Bosna: 25 Bin Yıllık Tarihe Sahip Toprak-Makale » Boşnak HaberBoşnak Haber

25 Nisan 2024 - 22:44

Bosna: 25 Bin Yıllık Tarihe Sahip Toprak-Makale

Bosna: 25 Bin Yıllık Tarihe Sahip Toprak-Makale
Son Güncelleme :

01 Temmuz 2017 - 3:01

Yazan: Nusret Sancaklı

Bosna Hersek ve 1878 yılından önce Bosna’nın bir parçası olan Sancak Bölgesi; yani, Berlin Kongresinde, Osmanlı Devletinin topakları olduğu halde, Bosna Eyaletinin, Avusturya-Macaristan Devleti idaresi altına verilmesinden sonra, kendisine otonomi verilerek Bosna topraklarında koparılan Yenipazar Sancağı hakkında insanlarımız arasındaki bilgilerin, tarih, sosyoloji ve de coğrafya bilimleri açısından oldukça eksik olduğu gözlenmektedir. Aynı zamanda, bilgi noksanlıkları yüzünden Boşnaklar ile ilgili, sonu gelmeyen kimlik tartışmaları yapılmakta, bunun sonucu olarak ta insanlarımız arasında, anlamsız ayrışmalar oluşmaktadır. Bu durumda güvenilir tek merci bilimdir.

Bakalım bu konularda farklı bilim dalları neler söylüyor?

Bir ülkenin veya Dünya’nın herhangi bir yerindeki toprakların, farklı bilim dalları açısından kayda değer olması için her şeyden önce o topraklar üzerinde insanoğlunun yaşamış ve kendi çapında da olsa bir kültür oluşturmuş olması gerekiyor. İnsan yaşamamışsa ortada bir eser olmayacağından, o topraklar sadece jeoloji ve coğrafya gibi bilim dalları ilgi alanına girer. Sosyal ve diğer bilimleri pek ilgilendirmez.

Konumuz, özde Bosna ama genelde Bosna Hersek ve Sancak ise şu soruya cevap bulmak zorundayız!

O topraklar üzerinde insanlar ne zamandan beri yaşıyorlar? Üzerinde belli bir kültür veya bir çeşit medeniyet oluşmuş mu?

Bu sorunun cevabını bize arkeolojik kalıntılar ve tarihi belgeler vereceği gibi, genetik araştırmalar da bugün Bosna’da yaşayanlar ile geçmişte o topraklarda yaşayanlar arasındaki ilişkiler konusunda bir fikir verebilir. Bildiğiniz gibi insanların iskeletleri, yani kemikleri binlerce yıl toprak altında, mağara içlerinde veya gömüldükleri mezarlarda günümüze kadar yok olmadan kalabiliyor. Bosna’da, binlerce yıllık insan iskeletlerine rastlanmış ve bu insanların kemikleri üzerinde bilim insanları çeşitli bilimsel çalışmalar yapmaktadırlar. Özellikle tıp bilimi ve onun bir dalı olan genetik bilimi için bu kemikler ve üzerindeki diğer kalıntılar, çok önemli verilerdir.

Bosna’da, on yıldan fazladır farklı ülkelerden oluşmuş bir bilim insanları gurubu, Bosnalı Prof. Damir Mayanoviç başkanlığında, Dünya Bankasının sponsorluğu ve İsviçre genetik araştırmalar enstitüsü ile Bosnalılar üzerinde genetik araştırmalar yapılıyor. Bu araştırmada sadece Boşnaklar değil, kendilerini Hırvat, Sırp, Türk olarak tanımlayan tüm Bosnalılar üzerinde yapılmaktadır.

Saraybosna, Biyoteknoloji ve Genetik Müh. Adli Tıp Genetik Lab. Başk., Prof. Dr. Damir Marjanoviç sonuçları şöyle açıklıyor; “Bölgesel uzman genetikçilerden oluşmuş ekibimizin yaptığı araştırmalar bize şunu göstermiştir: Günümüz Bosnalı ve Hersekliler, kendi genlerinde, 25 bin yıl önce bu topraklarda yaşamış olan insanların genlerinin mirasını taşımaktadırlar. Bu araştırmanın en önemli sonucu; Bu topraklarda insanların son buzul çağını buralarda geçirdikleri ve günümüze kadar gelerek 20 binden fazla yıldır bu topraklarda yaşamakta olduklarıdır. Bu zaman zarfında üç önemli sosyal hareketlenme (göçler), bu topraklar üzerinde genetik izler bırakmıştır. Oldukça güçlü olan söz konusu üç sosyal olay Bosnalıların genleri üzerinde önemli rol oynamıştır. İlk olanı, Bosnalı insanların % 60’ı, son buzul çağından bu yana Bosna’da yaşamakta olduğudur. İkincisi, Neolitik çağı (M.Ö. 8 000 – 5 000 arası) ve sonrasında meydana gelen kavim göçlerinden (ki onlar aynı yönden, yani Orta Doğu ve Küçük Asya’dan (Anadolu’dan) gelmektedir. Ve üçüncü olarak ta Avrasya’dan (Avarların, Slovenlerin, M.S. 6. yy.’da gelişidir. Bosna’ya gelen bu son gruptaki insanların, günümüz Bosnalıların genetik yapılar üzerindeki rolü % 13-14 arasındadır.

Dünya Boşnak Kongresi Başkanı, Prof. Dr. Suad Kurtçehayiç bu genetik çalışmanın sonuçlarını değerlendirirken şunları söylemektedir; “Son yıllarda yapılan birçok bilimsel çalışmalara göre; Günümüz Bosna Hersek Halkının kökenleri; yarısından fazlası Eski Bosnalılar, geri kalan bölümünün; % 40’ını İlirler, % 20’sini Gotlar, sonrasını Keltler, Slavlar ve Türkler ile diğerleri oluşturmaktadır”.

Prof.Dr. Bisera Suljić Boškailo ise Saraybosna’da, Temmuz 2016 yılında yapılan, Dünya Boşnak Kongresindeki sunumunda: “Bosna Hersek’te, İlir ve Got kökenlilerin oranı, Slav kökenlilerin oranından çok daha fazladır. En büyük oran ise Eski Yerel Bosnalılara aittir” demiştir.

Demek ki genetik araştırmalara göre, 25 bin yıldır Bosna Hersek ve dolayısı ile çevresinde (ki bunlardan biri de Sancak Bölgesidir) insanlar varlar ve genetik olarak onların % 60’ı hala Bosna Hersek’te yaşamaktadırlar.

Gelelim yakın tarihi bilgilere: Bosna Hersek ve Sancak toprakları, kadim Bosnalılar üzerinde yaşamakta iken, MÖ. 4. yy.’da İlirya Krallığı idaresi altına girmiştir ( Bugünkü Anavutlar, doğrudan İlirler olmayıp, İlir birliğini oluşturan bir aşiretin devamıdırlar; Bosna’ya yakın topraklarda yaşamış bazı İlirya Krallığı Aşiretleri: Ardeytsler, Autariyatlar, Batiastlar, Dokleatlar, Labeatlar, Patronlar, Pirustlar ve Sardestlerdir. Daha sonraki tarihlerde bu aşiretler; Albaninler, Arbanaslar, Arbnesler, Arnavutlar ve Şiptarlar olarak karşımıza çıkarlar. Daha sonra Makedonya Kralı Büyük İskender, İlirya Kralığını yıkmış, Büyük İskender öldükten sonra ise tekrar kurulmuştur. Romalılar ise İlirlerin Bosna üzerindeki hâkimiyetlerine tamamen son vermiştir. Romalılarda önce Bosna üzerinde bir ara Keltler hâkimiyet kurmuş ve daha sonra ünlü olacak olan, “Her yol Roma’ya çıkar”vecizesindeki kaldırımlı Roma ticari ve askeri yollarını, toprak yollar olarak Keltler açmışlardır.

   Romalılar döneminde Bosna ve Hersek, Romalıların önemli eyaletlerinin toprakları olmuş ve özellikle yeraltı zenginliklerinden (madenler) dolayı Drina vadisi, başta Argentarya (Srebrenica) ve Romalıların yazlık başkenti olan, bünyesinde senatörlerin yazlık villaları ve senato binasını bulunduran, Domavia ile çok önemli bir merkez olmuştur. Roma Hamamları ile ünlü bugünkü Ilıca’yı unutmamak lazım. Roma İmparatorluğu vatandaşlarının buralarda yüzlerce yıl yaşamış olduklarını göz önüne alırsak tüm bu insanlar ve sonradan gelenler Bosna gibi güzel bir ülkede buharlaşmış olamazlar. Bunun yanında, Visoko’daki piramit görünümlü tepelerin altındaki tarihi tünellerde araştırmalar yapan, arkeolog Dr. Samir Osmanagiç’in keşfettiği ve M.Ö. 2. yy.’a ait olduğu saptanan bir taş üzerinde yazılı Runik yazısı bir başka gerçeği ortaya çıkartmıştır. Bilindiği gibi, 16 harfli Runik Alfabesi, ilk çağ tüccarlarının kullandığı bir alfabe olup, tüm ticari alış verişlerde, Kuzey ve Orta Avrupa, Orta Asya, Orta Doğu ve Kuzey Afrikalı tüccarlar tarafından kullanılmakta idi. Bu da bize Visoko şehrinin o zamanlar bir ticaret merkezi konumunda olduğunu ve Akdeniz çanağındaki ülkelerden gelen malların, Adriyatik Denizi kıyılarındaki limanlardan Visoko’ya getirildiği, buradan Kuzey ve Doğu Avrupaya götürüldüğüdür. Tersi olarak ta, Orta Asya ve Avrupanın çeşitli yerlerinden gelen malların Visoko^da pazarlandığı da düşünülmektedir.

Romalılardan sonra Gotlar uzun süre Bosna’ya hâkim olmuşlar ve çok derin izler bırakmışlardır. 6. yy.’dan sonra Avarlar, beraberinde getirdikleri Sloven kavimler ile 200 yıl kadar Bosna dâhil Batı Balkanlara hâkim olmuş, yine aynı tarihlerde Bizans Devleti ile defalarca bu topraklar için karşı karşıya gelmiştir.

(Burada özellikle bilmenizi istediğim bir konu var. İstanbul Üniversitesi, Tarih bölümünden Doç. Dr. İsmail Mangaltepe,“4.- 8. Asırda Türklerin Doğu Avrupa’ya Göçleri ve Bu Coğrafyanın Türkleşmesi” adlı makalesinde, Slavlar ile ilgili bakınız ne diyor; “M.S. 584 yılında, ünlü Suriyeli tarihçi Johannes’in kitabında şöyle yazıyor: Eskiden ormanlardan dışarı çıkmayı cesaret edemezken, Avarlar sayesinde savaşa alışan ve altın, gümüş, at sürüsü sahibi olan Slavlar…”Bu belgeyi özellikle vurgulamak istiyorum. Birileri diyor ki, “Bosnalılar Slavdır”, Bunda bir sakınca yok. Köken olarak her hangi bir ırktan gelebilirler ama yukarıda yazdığım ve tarihin çeşitli zamanlarında devamlı olarak Bosna Hersek ve Sancak’ta, 25 bin yıldan beri yaşayan insanlara ne oldu? Buharlaştılar mı? Buzul çağında ve sonrasında Avrupa’da insanoğlunun yaşamasına en uygun olan Bosna topraklarında binlerce yıldır yaşayanlara ve o kadar farklı devlet ile medeniyet kuranlara ne oldu? Buharlaştılar mı? Madenlerin ve tarım ürünlerinin, meyvelerin, meraların olduğu o topraklar, binlerce yıl üzerinde insanlar yaşasın diye Slavların gelmesini mi bekledi? Böyle bir şeyi aklınız alabiliyor mu? Zamanında, Dünyanın en zengin imparatorluğu, Roma İmparatorluğunun idaresindeki “Roma Vatandaşları” olan Bosnalılar, tarihte anılmaları için, 7. asra kadar altını, gümüşü dahi bilmeyen Slavları mı bekledi? Fatih’in, Karaman Beyliğinden, Konya’dan,  Bosna’ya Türkleri yerleştirilmiş olması ve Boşnakların onlardan türemiş olduğu safsatası gibi bu da tarihi gerçeklere dayanmayan bir iddia. Boşnak Halkının kökenleri arasında Slav kökenli, Karaman Türkleri kökenli ailelerin olması başka bir şey, Boşnak Halkının tümünü tek bir kökenle tanımlamaya çalışmak bambaşka bir şey. Boşnak Milleti kavramı ise tamamen farklı bir şey olup, kişinin, kendini Boşnak Milleti’nin bir bireyi olarak tanımlayıp tanımlamadığı meselesidir. Millet; köken (soy, asıl) ve inançla hiç ilgisi olmayan bir sosyolojik tanımdır.

Avarların, Frank Kralı Franko’ya yenilmesinden sonra, Bosna ve çevresi Frankların hâkimiyeti altına girmiştir. Frankaları geri çekilmesinden sonra Batı Balkanlarda, Banlar (Beylikler) dönemi başlamış, Bosna Banlığı (Ban Kulin), Hırvat Banlığı, Zeta Banlığı ve Sırp Banlıkları kurulmuştur. Hırvat Banlığı 1093 yılında Macarlar tarafından, Sırp Banlığı 1389 yılında Osmanlılar ve Bosna Krallığı da 1463 yılında yine Osmanlılar tarafından yıkılmıştır. Bosna Hersek ile Sancak, 1878 yılına kadar Osmanlı Devleti toprakları ve üzerinde yaşayanlar da hangi inançtan olursa olsun, Osmanlı Devleti vatandaşları olan Boşnaklar olarak bilinmiştir. 1912 Balkan savaşları ve 1992 Bosna Kurtuluş Savaşına kadar olan bölüm ise Boşnak kimliği ve Bosna Devletinin reddedildiği, tarihin Boşnak göçleri ve katliamlarla dolu utanç sayfalarıdır.

O topraklar üzerinde 25 bin yıldan bu yana yaşayan insanlara, önceleri Bosnalılar, Banlık ve krallık döneminde “Dobrih Boşnyani”, Osmanlı döneminde ve günümüzde de Boşnaklar deniliyor. Günümüzde de Bosna Hersek ve iki devlet arasında bölünmüş olan Sancak’ta yaşayan insanlar, her şeye rağmen, büyük bir çoğunlukla kendilerini Boşnak olarak tanımlıyorlar.

“Poznata historičarka za srednji vijek, prof. Zagrebačkog sveučilišta, dr. Nada Klajić, koja je 1989. izdala knjigu ‘Srednjovjekovna Bosna’, je prva među historičarima naučno dokazala da Bosna nije nikad pripadala ni srpskim ni hrvatskim zemljama”, Türkçesi: “Tanınmış Ortaçağ tarihçisi, Zagreb Üniversitesi’nden, 1989 yılında, Ortaçağ Bosna’sı kitabının yazarı, Dr. Nada Klayiç, tarihçiler arasında ilk olarak bilimsel belgelerle; Ortaçağ Bosna Devleti hiçbir zaman Sırpların veya Hırvatların toprağı olmadığını net bir şekilde göstermiştir.”

   Ayrıca bir başka söyleşide Nada Klaiç, bir tarihçi olarak şuna dikkat çekmiştir; “Ortaçağ’da, Batı Balkanlarda en uzun süreli yaşamış olan devlet, Bosna Krallığı Devleti olmuştur.”

Kaynak: İgman.tv

YORUM YAP