Srebrenica’da işlenen suçların, mahkemece Soykırım olarak kabul edilmesinden sonra, Rus-Sırp birlikteliğinin, Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi kararlarını yok sayma çabaları paralelinde, önce Sırbistan Başbakanı Vučić’in, Potoçari’deki Srebrenica Boşnak Soykırımını anma törenine katılması olayı ile bugünlerde Moskova’da hazırlanmış, üzerinde 27 dilde, “Kosova Sırbistan’ındır” yazısı ile Sırbistan bayrağı renklerine boyanmış Belgrad-Mitrovitsa treninin, Belgrad’tan kalkıp, Kosova’nın bir şehri olan ve orada yaşayan azınlık Sırplar tarafından ikiye bölünmüş Mitrovitsa’ya gönderilmesi, adeta birer savaş provakasyonu olmuştur.

NE AMAÇLANIYOR ?

Kosova hükümetinin, treni sınırda durdurup, geri çevirmesi Belgrad’taki radikal Sırpların savaş çığırtkanlığı yapmalarına sebep olduğu gibi, trenin özellikle gönderilmiş olması, tıpkı Vučić’in Potočari’yi ziyareti gibi, gerçekte pasif bir saldırı şekli olup, karşı taraftaki Boşnak ve Arnavutları kışkırtarak, onların fiziksel tepkiler vermeleri umuluyordu.

Böylece Dünya kamuoyuna Boşnak ve Arnavutları, savaş kışkırtıcıları barbarlar olarak göstermek istedikleri gibi, Belgrad’taki siyasetçiler de, Mitrovitsa’daki Sırpları, sözde barbar, saldırgan Kosova Hükümetinden korumaya hazır oldukları bahanesi ile Kosova’yı savaş açması planlanmaktadır.

Benzer şekilde Bosna Hersek’teki Federal Sırp Devletinin, federasyondan ayrılmasına karşı olan Bosna Hersek Devleti’deki, sözde barbar Boşnakların yapacağı saldırılardan, Bosnalı Sırpları korumak bahanesi ile Bosna’da da savaş çıkarma planları yapıldığı artık inkar bile edilmiyor.

Tako je i slanje voza, kao i Vučićeva posjeta Potočarima, izraz pasivne agresije, koja računa na mogućnost, očekuje (nada se?) da će izazvati aktivnu i agresivnu reakciju „s druge strane“, sve s ciljem da susjede prikaže kao ratoborne barbare, a politički Beograd kao „mirotvorca“, koji je istovremeno „spreman da brani srpski narod“ od „divljih Albanaca ili Bošnjaka“.

Kaynak: Haris Imamović – Vijesti.ba