SIRPLARIN KOSOVA SAVAŞI EFSANESİ İNGİLİZLER TARAFINDAN UYDURULMUŞ !
Sırp mitomanisi / Srpska mitomanija
Mitomani: Ruhbilim terimi olup;
a) Kişinin, ruhsal nedenlerle, gerçekleri çarpıtmayı, değiştirmeyi hastalık durumuna getirmesi.
b) İmgelemde yaşanan olağanüstü serüvenleri gerçekmişçesine anlatma tutkusu.
Kosova Savaşı Yalanı; Birinci Dünya Savaşı’nda Sırp ordusunun askerlerini cesaretlendirmek için müttefikleri olan İngilizler tarafından uyduruldu ve basın, kitaplar ile dünyaya yayıldı.
Sırplara ivme kazandırmak için, Britanya’daki 20.000 okulda İngilizler, sözde “cesur” Sırpların Avrupa’yı Türklerden koruduğu Kosova’da sözde “ünlü” savaşın resimli kitaplarını dağıttılar ve bu uğurda, Sırpların başında olan ve savaşta ölen Lazar’ın Sırp İmparatoru olduğu yalanını dünyaya yaydılar.
Gerçek ise Kosova Savaşı sırasında Sırbistan, Bosnalı kral Tvrtko Kotromaniç’in yönetimi altında bir prenslikti ve o dönemde Sırbistan’ın kral Tvrtko’nun himayesinde olması, Sırplar dışındaki herkes için Sırbistan’ın bir imparatorluk olmadığı çok açıktır.
Bu konuda gerçeklerini yazılı olduğu ve elimizde Kosova Savaşı’ndan söz eden batılı sadece bir belge mevcuttur. O belge de Kral Tvrtko’dan Fransız hükümdarına gönderdiği mektuptur.
Kosova’daki savaş hiçbir şekilde Sırpların anlattığı, kendi tarih kitaplarında yazılı olduğu kadar önemli bir savaş değildi ve sadece Sırplar ile Osmanlılar arasında geçmemiş olup, Osmanlı Türkleri karşısında Bosna Kralı Tvrtko’nun bir kısım ordusu ve Macarlar da vardı.
Aslında Avrupa’nın kaderini değiştiren savaş, 1396’da büyük Avrupa haçlı ittifak ordusunun Türklere karşı kaybettiği Niğbolu kalesi (Nikopolje) yakınlarındaki Niğbolu savaşu olmuştur.
Bir tarafta Osmanlı Türk İmparatorluğu ve yanında Sırbistan Despotluğu askerleri, karşılarında ise Fransa Krallığı, Hospitalier Şövalyeleri, Macaristan Krallığı, Eflak (Valahcija – Romanya), Venedik Cumhuriyeti, Ceneviz Cumhuriyeti, İkinci Bulgar İmparatorluğu, Kutsal Roma Cermen İmparatorluğu; Vassal Polonya, Bohemya, Navarra ve İspanya birlikleri vardı.
Niğbolu savaşı Türklerin kesin galibiyeti ile sonuçlanmış ve Türklere Avrupa’nın yolunu açmıştır.
Kosova’da öldürülen Lazar Hrebelyanoviç’in oğlu Stefan Lazareviç, askerleri ile Türklerin tarafında yer almıştı. Bunun yanında kız kardeşi Olivera (Despina Hatun) Sultan Bayazıt’ın 10. eşi idi. Nasıl oluyor da babalarını öldüren Türklerin yanında oğul Lazareviç savaşta yer alıyor ve kızı Olivera da Türk Sultanı’nın eşi oluyor ?!
Bu gibi yalanlarla Sırplar Kosova Savaşı’ndan hayali kahraman karakterler icat ederek aslında Avrupa’ya Niğbolu Savaşı’nda ihanet etmiş olmalarının utançlarını örtmek istiyorlar.
Mitoman (kendi söylediği yalanlara inanan) Sırplar, Kosova’yı Sırp halkının beşiği (Vidovdan)* olarak görüyor. Bu bölgedeki ortaçağ Sırp kilisesi de Sırplar dışında hiçbir zaman diğer Hristiyanlar tarafından tanınmadı.
Bugünkü Bosna Hersek topraklarında, Sırp Ortodoks Kilisesi 1920’de Sloven Hırvat Sırp Krallığı (1929’da Yugoslavya Krallığına dönüşecek) devletinin yaratılmasıyla ortaya çıktı ve Ortodoks Kilisesi isminin geldiği devletin (Sloven Hırvat Sırp) içinde Sırp geçtiği için bu sözcüğü kilisenin ismine ilave ettiler.
SHS Krallığı devleti isminin 1929 yılında Yugoslavya Krallığı olarak değiştirilince Sloven Hırvat Sırp kilisesinin adının da Yugoslav Ortodoks Kilisesi olarak değiştirmesi gerekiyordu ama, nedense olmadı. Sırp Ortodoks Kilisesi oldu !?
Aynı zamanda neden SHS Krallığı yerin Srboslaviya ismi konmak istenmişti de neden Sırplar bunu beceremedi o da ayrı bir konu !?
Sırp Ortodoks Kilisesi her zaman Boşnakları ve Hırvatları Sırplaştırmak için çalıştı. Onları önce Ortodoks yapıp sonra da Ortodoks olanların da Sırp olduklarına inandırıp çevresindeki halkları kendine asimile etmeyi hedefledi. Böylece topraklarını genişletip büyük Sırbistan’ı gerçekleştirmeyi amaçlamıştır.
Her normal insan kendine sormalıdır; bugünkü Sırbistan’ın yıllarca vassalı olduğu Bosna Krallığından daha büyük topraklara sahip olması nasıl mümkün oldu !
Cevap basit.
“Kan ve Toprak Politikası = SOYKIRIM.”
(Mirza Zildžić’ten alıntı)
