Bismark “Arnavut diye bir millet yoktur” » Boşnak HaberBoşnak Haber

25 Nisan 2024 - 16:04

Bismark “Arnavut diye bir millet yoktur”

Bismark “Arnavut diye bir millet yoktur”
Son Güncelleme :

29 Ocak 2017 - 20:22

 

Zeynep Işıl Hamziç.

Bu günlerde Yunanistan denince akla TSK’ya ait helikopterle Yunanistan’a kaçan 8 darbeci askerin iadesiyle ilgili verdiği karar akla geliyor. Ancak bir başka konu da daha var!

Yunanistan’da Mesolongi acemi birliğinde görev alan 7 Arnavut asıllı Yunan vatandaşının üniformaları ile birliğin içinde Arnavut Kartalı selamı vermeleri, fotoğraf çektirmeleri ve bunu sosyal medyaya yaymaları tepkiye neden oldu. Yunan Savunma Bakanlığı konu hakkında inceleme başlattı. Askerlerin 5 yıl hapis cezası almaları söz konusu. Bu olay konuşulurken başka bir birlikte, ELDİK (Yunan Alayı)’nda aynı selamı yapan bir Yunan askerin fotoğrafı da yayınlandı. Kara Kuvvetleri Kom., açıklamada Mesolongi acemi birliğinde yaşanan olayla ilgili hangi cezai hüküm uygulanmış ise aynı hükmün bu olayda da uygulanacağını belirtti.

Yunanistan ordusunda görev alan binlerce Arnavut asıllı Yunan vatandaşı bulunmakta ve bu tür olaylar da askeri kanadı endişelendiriyor.

Yunan ordusundaki Arnavut asıllı askerin ‘Arnavut Kartal’ı selamı vermeleri, sadece Yunanistan’ın değil diğer Balkan ülkelerinin de karşılaşabilecekleri yeni fiili bir duruma işaret ediyor. Neden mi?

Otto von Bismark(19. Y.Y da Almanya’nın güçlü bir İmp. dönüşmesinde en önemli rolü oynayan ve ilk şansölyesi (başbakan) Alman devlet adamıdır)“Arnavut diye bir millet yoktur” sözlerine rağmen Arnavutlar var ve Balkanların en güçlü siyasi aktörleri arasında yer alıyor.

Avrupa’da 2 milyondan fazla Arnavut bulunmaktadır. Avrupa’da Müslümanların sayısal çoğunluğu açısından önemli demografik katkılar sunan Arnavutların yaygın ve yoğun yaşadıkları ülkeler Arnavutluk, Kosova, Karadağ, Makedonya, Yunanistan, Bosna Hersek, Hırvatistan, Sırbistan, Slovenya, Romanya Birleşik Krallık, Almanya, İsviçre; İsveç Avusturya, Fransa ve İtalya’dır. Büyük Arnavutluk Projesi Birinci Dünya Savaşında Osmanlı İmparatorluğunun asli unsurlarından Türklere yönelik Alman Genelkurmay başk tarafından hazırlanan Turan projeleri gibi, Faşist İtalya ve Nazi Almanyası projesidir. Ancak günümüzde AB diş geçiremeyeceği büyük devlet olgusuna karşı olduğunu her platformda belli ediyor.

Yunanistan’da ortaya çıkan ve diğer Balkan ülkelerine de sıçraması mümkün Arnavut Kartalı selamı, yeni bir etnokrizin alarmını veriyor.Neden mi?

Arnavutluk da yeni bulunan doğalgaz ve petrol yatakları ülke ekonomisi açısından hayati öneme sahip.

Önümüzdeki yıllarda, yakın geçmişte keşfedilen petrol ve doğalgaz kaynaklarının ekonomiye yön veren faktörlerden birisi olması bekleniyor. Lakin bulunan petrol ve doğal gaz rezervleri, bölgede savaşa da yön verebilir. Çünkü Mayıs 2015’te Yunanistan ile Arnavutluk arasında tartışmalı bölgede petrol arama krizi yaşanmıştı. İlginç olan bu krizin Mart 2015’te Arnavutluk Petrol, Doğalgaz ve Enerji Zirvesi’nin, Arnavutluk’un başkenti Tiran’da yapılmasından bir ay sonra çıkmasıydı.

Tiran yönetiminin kendisine ait olduğunu iddia ettiği bölgede petrol arama kararı alan Atina’yı protesto ettiği belirtilmişti. Tiran yönetiminin ayrıca Atina’dan bölgede yapacağı petrol arama çalışmalarının haritasının da kendilerine verilmesini istediği kaydedilmiş, Atina’nın ise Tiran’ı ‘Büyük Arnavutluk’ projesi peşinde koşmakla suçladığı vurgulanmıştı. ‘Büyük Arnavutluk’ projesi Yunanistan’ın yanı sıra Kosova, Sırbistan, Karadağ ve Makedonya topraklarının bazı bölümlerini kapsıyor.

Biliyorsunuz; bu Yunanlılar, baklavayı, dolmayı hatta Hacivat Karagözü dahi Türklere değil kendilerine ait olduğunu iddia eder.

Büyük ağaca yaslanan, her zaman gölge bulur..” Yunanlıların sorması gereken şu; Arnavutlar hangi büyük ağaca, çınara yaslanıyor acaba? Unutmasınlar ki “Toska ve Gega bir ağacın dalları!”

Arnavutlar; Geg ve Tosk yani kuzey ve güney olmak üzere iki büyük gruba ayrılırlar. Bu farklılığın sebebinin etnik değil, coğrafi olduğu söylenir.Bu söz de bir atasözüdür. Bu söz iki grup arasında farklılıkları göstermektedir.

Kaynak: Kafkassam Ömür Çelikdönmez yazısı ve Ensonhaber

 

YORUM YAP