Sırp Karadağlı çetniklerin iki oğlu ve eşini öldürdüğü Srebrenica Annesi Nura Alispahiç, Bosna Kasabı Ratko Mladic’in ömür boyu hapis ceza aldığı gün şunları söylemişti:

 

“Belki adalet kısmen sağlanacak ama, bu hiçbir zaman tatmin edici olmayacaktır.”

 

Alispahic, 16 yaşındaki oğlu Azmir ile 24 yaşındaki oğlu Admir’i 1995’te, eşi Alija’yı da 1994’te kaybetti.

Alispahic, küçük oğlunun 1995 yılında temmuz ayında, Srebrenitsa’nın düşmesiyle “ölüm yolu” olarak bilinen orman yolundan gittiğini ama bir daha geri dönmediğini anlattı.

Oğlunun, daha sonra dünya kamuoyunda da büyük yankı uyandıracak görüntülerde görüldüğü üzere, “Škorpioni/Akrepler” olarak bilinen Sırp birliği tarafından Trnovo’da kurşuna dizilen 6 Srebrenitsalıdan biri olduğunu aktaran Alispahic, acısının hala yüreğini yakmaya devam ettiğini söylemişti.

 

Küçük oğlu Azmir’in diğer birçok siville birlikte orman yolunda gittiğini belirten Alispahic, “Biraz sonra geri geldi. ‘Elini öpmeyi unuttum anne, onun için geri döndüm’ dedi. Tekrar gittiğinde ise bir daha geri gelmeyeceğini hissetmiştim.” diye konuşmuştu.

Acılı anne, “Akrepler” tarafından kurşuna dizilerek öldürülen oğlunu görüntülerde teşhis ettiğini anlatırken, “Bir kamyon vardı. Askerler kamyondan gençleri çıkarmaya başladı. Dördüncü sırada oğlum vardı. Onu gördüğüm an bütün gücümle çığlık attım. Bayılmışım.” demişti.

Büyük oğlu Admir’in ölüm haberini ise radyoda dinlediğini anlatan Alispahiç, öldürüldüğünde 24 yaşında olan Admir’in Tuzla şehrinde Sırp Karadağlı çetniklerin top mermileri atuşı sonucu gençler ve çocuk olan 71 ölü ve 240 yaralının olduğu “Kapija” katliamında öldüğünü söylemişti.

 

Alispahic, “Akrepler” isimli birliğin, Sırbistan’ın başkenti Belgrad’daki duruşmalarına tanık sıfatı ile katıldığını, Oğluna kurşunu sıkanı bulduğunu ve ona oğlumu neden öldürdüğünü sormuştu. Gelen cevap: “Emirlere uydum ve emirlerin dışına çıkamadım” olmuştu.

1994 yılında kocasının, 1995 yılında çıcuklarının acılarını çekerek adaletin sağlanması için mücadele vermiş olan Srebrenicalı anne, küçük oğlu Azmir’in birkaç kemiğini bulmuş, sonra 2003 yılında Potoçari Anıt Mezarlığı’na defnedebilmişti. Daha sonra da kafatası ve el kemiği bulunmuş, onların eklenmesi için mezar açıldığında oğlunun  kemiklerini öpmüştü.

Bosna’daki savaşta eşi ve iki oğlunun yanı sıra yeğenlerini, kardeşini ve kuzenlerini de kaybeeden Nura Alispahiç’in kayınpederi ve kayınvalidesinin ise canlı canlı yakılarak öldürülmüştü.

 

RUHU ŞAD OLSUN …

 

Maalesef bu gibi Boşnak Dünyasını ve Boşnakları yakından ilgilendiren olaylara Bosna Sancak Dernek ve Vakıflarımız yeterince ilgi göstermeyip, Irkçı Sırp ve Karadağlıların Boşnaklara yaptıkları soykırım ve kurbanları unutturuluyor ki bu da soykırımcıların, Boşnaklardan yapmalarını çok istedikleri bir durum !!!