Hayırsever "Bosnalı Salih Efendi" ve Sabancı Ortaklığı BOSSA » Boşnak HaberBoşnak Haber

17 Mayıs 2024 - 05:01

Hayırsever “Bosnalı Salih Efendi” ve Sabancı Ortaklığı BOSSA

Hayırsever “Bosnalı Salih Efendi” ve Sabancı Ortaklığı BOSSA
Son Güncelleme :

10 Mart 2017 - 13:57

 

Zeynep Işıl Hamziç Boşnak Medya

Bosnalı Salih Efendi diye tanınan Hayırsever ve Başarılı iş adamımız Bosna Hersek’in Mostar kentinde 1865 yılında dünyaya gelmiştir ve 31 aralık 1940 yılında da beyin kanaması sonucuda  75 yaşında vefat etmiştir..

Doğduğu şehirde de Mimar Sinan’ın öğrencisi Mimar Hayreddin tarafından 1566 yılında yapılan bir köprü var, onun yakınlarında doğan Bosnalı o dönemde Balkanlarda yaşanan gergin ortam sebebiyle ailesi tüm mal varlığını satıp Türkiye’ye göç ederler.

Deniz yoluyla ilk önce Mısır’ın İskenderiye kentine, ardından da İsrail’in Hayfa kentine uğradıktan sonra Türkiye topraklarında Mersin Limanına inen Salih Efendi’nin yanında iki kardeşi ve annesi bulunuyordu. İlk ikamet yerleri ise o zamanlar Adana’nın bir ilçesi olan Tarsus olmuş.

 

Sabancı ve Bosnalı Salih Ortaklığı

Bosna’nın “bos”u, Sabancı’nın “sa”sı alınarak fabrikanın ismine “Bossa” adı verilmiş

Girişimci ve yenilikçi tarzı ile hemen bölgede kendini gösteren Salih Efendi, mal varlığını satıp elde ettiği bütçesi ile burada bir un fabrikası kurar.Şanssızlık odur ki o yıllarda yaşanan sel felaketlerinin birinde bu fabrikayı kaybederler.

Kader onu yavaş yavaş Adana’ya doğru çekmektedir. Ziyaret ettiği Adana’da bereketli ve verimli toprakları gören Salih Efendi, bu ziyaret sonrası Adana’ya taşınmaya karar verir. Zamanla bütçesini toplayan Salih Efendi Adana’nın Karşıyaka bölgesinde ovanın kesişen yolları üzerinde bulunan, Taşköprü civarında o zamanlar pahalı olmayan arsalar alır.

Belki de köprü nedeniyle doğduğu kenti Adana’ya benzetir; kim bilir?

Bu bölgede un satar, fırın açar ve taşımacılık işiyle uğraşır ve bugün Hiltonsa Oteli’nin kurulduğu yerde bulunan un fabrikasını kurar.

Kader onu o dönemin önemli İşadamı Sabancı ailesiyle tanıştırır.O zamanlar Sabancı ailesi Kayseri’den gelmiş girişimci ve kente yatırım yapmak isteyen bir aile.

Salih Efendi ile fikirler uyuşur ve kentin talihi o dönemden itibaren değişmeye başlar.

Bosna’nın “bos”u, Sabancı’nın “sa”sı alınarak fabrikanın ismine “Bossa” adı verirlir

O dönemde binlerce insanın ekmek kapısı olan fabrikalar şehri Adana’nın temeli, girişimci iki ailenin ortaklığıyla atılır. Bosnalı Salih Efendi şehri değiştirmeyi kafasına koymuştur.

Adına yaptırdığı Bosnalı Salih Efendi Cami’nin yanı sıra iki de mescit yaptırmıştır ve vakıf kurularak daha sonra işletmesi de Vakıflar İdaresine verilmiştir.

Fabrika kurmak ya da binlerce insana iş olanakları vermekle de yetinmez Salih Efendi. O dönemde Adana’da *trahom denilen göz hastalığı ortaya çıkmıştır, kentin maddi durumu da pek parlak değildir.

Abidinpaşa’da bugün Çapar Eczanesi’nin bulunduğu yerde dispanser açtırır. İstanbul’dan özel doktorlar getirtir. Senelerce trahom hastalığı ile kentte mücadele yapılmasına katkı sağlar.

Daha sonra Yüregir’deki Memleket (Devlet) Hastanesinde göz kliniği açtıran Salih Efendi yıllarca buranın finansmanını da sağlar. Ayrıca 1902 yılında ilk defa Mustafa Gülek tarafından açılan Adana’nın ilk Türk Eczanesi olan Gülek Eczanesi’nin kente kazandırılmasında da büyük katkılar sağlamıştır.

Salih Efendi’nin konağı ise Ulus Caddesi üzerinde olup, Tasköprü’yü görür. 1889 yılında kendisine malikhane olarak yaptırmıştır. 2009 yılında işadamı Halil Avcı tarafından restore ettirilmiş ve turizme kazandırılmıştır.

Adana’nın geçmişte sahip olduğu panoramayı yaşatması bakımından da önemli bir projedir. Yaşadığı dönemde yaptığı katkılarla tanınan Salih Efendi ölümünün üzerinden 77 yıl geçmesine rağmen vefalı kentlilerin hâlâ gönlünde yaşamaktadır.

Bosnalı Konağı, 2009’da işadamı Halil Avcı tarafından restore edilerek Adana Turizmine kazandırılmıştır.

 

Kızı Mesrure den babası;

Salih efendi’nin 12 çocuğundan bugün sadece 3 çocuğu Mesrure, Aysel ve Fazıl hayatta bulunuyor. 3. hanımı müşerref hanımın’ ın büyük çocuğu Mesrure Pekün hn dan babası

” Babam bozuk bir lisanla konuşmamızı istemezdi. düzgün konuşmayı özen gösterir. bizler de bunu harfiyen yerine getirmeye çalışırdık.” diye sözlerine devam etti,

” Babam orta boylu ela gözlü ,yakışıklı (gençliğinde güzel Salih diye çağırılırdı) biriydi.

Şık ve zarif giyimle dikkat çeken  prensip sahibi eli açık otoriter, merhametli, düzenli ve dakik olan babam her sabah güneş doğmadan önce kalkardı.

Randevülerine dikkat ederdi. sabah namazını hayatı boyunca hiç aksatmadı.her sabah kalktığında bizlere (haydi çocuklar kalkın,kısmet dağılıyor) diye seslenirdi.

Sabah namazı sonrasında bir saat yürüyüşü ise asla ihmal etmezdi.yürüyüş sonrası duşunu alır ve işine giderdi.İşe geliş ve gidiş saatleri o kadar düzenli idi ki; saatinizi bile yarlayabilirdiniz.

Haram ve helale dikkat eden babam , zekatını hiç aksatmadı.(Allah bana haram kuruş yedirmesin) diyen babamın sözleri hala kulağımdadır. bütün sene un dağıtır, ramazan ayı boyunca aşevleri kurar ve yoksullara yemek dağıtırdı.

Ramazan ayında teravih namazları bizim evde kılınır ve babam imam olurdu. babam için bütün çocuklar kıymetliydi. lise son sınıfta okurken inegöl’den geliyordum. babam şoföre (dikkatli ol, içeride benim canımın canı var) diye tembih ediyordu. babamın bu sözleri beni oldukça duygulandırdı.

Babam hayatı boyunca 12 çoçuğuna aylık ,torunlarına ise o zamanlar cumalık denilen haftalık verirdi.aile içerisinde çeşitli vesilelerle altın vermeyi yani hediyeleşmeyi çok severdi.Babam tedbiri alan ve takdirinin allah’a bırakan tevekkül sahbiydi.”

Atatürk ile Celal Bayar Adana ‘ ya geldiklerinde Salih efendi onları un fabrikasında ağırlar ve  yıllar sonra Celal Bayar, Salih efendi’nin kızı Mesrure hanımı gördüğünde şöyle der;” Salih Efendi vatansever , şahsiyetli bir insandı. hala o nefis gümüş çay takımından içtiğimiz çayı unutmadım”.

Salih Efendi’nin Erdiğine dair söylentiler;

Fabrikada un dağıtımı eksik olmazdı günlerden bir gün un dağıtımı sonunda bir fakir adam gelip un ister.

Görevliler un kalmadığını belirtir  fakat fakir insan ısrar edince olayı duyan Salih Efendi görevlilere seslenerek “depoda un var” der. Görevliler ise “nasıl olur az önce baktık , un yoktu ” diye cevap verir ancak daha sonra depoya bakıldığında bol miktarda un bulunduğu görülür bu olaydan sonra bazıları Salih Efendi’nin Erdiğini ilan ederler.

Bosnali Salih Efendi Cami

Çok değerli Hayırsever İşadamı’mız Salih Efendi’yi BOŞNAK MEDYA olarak rahmetle anıyoruz.

 

Kaynak:Altınşehiradana kaynak dergisi

 

 

YORUM YAP