Gorazde, savaşta gösterilen direniş nedeniyle bizim Kahramanmaraş, Gaziantep, Şanlıurfa gibi “Kahraman, gazi, şanlı” sıfatlarını hakedecek bir kent.

Etrafı dağlarla çevrili bir vadinin ortasında kurulan Gorazde’yi kuşatan Sırplar, top, tank ateşi ve keskin nişancılarla katliam başlattılar. İnsanlar sokağa çıkamaz haldeydi.
Öyle ki nehri birleştiren köprülerin altına bir mühendislik harikası olan asma köprüler inşa edilmişti.

Kent halkı gizlice ordu kurup direnişe geçti. Ama ne silah vardı, ne mühimmat. Silahlarını kendileri icat ettiler, dağları yaya aşıp mühimmat getirdiler.
O sıralarda dünya televizyonları Gorazde düştü, düşecek türünde haberler veriyordu.
İşte o sırada doğdu Gorazde kahramanları. Onlardan biri de “Pelam” lakabıyla tanınan Abdülselam Sierciç... Kendi yaptığı roketatar ile kente daracık bir geçitten girmeye çalışan Sırp tanklarından en öndekini vuruyor ve arkasındakiler kente giremiyor.

Bu arada geçit çevresindeki Boşnaklar da Sırpları esir alıyor. Böylece Gorazde düşmekten kurtuluyor. Ardından tüm Sırp tank ve tüfekleri ele geçiriliyor. Şimdi o tank ve tüfekler, şehrin bir tepesinde sergileniyor. Şimdi ise Gorazde “Kahraman” ünvanın almış o gururla yaşıyor…