Yozgatlı Boşnaklar... » Boşnak HaberBoşnak Haber

29 Mart 2024 - 02:54

Yozgatlı Boşnaklar…

Yozgatlı Boşnaklar…
Son Güncelleme :

07 Ocak 2016 - 12:47

                     YOZGATLI BOŞNAKLAR

Yozgat , ” Yiğidin harman olduğu yer” olarak bilinen ,eski adı Bozok olan , bu adla üniversiteye sahip olan ,tarihte Çapanoğulları ile bilinen meşhur ailenin yaşadığı ilimizdir.Tipik Anadolu şehri özellikleri taşımaktadır.14 ilçeye sahiptir. Bunlar  : Akdağmadeni, Aydıncık, Boğazlıyan, Çandır, Çayıralan, Çekerek, Kadışehri, Saraykent, Sarıkaya, Şefaatli, Sorgun, Yenifakılı, Yerköy ve Yozgat merkezdir. Nüfusu 2022 rakamlarına göre 418.442 dir.Bir zamanlar Ermeni nüfusun yaşadığı ve daha sonra 1920’lerden itibaren etnik ve demografik yapısı değişen özelliğe sahip olan Yozgat’a Boşnaklar da zamanında gelip yerleştirilmiştir.

 

BOŞNAKLARIN YOZGAT’A YERLEŞTİRİLMESİ 

Osmanlı Devleti’nin yaşadığı zor zamanlara binaen gerek bu dönemde gerekse Türkiye Cumhuriyeti Dönemi’nde Balkanlardan ve Kafkasya’dan Anadolu’ya pek çok göç hareketleri yaşanmıştır. Bu hareketler bağlamında Türkiye’ye gelen Müslümanların sığındıkları yerler arasında Anadolu’nun el değmemiş toprakları olan Bozok Yaylası da yer almaktadır. Balkanlardan Bozok bölgesine 1934 ve 1935 yıllarında Boşnaklar göç etmişlerdir. Bozok’tan evvel Atatürk Boşnaklar’ı ilk olarak Trabzon’a yerleştirir,burada 3-4 yıl kalabilmişler sadece..”Gavurlar topraklarımızı alacak” korkusuyla yaşayan Trabzon halkıyla bir türlü anlaşamamışlar.. Trabzon’dan Erzurum ve Bayburt’a yeni bir göç yolculuğu başlar…Trabzon’da yaşadıkları sıkıntıların aynısı buralarda da yaşadıktan sonra ..çareyi Yozgat’a göç etmekte bulmuşlar…Bu muhacir kafileleri Yozgat’ın Boğazlıyan, Çayıralan, Sarıkaya, Sorgun,Yerköy ilçelerine iskân edilmişlerdir.Boşnaklar artık burada kalıcı olurlar..Yozgat’ta kalıcı olmalarının nedeni,Arnavut,Pomak,Selanik göçmeni hemşerilerinin olmasından dolayıdır..Bugün Yozgat’ta Boşnaklar,Boğazlıyan ilçesine bağlı; Çayıralan, Çandır ilçesi,Babayağmur,İğdeli,Çandır Fahralı’da yaşarlar…buralar daha önce Ermenilerin boşalttıkları köylermiş. Daha sonra devlet Boşnaklar’ı buraya yerleştirmiştir.

Türkiye’ye göç eden Boşnakların İç Anadolu Bölgesi’nin Sivas ve Yozgat gibi şehirlerine iskân edilme dönemleri büyük oranda19 1924-1925 ile 1934-1935 yılları arasında gerçekleşmiştir. Buna göre 1924- 1925 yıllarında Türkiye’ye göç eden muhacirlerin yerleştikleri yerler arasında Sivas’ın Gemerek, Şarkışla, Yeniçubuk, Zara ilçeleri ve bunlara bağlı köyler bulunmaktadır.

Boşnakların kafileler halinde Yozgat ve civarına gelme dönemleri ise 1934-1935 yıllarıdır. Bu iki şehir Boşnak muhacirleri her zaman birbirleri ile iletişim halinde olmuşlardır. Sancak bölgesinde yer alan Akova, Yenipazar, Seniçe, Priyepolye, Taşlıca (Plyevlya) gibi önemli yerleşim yerlerinden gelen Boşnaklar ,önce İstanbul’da geçici olarak camiiler,tekkeler,medresler,hanlar,oteller,barakalar,hususi binalar ve çiftliklere yerleştirilmiştir. Türkiye topraklarına ilk olarak Sirkeci garından giriş yapmışlardır. Bosna- Hersek’te Sırp ve Karadağlılardan çok büyük zulüm gören bu insanlar Türkiye’nin ortasını yani Yozgat’ı kendileri için en güvenilir bölge olarak belirleyip iskân yeri olarak seçmişlerdir.

Yozgatlı Boşnaklar’ın muhacirlik hikayeleri,Kurtuluş savaşından sonra Atatürk döneminde başlamış.Sırp zulmünden kaçan Boşnaklar’a ATATÜRK kucak açmış..göçler Sancak ve Bosna’dan olmuş.O dönem o kadar çok muhacir gelmiş ki,devletin bunları ağırlayacak yerleri bile kalmamış.Başta Ayasofya Cami olmak üzere,İstanbul’un çeşitli camilerinde aylarca kalmışlar..

Atatürk Boşnaklar’ı ilk olarak Trabzon’a yerleştirir,burada 3-4 yıl kalabilmişler sadece.”Gavurlar topraklarımızı alacak” korkusuyla yaşayan Trabzon halkıyla bir türlü anlaşamamışlar..Trabzon’dan Erzurum ve Bayburt’a yeni bir göç yolculuğu başlar.Trabzon’da yaşadıkları sıkıntıların aynısı buralarda da yaşadıktan sonra çareyi Yozgat’a göç etmekte bulmuşlar.

Yozgat’ın Boğazlıyan, Çayıralan, Sarıkaya, Sorgun, Yerköy ilçelerine yerleştirilen Boşnaklar Boğazlıyan ilçe merkezi başta olmak üzere Uzunlu kasabası, Gürden (Yazıkışla), Belören köylerine iskân edildiklerini görmekteyiz.Bunun yanında Çayıralan ilçesinin İğdeli, Fahralı, Çokradan köyleri ile Sarıkaya’nın Babayağmur köyüne iskân edilen Boşnaklar da Boğazlıyan havalisine yakınlıkları ve buradaki Boşnaklar ile sıkı ilişkileri bağlamında ele alındığında Boğazlıyan ve civarına yerleştirilenlerle aynı kategoride değerlendirilebilir.

Yozgat’ta yeni bir hayata başlarken,Boşnakların dikkatini çatısız evler çekmiş..Evlerin üstünde pencereler varmış.bu vesileyle Boşnaklar çatı yaprak inşaatçılık yapmaya başlamışlar..Evlerin üzerinde kiremit olmadığı için,kiremitin adı muhacir kiremiti olmuş…Çatı geleneğini Yugoslavya’dan getirmişler..Boşnaklar öyle modern evler yapmaya başlamışlar ki, daha önce kerpiç ve kesme taştan yapılan evler.Biriket ve çimentoyu da Boşnaklar sayesinde tanıdılar. Yapılan evler Boşnakların sayesinde sağlamlığından dolayı ünlü olmuş..

Beyazıt Bilen adlı Boşnak bir amcanın kerpiçten yaptığı ev sağlamlığından dolayı müzelik gibi duruyormuş..Boşnakların yenilikleri bununla bitmiyor.İnşaaat alanının dışında,büyük kazandan karpit kazanı yapıyorlar,oksijen kaynağı da Boşnaklar sayesinde tanınmış olur..O dönemler insanlar evlerinin dışına tuvalet yapmayı aklına getirmezler..Boşnaklar bahçeye ilk tuvaleti yaptılar diye hala konuşulurmuş.
Bu yazdığımız yerde yaşayan Boşnaklar, sabah namazında buluşup,çeşitli evlerde toplanıp,muhacir dayanışmaları yaparmış.Boşnaklar kahve hayatı bilmedikleri için uzun yıllar Posedak ve ev gezmelerine gitmiş,dayanışma içinde olmuşlar.

Yerli halk Boşnakların akıllı,çalışkan ve yenilikçi olduklarını gördükten sonra Boşnaklarla kaynaşmışlar..bundan 30 yıl öncesine kadar Boşnaklar,yerli halktan kız alır,onlara kız vermezmiş..bugün artık bu gelenek bozulmuş..Boşnakların yaşadığı yerlerde muhtarlar Boşnaklardan seçilirmiş. Yerleşik hayata kısa sürede alışan Boşnakların bazıları,hayatlarının garanti altında olması için sigortalı işlerde çalışmışlar ve Kayseri,Bergama ve İzmir’e yerleşirler.Bergama’da ,akrabaları olduğu için çoğu
buraya yerleşmeyi yeğlemiştir..Tansu Çiller döneminde Başbakan yardımcılığı yapan Rıfat Serdaroğlu da Bergama Boşnakları’ndandır..

60’lı yıllarda Yozgatlı Boşnaklardan Bilen Ailesi,Yugoslavya’daki akrabalarıyla şifreli mektuplaşırmış..O dönem Yugo’da çalkantılar yine başlamış,Boşnaklar çareyi Türkiye’ye gelmekte aramışlar..Şifre şöyleymiş: Türkiye’de havalar nasıl? İyi derse,pılınızı pırtınızı toplayın gelin demekmiş..Havalar kötü derse,daha gelmeyin demekmiş.60’lı yılların göç hikayeleri Türkiye’de havaların ısınmasıyla başlamış..

Yeni Boşnak (Gegiç ve Zukoviç ailesi) yaşam mücadelesi yüzünden Yozgatlı Boşnak akrabalarını aramaya fırsat bulamamışlar.. Zukoviç sülalesinden bir abla kocasının akrabalarını Yozgata ziyarete giderken akrabalarını aramaya karar vermiş.Bildiği tek şey akrabalarının soyadıdır..Bilen soyadlı Boşnak akrabalarını çabuk bulur. o zamandan bu yana akrabalar hala görüşürler.Değişen tek şey Yozgatlı Boşnakların Boşnakça’yı artık pek konuşamadıkları..

Sözü edilen bu aile Yıldırım Bosna camiasının sevilen siması Zuko Bilenin akrabalarıdır.1933 yılında devam eden göçler sonucunda Türkiyeye yerleştirilen Boşnaklardan 46 hane ve 199 Boşnak Yozgat’a getirilir. 1935 yılı Ağustos-Ekim ayları arasında Sancak bölgesinden Türkiye’ye göç eden Boşnakların kayıtlarına göre Boğazlıyan’a yerleştirilen bazı Boşnak ailelerin isimleri ve geldikleri yerler şöyledir:

Yenipazar (Novipazar)
Havzo Redetinats; eşi Hanifa, oğlu Recep, oğlu Abdullah.
Ramo Druştinats; oğlu Mürsel, oğlu Ragıp, torunu Bayro, torunu Selim, torunu İbro, eşi
Rahima, gelini Dervişa, gelini Ayrima, torunu Cana, torunu Ayruşa, torunu Emin ve
torunu Davut.
Seniçe (Sjenica)
Ramo Ademoviç; eşi Saliha, kızı Fata, oğlu Süleyman, oğlu Üzeyir, oğlu Âdem, oğlu Yunus,
kızı Aişe.
Çamil Ademoviç; eşi Şahza, oğlu Rasim, oğlu Kasım, oğlu Avdo
Amir Ademoviç; annesi Çama.
Taşlıca (Plyevlya)
Nazif Avdoviç; eşi Şerifa, oğlu Cemo, oğlu Şerif

Boşnakların büyük bir kısmı Boğazlıyan ilçe merkezinde Muhacir Mahallesi diye isimlendirilen mahalleye yerleştirilmişlerdir. Daha sonra bu mahalle Yenidoğan, Kemâliye, Kaymakamkemalbey diye üç ayrı mahalleye bölünmüştür. Dolayısıyla her bir mahalle sınırları içerisinde de yerleşen Boşnaklar mevcuttur.

Boşnakların bir kısmı devletin sınırlı sayıda yaptırmış olduğu muhacir evlerine yerleştirilmişlerdir. Söz konusu evlere oturamamış olanlar da mağdur edilmemiş onlara da kalacak yerler temin edilmiştir. Bunun yanında devlet, göç eden insanların büyük çoğunluğunun çiftçi olması hasebiyle bu insanlara ekecekleri tarlalar ve ekim malzemeleri vermiştir. Bu bağlamda her bir Boşnak ailesine fert başına 30 dekar tarla, bir çift öküz ve saban verilmiştir.

YOZGATLI BOŞNAKLARDA KÜLTÜR VE ÖRF ADETLER

Boğazlıyan’daki Boşnakların kuşaklar arası ilişkileri Türkiye’ye ilk geldikleri zamanki gibi değildir. İlk geldikleri zamanlarda kendi kültürlerini, dillerini, örf ve âdetlerini bilen kuşaklar yetiştirdilerse de şuanda kuşaklar arası bir belirsizlik hâkimdir. Yerli halka karışmalar başladığından beri tam bir Boşnak nesli yetişmediği için Boşnakların dilleri, örfleri, âdetleri kaybolmakla yüz yüzedir. Yeni yetişen kuşaklarda Boşnakça bilenlerin sayısı çok azdır. Eski kuşaklarda dillerini, kültürlerini yeni nesillere aktarmak için fazla bir faaliyet içinde değillerdir. Hele bütün Türkiye’yi saran Batılı kültürle kültürlenme
modeli girdi gireli kuşaklar arasındaki denge iyice bozulmuştur. Artık eski kuşak yeni kuşağı yeni kuşakta eski kuşağı anlayamamaktadır. Dolayısıyla bu durum kuşaklar arası
sevgiyi, saygıyı, hoşgörüyü ortadan kaldırmaktadır.

Boğazlıyan’daki Boşnaklar göçmen millet oldukları için yabancılara karşı ilk etapta ürkek ve soğukturlar.Bu psikolojik yapıyı almalarında yerli halkın büyük bir payı vardır. Boğazlıyan’ın yerli halkının geneli Boşnaklar Boğazlıyan’a gelince onları yıldırıp kaçırma politikası izlemişler, Türkçeyi bilmedikleri için onları aşağılamışlar, tarladaki ürünlerini talan etmişler, hayvanlarını gasp etmişlerdir. Bütün bu olaylar Boşnakların yabancılara karşı doğal olarak ürkek ve soğuk olmalarını sağlamıştır. Günümüzde artık yerli halkın bu baskıları kalmamıştır ama yine o günlerden kalan ürkeklik ve soğukluk az da olsa devam etmektedir. Elbette yabancı bir yere gelen yabancı ürkek olur.

Boşnaklar yabancılara karşı ilk etaptaki ürkekliklerini atıp onları iyice tanıyıp sevdikleri zaman eski hallerine dönerler; yine o sıcakkanlı, sevecen, misafirlerini en iyi bir şekilde ağırlayan insanlar olurlar
hallerine dönerler; yine o sıcakkanlı, sevecen, misafirlerini en iyi bir şekilde ağırlayan insanlar olurlar.

BOĞAZLIYAN BOŞNAKLARI

Boğazlıyan gezilecek yerler Gezi yazısı planı rehberi örneği turları butik  oteller
Balkanlardan Bozok bölgesine 1934 ve 1935 yıllarında göç eden ve kendilerine Boğazlıyan ve civarını yurt edinen Boşnaklar, mevcut olan kültürel doku ve yaşama tarzının tesiri altında kaldıkları gibi kendileri de beraberinde getirdikleri kültürel mirasları ile yerli ahaliyi etkilemişlerdir. Önceleri kendilerini kabullenme hususunda çok zorlanan yerli ahaliyle sonraki zaman dilimlerinde kaynaşmışlar ve yörenin değişmez motifleri arasındaki yerlerini almışlardır. Bu bağlamda, giyim kuşamlarından örf  adetlerine kadar kendilerine özel yapılarıyla hayatlarını idame ettirmeye çalışan Boşnaklar bir yandan geçmiş ile bağlantılarını kesmemeye çalışırken bir yandan da öz kültürlerini yeni nesillerine aktarmaya gayret etmişlerdir. Tabii ki bunu yaparken içlerinde yaşamaya başladıkları yerli ahaliyi de ürkütmemişlerdir.

Boğazlıyan ve civarına Boşnakların göç etmelerinden günümüze kadar geçen seksen küsur sene içerisinde Boşnaklar açısından gerek sayı gerekse yaşam tarzı bakımından çok fazla değişiklik meydana gelmiştir. Sadece din bakımından kendileriyle ortak bunun yanında dil, örf-adet, yaşam tarzı, hayata bakış açısı yönünden onlardan farklı ve sayıca çok üstün olan bir toplum içerisinde yaşama durumunda kalan Boşnaklar için bu değişikliklerin meydana gelmesi kaçınılmazdır. Nitekim ölüm ve Türkiye’nin gelişmiş bölgelerine olan göçler nedeniyle Boğazlıyan ve civarındaki Boşnak sayısı son derece azalmıştır.

Yeni nesil Boşnaklar yerli ahaliye karışmanın da verdiği rahatlık ile kendi kültür ve adetlerini yaşama noktasında gevşek davranmaktadırlar. Bunun yanında yöreye göç eden neslin aşağı yukarı ölmüş
olması, onlardan devraldıkları Boşnak dil ve kültürünü yeni nesillere aktarma yönünden son derece pasif kalan ikinci kuşağın bu yetersizliği günümüzde Boşnak kültür ve adetlerinin neredeyse yok olacak seviyeye gelmesini de beraberinde getirmiştir.

Neticede Boşnakça bilmeyen ve bu durumlarından da rahatsız olmayan Boşnak gençlerinin eski adet ve uygulamalarını yaşatmalarını beklemek safdillikten başka bir şey olamaz.

Kaynaklar:
-bosna-sancak.net
-yozgat.bel.tr
– Balkanlardan Bozok Bölgesine Göç Eden Boşnaklar ( Boğazlıyan Örneği) İsmail
PIRLANTA

-nufusune.com

-wikipedia.org

 

YORUM YAP