YENİ BALKAN DIŞ POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR MI? » Boşnak HaberBoşnak Haber

24 Mayıs 2024 - 11:35

YENİ BALKAN DIŞ POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR MI?

YENİ BALKAN DIŞ POLİTİKASINA İHTİYAÇ VAR MI?
Son Güncelleme :

06 Ağustos 2017 - 22:22

Zeynep Işıl Hamziç  Boşnak Medya

Son zamanlarda Balkanlarda bazı ilginç olaylar olmaya başladı. Sürekli hareketli ve sıcak gelişmelerin yaşandığı bu bölgede Türkiye’nin etkisi azaltılmaya çalışılıyor. Balkanlar üzerinde etkili olan ve başı çeken başta ABD, Rusya, İngiltere ve Almanya, Türkiye’yi bölgeden tamamen kopartmaya çalışmaktadır.

Osmanlının Balkanlardan çekilmesinden bugüne hep aynı hedef ve buna yine paralel senaryolar yaşanıyor. Türkiye’nin son dönemde başta Dışişleri Bakanlığı olmak üzere TİKA, Yurtdışı Türkler Başkanlığı (YTB), Yunus Emre Enstitüsü, Maarif Vakfı, TRT, Diyanet İşleri Başkanlığı, Ekonomi Bakanlığı müşavirlikleri ve hatta THY çalışmaları (hizmetleri) etkili olmuştur. Hatta başta Ziraat Bankası olmak üzere Halk Bankası, BKT ve TEB gibi bankalarımızın Balkanlardaki faaliyetlerini artırması da son derece yararlı olmasına rağmen tüm hizmetler yeterli midir ya da doğru bir şekilde yapılıyor mu sormak gerekir?

BALKANLARIN SON DURUMU İÇİN BAZI KRİTERLER

Balkanlarda faaliyette olan tüm bu kurumlarımızı tenzih ediyor ve yaptıkları güzel hizmetler için hepsine teşekkür ediyorum. Ancak kanaatimce bir yerlerde bir eksik var. Bu konuyu anlayabilmek için  öncelikle Balkanlarla dış ticaretimize bakmak gerekiyor. Türkiye’nin Balkanlarla yaptığı dış ticaret yeterli midir? Diğer yandan başta Arnavutluk ve Kosova olmak üzere buralarda hala çalışmalarına devam eden FETO okullarına da bakmak gerekir. Bunlar hala niye devam ediyorlar ya da engellenmiyorlar? Bulgaristan, Kosova ve Makedonya gibi soydaşlarımızın var olduğu ve siyaset yaptığı yerlerde birlik olmaları gerekirken 2-3 Türk siyasi parti ile temsil edilmeleri ve aralarında süre gelen küskünlükleri niye?

Ayrıca son günlerde Yunanistan ile soğumakta olan ilişkileri gözden geçirmek de kanımca yararlı olacaktır. Aslında bir an önce yetkililerin tarafsız ve bölgeyi çok iyi bilenler tarafından detaylı en son Balkan raporunu hazırlayıp yukarı mecralara vermeleri ve bu raporların titizlikle incelenmesi gerekiyor.

NACİZANE BİR KAÇ ÖNERİM

Bizim bu konuda naçizane önerilerimiz bulunmaktadır ancak uygulanıp uygulanmaması büyüklerimizin işidir. Bir kere her şeyden önce bölgeye liyakatli ve sadakatli insanlar gönderilmek zorundadır. Bu konuda insan faktörü çok önemlidir. Bu yüzden Bölgeye yüksek maaş için değil yüksek devlet idealleri için gidecek insanlara ihtiyaç olduğu unutulmamalıdır. Balkan dilleri olan Arnavutça, Boşnakça, Bulgarca gibi dilleri bilen kişiler bölgeye gönderilmelidir. İngilizce bilmek tabiki yararlıdır ama tek başına yeterli değildir.

Esas bilinmesi gereken dilin şu lehçelerden oluşması daha önemlidir: Sadakatçe, Babayiğitçe, Reisçe, kalpçe… Bölgede 600 yıllık dostumuz ve kardeşimiz olan Arnavutlarla, Boşnaklarla, Pomaklarla, Torbeşlerle var olan ilişkilerimiz daha fazla artırılarak diyalog ve iletişim kurabilecek kişiler görevlendirilmelidir. Özellikle Kosova, Arnavutluk, Sırbistan, Karadağ, Makedonya ve Yunanistan’ın tamamı veya farklı bölgelerinde yaşayan ve tüm Balkanlarda nüfusları 8 milyonu geçen Arnavutlar, Balkanlarda bizim stratejik ortağımız ve birlikte hareket etmemiz gereken önemli  topluluktur. Bu konuya dikkat etmek bölgede bize önemli güç kazandıracaktır.

Sultan Abdülhamid’in Balkanlarda Arnavutlar üzerine geliştirdiği stratejiler mutlaka incelenmelidir.  Allah razı olsun Türkiye’den Balkanlara giden tüm İslami toplulukların yaptıkları fedakarlıkları ve hizmetleri taktirle karşılıyor ve bu hizmetlerin devam etmesini diliyorum. Ancak her birini tenzih ediyorum ve devlet içinde yer almak, dış politikaya etki etmek, Balkanlarda hizmet eden yukarıda saydığımız devlet kurumlarına kişileri yerleştirmek yerine projeler geliştirerek bilgilendirici (İrşat) , Balkanlardaki fakir kardeşlerimize maddi destek vermek (Sadaka) ya da Kamu Diplomasisi gibi hizmetlerde bulunmaları son derece yararlı olacaktır.

Bütün bunların yanında Türkiye’de faaliyet gösteren bölgeyle ilgili dernekler, düşünce kuruluşları, akademik çalışma grupları desteklenmeli ve Balkanlara proje üretmek üzerine cesaretlendirilmelidirler.

Son olarak Balkanlarda yayın yapan başta Türkçe olmak üzere Arnavutça ,Boşnakça yayın organları ile iyi bir iletişim kurulmalı, istişare içinde kalınmalıdır.

Rıfat Sait Analiz yazısı : 24.Dönem İzmir milletvekili
Balkan Stratejik Araştırmalar Merkezi (BASAM) Bşk.

YORUM YAP