Boşnakların Manevi Dinamiklerinden Hacımulic Efendi Kimdir? (Tanıyalım) » Boşnak HaberBoşnak Haber

26 Nisan 2024 - 03:52

Boşnakların Manevi Dinamiklerinden Hacımulic Efendi Kimdir? (Tanıyalım)

Son Güncelleme :

15 Eylül 2015 - 1:19

Boşnakların Manevi Dinamiklerinden Hacımulic Efendi Kimdir? (Tanıyalım)

Mevlana’nın Bosna’daki Âşıklarından Hacimuliç Efendi

Samir Vildiç – Gazete Bursa

Genelde vefat etmiş insanlardan söz ederiz. Nedense yaşayanlar ilginç gelmez ve kişiler ölünce değer kazanır. Birbirimizin gözünde değerli olmak için illa ölmemiz mi gerek? Öyle galiba! Bu aslında, ‘insan insanın kurdudur’ olarak telakki edilen ve bizimle alakası olmayan felsefenin tezahürüdür. Bizdeki versiyonu ise (sufilerin tabiriyle): İNSAN İNSANIN DOSTUDUR. Karıştırılmamalıdır!

İnsanlar hakkında konuşurken, kaçırmamamız gereken bir diğer önemli nokta da söylediklerimizin hiçbir zaman o kişiyi tam anlamıyla kapsamadığını bilmektir. Çünkü söylediklerimiz o kişinin bizdeki yansımasıdır sadece. Alliya’nın tabiriyle, ‘İnsanların gerçek kalitesini ancak Allah tespit edebilir’.

Ayıbıma yazılsın, tanışmamız için vefat etmesi gereken kişilerden biri de Hafız Halid Hacimuliç Efendi’dir. 2011 yılındaki vefatından önce Hacimuliç’i tanımamam onun küçüklüğünü değil, benim cahilliğimi gösterir. Yüksek lisans tezimin konusu olan tekkede Mesnevi okuma geleneğini sürdürdüğünden dolayı kendisiyle son iki senedir az çok tanışıyoruz.

Bir asırlık ömrünü (96 sene) tekke ve Mesnevi kültürünü yaşatarak geçirmiş. Daha da önemlisi insanlara hizmet etmeyi kendisine gaye edinmiş ve bu yoldan hiç şaşmamış, gençlere ise özel ilgi göstermiştir. İleriki yaşına rağmen gençlerle futbol oynadığı bile söylenir.

Hacimuliç Efendi 1916 yılında vefat ettiği Sarayevo’da doğdu. İslami Yüksek Bilimler Fakültesi’ni ve Felsefe Fakültesi’nde Şarkiyat Bölümü’nü bitirdi. 1989 yılında Mesnevihan Hacı Hafız Feyzullah Efendi’den bu görevi devraldı ve 25 yıl boyunca Hünkar Camisi’nin imamlığını da yaptı.

Sahip olduğu manevi zenginliğin yanı sıra ilim ve bilim zenginiydi. İyi derecede bildiği Arapça, Türkçe, Farsça, Fransızca, İtalyanca, İngilizce ve Almanca bunun en iyi kanıtı. Mütevazılığinden olmalıdır ki kendisini bir tarikat şeyhi olarak değil de Mesnevi hocası ve hafız olarak tanıtırdı. Tasavvufun bir tarikata bağlılığından ziyade tarikatların üstünde olması gerektiğini savunanlardandı. Sadi, Hafız ve Mevlana gibi büyük İranlı mutasavvıfların etkisindeydi.

 

YORUM YAP