1992-1995 BOSNA SAVAŞI’NDA SIRP VE KARADAĞLI ÇETNİKLERİN BOMBA ATIP YAKTIKLARI EVİNDEN SAĞ KURTULUP 4 YIL BOYUNCA TEK BAŞINA ORMANDA YAŞAYAN NANA ZEYNA’NIN HİKAYESİ.

İkinci Dünya Savaşı’nda çetnik katliamından kurtulmuş olan Sancaklı Nana Zifa, Bosna Savaşı’ndan kurtulanlar Bosnalılar Nana Hava, Nana Hacera ve Nana Fata gibi onlarca katliamları, soykırımı yaşayıp kurtulmuş Boşnak kadınlarından biri daha; Zeyna Elkaz.

Sırp paramiliter güçleri köyü yakıp yıktıktan sonra 6 kadının saklandığı bir eve saldırdığı o korkunç vahşetten sağ kurtuldu. Yaşlı annesi ve diğer kadınlar ise orada ölmüşlerdi. Sırp katiller evin içine, “alın size iki armut atıyoruz” diyerek bombaları attıktan sonra kimse sağ çıkmasın diye evi ateşe vermişlerdi.

Zeyna, diğer odada olduğu için Allah’ın bir mucizesi ile hayatta kaldı ve yanan evden çıkarak yakındaki ormana kaçtı. Kendi gibi ormana sığınan bir kadın komşusu ile birkaç günü birlikte geçirdikten sonra komşusu ormanı terk ederek yanlız kalmıştı.

Köyünün tamamı yakılıp yıkıldığından dolayı yiyecek bulamayan Zeyna bir sığınak kurmak için bulduğu naylon ve bazı eşyaları yanına alarak tekrar ormana döndü.

Savaşın bittiğinden haberi olmadığı için 3 Kasım 1992’den Eylül 1996 yılına kadar ormandaki küçük sığınağında yaşadı.

Soğuklarda donmamak için kat kat giyindiğini, ayaklarına 6-7 çorap üst üste giymiş olmasına rağmen çok üşüdüğünü anlatıyor. Köyde yıkıntılar arasında bulduğu iplikler ile kazak ördüğünü, eskiyen çoraplarını söküp, söküp tekrar ördüğünü anlatmıştı.

Başta elma olmak üzere ormanda bulduğu meyveler ile beslendi. Hayvanlarla konuştuğunu söyleyen Nana Zeyna, özellikle kuşların eline konduğunu, onlara sunduğu tohumları elinden yediklerini ve onlarla adeta sohbet ettiğini söylüyor. Her türlü hayvanla karşılaştığını, hiçbirinin ona zarar vermediğini anlatıyor. Ayıların sığınağına yaklaştığını, isteselerdi bir darbe ile sığınağını parçalayacaklarını ama, bunu hiç yapmadıklarını anlatıyor.

Bir gün orman yolundan arabası ile geçen komşusu Rayko onu görünce hemen tanımış ama, Zeyna korkudan kaçmaya başlamış. Rayko peşinden koşarak kendini tanıtmış, Zeyna ise köyde herkesin öldürüldüğünü sandığından ona, “sen ölmedin mi?” demiş. Rayko arabasından ona yemek vermiş ve savaşın bittiğini söylemesine rağmen Zeyna ona inanmamış ve onunla köye gitmeyi reddedip ormana kaçmış.

Rayko, Jajce şehrine gitmiş ve Zeyna ile olan karşılaşmasını anlatmış. Bir ekip onu aramaya gitmişse de Zeyna’yı bulmadan geri dönmüş.

Rayko ısrarla onu gördüğünü söylemesine rağmen köyde ve şehirde ona inanmamaya başlamışlar.

Bir buçuk ay sonra ise ona Boşnaklardan birileri yine rastlamış ve onu savaşın bittiğini inandırdıktan sonra Jajce şehrine götürmüşler.

Kocasını savaşta kaybeden Zeyna, şimdi tek başına fakirlik içinde yaşıyor ve sık sık uykusunda o patlamayı ve yangını rüyasında görerek uyandığını ve o günleri unutmak istediğini söylüyor.

Zeyna’nın köyünde ve evindeki katliamı yapanlardan kimse adalet önünde hesap vermedi!

Oysa Nana Zeyna, katliamın görgü tanığı olmasına rağmen henüz bu katliam ile ilgili bir davanın açılmamış olması da gerçekten çok acı.

Katiller serbestçe ikinci dalga katliamlara hazırlanıyor !!!

Bu arada daha kaç tane Nana Zeyna’nın oldığunu bilen var mı ?