HEDEF; SANCAK’TAN BOŞNAKLARI ZORLA TÜRKİYE’YE GÖÇÜRMEKTİ !

Birileri hala Türkiye’deki Boşnak kökenli Türk vatandaşları için göçmenler diyor !? Yalnız değiller, birileri de Balkan, Rumeli, Bulgaristan, Batı Trakya, Makedonya vs. göçmenleri diyor !?

Bulgaristan lideri, Komünist maskesi takmış ırkçı, faşist Jivkov zamanında (1989) Türkler Bulgaristan’dan göç etmemiş, GÖÇÜRÜLMÜŞTÜ ! Diğer bütün Rumeliler, Müslüman Balkan halkları gibi …

Kim durup dururken binlerce yıllık ata toprağını, atalarının mezarlarını, doğduğu evini, yurdunu bir daha dönmemek üzere bırakıp terk eder ?

Buna göç denmez, buna sürgün denir. kovulmak, göçürülmek denir.

Göç etmekte gönüllülük vardır, göçürülmekte ise “ya dinini değiştir, ya ölüm ya da topraklarını terk et !” tehditleri vardı !

“Mučionica” kod Novog Pazara: Mjesto gdje je Rankovićeva policija prebijala Bošnjake.

– “Mućionica”, Sancak’ın merkezi Boşnak şehri Yenipazar’ın Lukar köyünde, Ronkoviç’in polislerinin döverek Boşnakların kemiklerini kırdığı işkence evi idi.

Polis merkezini Boşnaklara yapılan İşkencehaneye dönüştüren, 1966 yılında Tito’ya darbe yapan ve görevinden alınan Sosyalist Yugoslavya’nın Yosip Broz Tito ve Edcard Kardely’den sonra gelen ve Yugoslavya’nın üçüncü güçlü adamı olarak bilinen İçişleri Bakanı Aleksandar Rankoviç.

Sancaklı tarihçi Esad Rahiç yazıyor:

“Paylaşımda fotoğrafı görülen bu harap yapı, Yenipazar (Novi Pazar) yakınlarındaki Lukare köyünde bulunuyor. Ben çok sevdiğim bu yerde tarih öğretmeni ve okul müdürü olarak uzun süre çalıştım ve bu alan sonsuza kadar kalbimde kalacak.

Lukare köyünde yaşayanlar bana bu binaya İŞKENCEHANE dediklerini söyleyince şaşırnıştım.

Bana eskiden orada bir polis karakolu olduğunu söylediler. İçişleri Bakanı Rankoviç’in zamanında, polis Lukare ve komşu köylerden Boşnakları bu binaya getirip, silahları olduğunu kabul etmeleri için onlara işkence yapıyormuş.

1966 yılında Brankoviç görevden alındıktan sonra okula dönüştürülen bu binadan o gğnlerde neredeyse her gün işkence görmüş ve dövülmüş Boşnakların iniltileri, bağırmaları ve çığlıkları uzaktan duyulabiliyormuş.

Yoksul insanlar, hayatlarını kurtarmak için, fiziksel taciz (işkenceler) ve zulmü durdurmak için ellerinde ve evlarinde silah olmamasına rağmen polise teslim etmek için silah satın alıyorlarmış !?

Korkutulmuş ve dövülmüş olan Boşnaklar, Türkiye Cumhuriyeti’ne kaçıp kurtulmalarını, can güvenliklerini sağlayacak belgeler için bir çıkış yolu yani “vesika” dedikleri vize evraklarını temin etmeye başladılar ki Sırp görevliler gitmek isteyenlerin işlerini zaten kolaylaştırıyordu.

Sahip oldukları her şeylerini, mülklerini ya akrabalarına devrettiker ya da yok pahasına sattılar ve atalarının binlerce yıllık yurtlarından sonsuza kadar uzaklara gittiler.

Son zamanlarda Türkiye’de Sancak’tan göçürülmüş birileri, özellikle Karadağ göçmenler adı altında dernekler açıp tarihi gerçekleri unutturmayı ve bilerek veya bilmeyerek tarhi değiştirmeye çalışıyorlar. Yenipazar’da yaşanan işkencehane olayı farklı şekillerde ama aynı amaçla Rojaye, Berana, Plav-Gusşnye, Akova (Bijelo Polje), Taşlıca (Pljevla), Sjenica, Tutin, Nova Varoş, Prijepolje ve Priboj gibi Sancak Bölgesi’nin tüm Boşnak şehirlerinde yaşandı.

Lütfen herkes kendine şu soruyu sorsun !

Bugün ,Türkiye’de bir milyondan fazla Sancak’tan göçürülmüş Boşnak kökenliler yaşıyorken, neden Sancak’ta sadece 350 bin civarında Boşnak kaldı ?

Göçürülen Boşnaklar yerine kim yerleştirildi ?