Öldürülen Boşnak sayısı: 106 000
2. DÜNYA SAVAŞI
Bu savaş, Boşnakların işgalci faşist güçler tarafından değil de, çoğunlukla kendi komşuları tarafından öldürülmüş olmaları, 1683’ten bu yana devam eden Boşnak Soykırımları zincirinin bir halkasını oluşturmaktadır.
Sırp Çetniklerin bir sözü vardır; “ono Što nije zapisano, nije se ni dogodilo (Belgesi olmayan ‘yazılı olmayan’ olaylar, yaşanmamıştır.)”
Bilindiği gibi 2. Dünya Savaşı’nda, Yugoslavya Krallığı topraklarının büyük bir bölümü Alman Naziler ve diğer kısmı da İtalyan faşist ordusu tarafından işgal edilmişti. Ayrıca, Nazilerin kurduğu Hırvat Ustaşa birlikleri ile İngilterenin desteklediği ve İtalyanların işbirliği yaptığı Sırp Çetnikler ile bunlarla savaşan Partizan birlikleri arasında sıkışmış kalmış Boşnakların çoğunluğu, yukarıda yazılı sözün doğrultusunda, fırsat bu fırsat diyerek, Özellikle Sırp Çetnikler, onbinlerce masum, silahsız ve sivil Boşnağı katletmişlerdir.
Sırp Çetnikler, bir taraftan İslâm Dini’ne olan nefretleri yüzünden, diğer taraftan da bütün diğer milletlerden temizlenmiş, Büyük Sırp Devleti’ni kurmak uğruna, acımazsıca ve sistematik bir şekilde Boşnaklar ve Arnavutları katletmiştir.
Çetniklerin hedefleri, Stevan Molyeviç tarafından hazırlanan 20 Haziran 1941 tarihli ve “Homojen Sırbistan” isimli memorandumda açıklanmıştır. Söz konusu memorandumdaki ana fikre göre, “Sırpların Yugoslavya içinde yönetici millet olma hakları vardır. Böyle bir şeyin gerçekleşebilmesi için, Sırpların yaşadığı bütün bölgeleri içerecek şekilde homojen bir Sırbistan oluşturulmalıdır”. Bir başka ifadeyle, büyük Sırbistan’ın oluşturulması için, kentler ve köyler etnik açıdan temizlenip, Sırp olamayanların yerine Sırpların yerleştirilmesi gereklidir. Bu çerçevede, 20 Aralık 1941’de Çetnik lideri, Dragoljub (Draža) Mihailoviç’in yayımladığı bir talimatta, Bosna ve Sancak’ta yaşayan Boşnakların ve diğer Müslümanların yok edilmesi, geri kalanların ise Türkiye’ye ve diğer bölgelere sürülmesi emredilmiştir. Bununla birlikte Mihailoviç, Arnavutların ve Hırvatların da yok edilmesini istemiştir.
İlk toplu katliamları Sırp Çetnikler, Lubinje, Višegrad, Kulen Vakuf ve Koraj’da gerçekleştirmiştir. Ancak, Müslümanlara yönelik en vahşice katliamlardan biri, 1941 kışı ile 1942 yazı boyunca yaşanmıştır. Bu dönem içinde özellikle Foça, Gorajde, Vlasenica ve Srebrenitsa’dan binlerce sivil Boşnak katledilip, cesetleri Drina nehrine atılmıştır.
Bu olaylarla ilgili Çetnik konutanlarından Sergiye Mihailoviç’in raporlarından birinde, sadece Foça ve Gorajde’de 5 000’e yakın Boşnak’ın katledildiği yazılmıştır. Benzer katliamları Çetnikler 2. Dünya savaşının diğer yıllarında da gerçekleştirmiştir. Örneğin; Şubat 1943’te, Foça-Çayniçe bölgesinde, 8 000’i ihtiyar, kadın ve çocuk olmak üzere, 9 000’den fazla Boşnak öldürülmüştür.
Bugünkü Karadağ sınırları içinde kalan Sancak bölgesinde de Sırp Çetnikler, 5 Ocak 1943’te, Bihor bögesi ile Lim nehrinin sağ tarafında ise köylere yaptıkları baskınlarda, 10 000 ev yakılmış, binlerce hayvana el konmuş ve 300 erkek, 1100 kadın, çocuk ve yaşlı Boşnak katledilmiştir. 01 Şubat günü ise Taşlıca’da, 443 çocuk ve 50 yaşlı olmak üzere 1352 Boşnak öldürülmüştür. Bir hafta içinde 1 508 ev yakılmıştır. Bu gibi çokça belge Devlet arşivlerinde mevcuttur.
Maalesef bunlar Soykırım buzdağının sadece görünen kısmıdır. Yani Sırp Çetniklerin o sözündeki, yazılı olan olaylardır. Ya yazılı olmayan, kayda geçmeyenler, buzdağının su altındaki görünmeyen kısmı ?
Boşnak Dünyası
