“O yaratıklara (Sırp Karadağlı çetniklere) dedim ki; “Beni öldürebilirsinİz ama, çocuklarımın babası Muyo’dur, Bir Müslüman’dır (Boşnak’tır). Bu gerçeği değiştiremezsiniz.”

Yıllar sonra 2009’da Bosna Hersek’teki mahkemeye gittiğinde kocası Moyu’nun katili ile yüz yüze gelmişti. Kocasını sadece Müslüman Boşnak olduğu için öldüren o çetnik yargılama sonucunda 22 yıl hapis cezasına çarptırıldı. Vukosava’yı çocuklarından ayırmışlardı, ona manevi ve fiziksel işkence yapmış olsalar da sonunda çetnikler değil, adalet ve insan sevgisi galip gelmişti.

Vukosava; “Benden her şeyimi aldılar, herşeyimi yok ettiler ama ruhumu yok edemediler. Mujo’mla ilgili anılarımı da elimden alamadılar. Biz yaşadıkça O, çocuklarımın ve benim kalbimde hep yaşayacak.” diyordu.

Ünlü Boşnak akademisyen, düşünür, yazar, senarist Abdullah Sidran, isimlerini değiştirmeyi ve oğulları Vildan ve Vedran’ı vaftiz ettirmeyi (Hıristiyan olmalarını) reddeden, 1992’de Sırp arkadaşları (komşuları) tarafından acımasızca kocası öldürülen cesur bir Vladenica şehrinden olan Vukosava Klanco ile Facebook profilinde ve yazdığı yazısında aşağıdaki fotoğrafı ve Vokusava’nın dramını paylaşıp onun dramını dünyaya duyurmuştu.

Sırp Karadağlı çetnikler ona bir ültimatom vermişlerdi: “Çocukların Müslüman isimlerini değiştirir, Sırp soyadını geri alır ve onları Hıristiyan yaparsan hayatta kalmanız daha kolay olacaktır !”

Vukosava; “Savaş başladıktan sonra nasıl olduysa birden ben, Vlasenica’daki komşularım Sırpların gözünde, “Sırp asıllı bir hain ve dağlı, yabani, vahşi Müslüman Boşnak (baliya) ile evlenmiş olan bir fahişeydim” diyerek çetniklerin eski Yugoslavya’da 1945’ten beri yıllarca gizledikleri gerçek yüzlerini anlatıyordu.

2 yıl önce şu an İsveç’te yaşayan Vukosava, medyaya Bosna Savaşı’nda yaşadıkları ile ilgili şok edici itiraflarda bulunmuştu.

Vukoslava, kocasını alıp götüren çetniklerin yanın gidip kocasına ne yaptıklarını sormuştu. Onlar, Muyo’nun kaçarken bir mayına bastığını ve parçalandığını ona söylemişlerdi. Oysa gerçek başka idi. Yıllarca komşusu ve arkadaşları olan çetnikler Muyo’yu diri diri yakarak öldürmüşlerdi.

Vukosava ve çocukları savaşta İsviç’e sığınmışlardı. İsveç’te oğulları okuyup başarılı işadamları oldular. Çocukları, işkence gördükten sonra elleri tel ile bağlanıp yakılarak öldürülen babaları Mujo’nun ceset kalıntılarının bulunup 2008 yılında gömülü olduğu ve kendi doğum yerleri olan Vlasenica şehrine anneleri ile sık, sık gelip babalarının mezarını ziyaret ediyor ve onun ismini, soyadını yaşatıyorlar.