedel vermeyi kabul eder.İkinci ve üçüncü kuşakla yapılan görüşmeler sonucu elde edilen bilgilere göre, gerdek gecesinin sabahı, bayanlar “gelin görme” adını verdikleri âdeti yerine getirirlerdi. Bu âdet gereğince kız ve oğlan tarafından kadınlar müzik eşliğinde oynayarak eğlenirler ve “gelin şerbeti” adını verdikleri şerbeti içerlerdi.Gelin düğünden sonra yakın bir tarihte kaynanası veya görümcesi tarafından akrabalara ev gezmesine götürülür. Gelinin gittiği evlerde âdet olarak geline şerbet ikram edilir.Gelin eskiden, düğün sonrasında kendi anne babasının evine yatılı kalmaya giderdi. Bu âdete, “misafir etmek” anlamına gelen “ugosti” ya da “ugostiti” denmekteydi. Kız, gittiği zaman bir ay kadar kalırdı. Damadın eviyle gelinin evi dip dibe bile olsa bu âdet yerine getirilirdi.Bu adet günümüzde pek yaygın değildir. Geçmişte yapılmasının sebebi ise; gelinin kendi anne babasını sürekli göremeyecek olmasıdır. Bu yüzden eskiden yılda bir ay gelinin “ugosti” yapma izni vardı. Şimdilerde, gelinler istediklerizaman baba evini ziyaret edebildikleri için ayda sadece birkaç gece kendi ailelerinin evlerinde kalmaktadırlar

Birlikte yaşama kültürüne fazlasıyla sahip ve medenî bir topluluk olan Boşnaklar, İzmir-Çamdibi’ne taşıdıkları ve burada yeniden şekillendirdikleri, zenginleştirdikleri ve de güncelledikleri kültürel bellekleriyle, İzmir kent yaşamının önemli ve renkli sakinlerinden biridir. Göçle gelen topluluklarda yaşanan uyum sürecinde “kimlik” ve “aidiyet” en çok sorgulanan iki kavramdır. İzmir-Çamdibi Boşnaklarında ilk kuşaktan olanların kendilerini “göçmen” ve “Boşnak”, sonraki kuşakların da “Boşnak kökenli Türk vatandaşı” ya da “Türk” olarak ifade etme eğilimde olduğu gözlemlenmiştir. Boşnaklar bu yönleriyle, daha önce de ifade edildiği gibi, Türkiye’yi yeni yurt edinmiş göçmen toplulukları içerisindeki en uyumlu milletlerden biridir. Boşnakların, Osmanlının devamı şeklinde algıladıkları Türkiye Cumhuriyetine bağlılıkları ve Türk dili ve kültürüne göstermiş oldukları iltifat neticesinde yeni yaşam alanlarında hiç de zorlanmadan hayata tutunabilmişlerdir. “Sizlerle kader birliği yaptık, bize Balkanlarda Türk derlerdi!” diyecek kadar Türk toplumunun değerleriyle bütünleşmiş nadir topluluklardan biri olan Boşnaklar, özellikle kültürel belleklerinin zenginliğiyle İzmir kent kimliğinin de oluşmasında önemli bir yer tutmaktadır. İzmir genelindeki düğünlerde, şenlik ve kutlamalarda, memleketi, yeri ve yurdu neresi olursa olsun, insanların Boşnak müzikleriyle coşması bunun en güzel örneklerinden biridir

Kaynaklar
-Boşnakların Türkiyeye Göçleri (1878-1934 ) ,Fahriye Emgili
-Türkiyenin Sadık Vatandaşları Boşnaklar,Sait Kaçapor
-Facebookta kendi grubumda soru üzerine hangi sülaleye mensup olduklarını yazanlar
-nufusu.com
-google.com
-etnikce.com
-Yıldırım Aganoglu,Balkanlar’dan Türkiye’ye Göçler (1923-2004)
-Amra Dedeiç Kırbaç,Boşnakların Türkiyey Göçleri Makalesi
-BOSNA MUHACİRLERİNİN ANADOLU’DA İSKÂNLARI (1860-1908),Yrd. Doç. Dr. Erdal TAŞBAŞ
-Bosnadan Anadoluya Göç Bir Hayli Zor,Mahir AYDIN
-BOŞNAK HALK KÜLTÜRÜNDE EVLİLİK GEÇİŞ MERASİMİ: İZMİR ÇAMDİBİ ÖRNEĞİ,Yrd. Doç. Dr. Zülfikâr BAYRAKTAR

YORUM YAP