Alija İzetbegović’in İslami Yeniden Doğuşun Meseleleri adlı kitabından Kudüs meselesi ile ilgili bazı notlar

* Kudüs, sıradan bir şehir değildir. O, üç büyük dünya dininin vazgeçilmez mukaddesleri arasında olan benzersiz bir şehirdir. Herkese eşit derecede açık, özgür bir Kudüs’ü kim garanti edebilir? Teoride ve pratikte bunu yapabilecek olan sadece Müslümanlardır.

* İslam idaresi altında Kudüs, her zaman her üç din için özgür bir şehir oldu. Özgürlüklerin kısıtlanması durumu, Müslümanların iktidarda olmadığı dönemlerle çakışmaktadır. Bu, iki defa meydana gelmiştir: ilki Kudüs Haçlıların eline geçtiğinde (1099-1187); ikincisi de içinde bulunduğumuz dönemde, Kudüs israilin elindeyken.

* Araplarla yaşadığı bu çatışmada İsrail’in gücü diasporanın yani dünyadaki tüm Yahudilerin olağanüstü destek ve gösterdikleri dayanışmadan geliyor. Aksine bizlerin zayıflığı ise bölünmüşlüğümüz, yetersiz destek ve bazı hususlarda bariz şekilde anlaşamayışımızın sonucu. Burada söz konusu olan şey, birlik ile parçalanmışlığın karşı karşıya gelmesi.

* Dünyadaki tüm Yahudiler adil olmayan ve mütearriz bir savaşı desteklemek üzere birleşebiliyorsa; bundan önce Müslümanların adil bir barışı garanti altına alabilmek gayesiyle haklı bir müdafaa için bir araya gelme hakları vardır.

* İsrail’in kurulma fikrinin İslam’ın siyasi gücünün sıfıra eşit olduğu bir dönemde ortaya çıkması tesadüf değildir. 19.yüzyılın sonu ile 20.yüzyılın başında İslam dünyasında hüküm süren durum söz konusu olmasaydı ne ingilizlerin ne de yahudilerin aklına bizim canlı bedenlerimiz üstünde bir yahudi devleti kurma fikri düşmezdi. Bizler kuzu olduğumuz için onlar kurda dönüştü

 

Kaynak: https://www.facebook.com/photo?fbid=821163360015694&set=a.495757565889610