Sakarya Boşnaklarını Tanıyalım..
SAKARYALI BOŞNAKLAR
Sakarya, Türkiye’nin bir ili ve en kalabalık yirmi ikinci şehri. 2023 itibarıyla nüfusu 2023 yılına göre 1.098.115’dir.Yüzölçümü 4817 Km2 2dir.16 ilçesi vardır. Sakarya toplam nüfusuyla İstanbul, Bursa, Kocaeli ve Balıkesir’in ardından Marmara Bölgesi’nin en büyük beşinci şehridir.
Sakarya ilinin eski adı Adapazarı’dır.XVI. yüzyılda bir köy olarak kurulan Adapazarı’nın, ilk başlarda Ada veya Adaköy olarak adlandırıldığı, bir sonraki yüzyılda çevre için bir pazar yeri olarak seçildiği ve daha sonraki yüzyıllarda “Ada pazarı” olarak isimlendirildiği belirtilmektedir
Şimdi ise merkez ilçedir. Adapazarı bir göçmen şehridir. Kafkas ve Balkan göçmenlerinin yanında Karadenizden zamanında gelen göçlerle oluşan nüfus yapısına sahiptir. Adapazarı, gerek muhacirlerin geçici toplanma yeri olan İstanbul’a yakınlığı ve gerek demiryolu güzergahında olması nedeniyle muhacirlerin sevk ve iskan edildiği yerlerden birisi haline gelmiştir.
BOŞNAKLARIN ŞEHRE YERLEŞMELERİ
1877-78 harbi neticesinde imzalanan Berlin Antlaşması’yla, Osmanlı Devleti’nin Balkanlar’daki en uç ileri karakolu olan Bosna-Hersek, Avusturya-Macaristan İmparatorluğu’nun işgaline bırakılmıştı. Buranın Müslüman halkı olan Boşnaklar ise Hıristiyan bir devletin işgalinde yaşamayı bir türlü kabullenememişler ve göç etmeyi düşünmeye başlamışlardı. Avusturya’nın yaptığı çeşitli zulümler neticesinde 1882-1900 tarihleri arasında 120.000 kadar Boşnak, anavatan olarak gördükleri Osmanlı Devleti’ne göç etmişlerdir.İşte o dönemde gelen Boşnaklardan Sakarya’ya da Boşnak göçleri ve bunun sonucunda iskanları yapıldı.
ADAPAZARINA İLK YERLEŞEN BOŞNAK SÜLALELERİ
Peki Adapazarı’na ilk olarak hangi sülaleler yerleşti.. Bunu da Dr. Ebubekir Sofuoğlu’nun yazdığı , “Osmanlı’dan Bugüne Adapazarı’nda Belediye Hizmetleri (1862-2006)” adlı kitabının 75-85’inci sayfalarında Bosna’dan Adapazarı’na göç eden ailelerin listesi kısmında görüyoruz.Dönemin Adapazarı Kaymakamlığınca hazırlanan Bosna Göçmenleri Defteri dikkatlice incelendiğinde en eski göçün 1881’de (2 erkek 3 bayan toplam) 5 nüfuslu “Kalamin Salih Bin Ömer Hanesi” olduğu görülmektedir. Osmanoviç, Mehmetoviç, Boliyaliç, Baciç, Hasiç, Caniyebiç, İşuzeviç, Karabaşoviç, Ciyukiç, Beyazoviç, Haciç, Başlagiç, İslamoviç, Baeviç, İkanoviç,Kırziç, Müminoviç, Dırgoviç, Karaosmanoviç, Safiç, Meziç, Başayiç, Ali Gaviç, Hamziç, Mükeniç, Hoskiç, Müekkiniç, Kabaciç vs.lakaplı bir çok Boşnak ailesinin Adapazarı’nda Camii Cedit (Yenicami), Bahşiler, Pabuççular, Çukurahmediye, Aziziye Mahalleleri ve Çaykışla Karyesine (Köyü) yerleştirildiklerini görmekteyiz.
Yine Ebubekir Sofuoğlu’nun aynı kitabında 1881-1893 tarihleri arasında Adapazarı’na yerleştirilen Boşnak aile sayıları yıl yıl verilmiştir. Buna göre bu tarihler arasında toplam yerleştirilen Erkek sayısı 593 kadın sayısı ise 618 olarak verilmektedir.
Mahallelere yerleştirilen Boşnakların hane olarak baktığımızda ise yine 1881-1893 arasında Aziziye Mahallesine 26 hane ,Bahşiler Mahallesine 73 hane ,Cami Cedid Mahallesine 76 hane ,Çaykışla Mahallesine 2 hane ,Çukurahmediye Mahallesine 71 hane ,Pabuççular Mahallesine 39 hane ve yer belirtilmeyen yerleri topladığımızda 296 haneyi görmekteyiz.
Adapazarı’na iskan edilen Bosna-Hersek muhacirlerinin sayısının 20 Ağustos 1311 (1 Eylül 1895) tarihli bir belgede 1104 nüfustan ibaret bulunduğu zikredilmiştir. Yine aynı belgede Bosnalı muhacirlerin her birinin durumu, isimleri, meslekleri ve yerleştikleri mahaller zikredilmiştir.
BOŞNAKLARIN USÜLSÜZ OLARAK ARAZİLERE EL KOYMALARI
15 Mart 1316 (28 Mart 1900) tarihli diğer bir belgeden anlaşıldığına göre, Adapazarı civarında Gökçe Viran adlı mevkide kurutulan bataklıktan 15.000 dönüm arazinin 4.624 dönümü Boşnak muhacirlerine tahsil edilmiştir. 1895 yılında Adapazarı’na gelen 170 hane Boşnak muhacirinin mesken ve arazisi yoktu ve bu kişilerin kazanın kuzey doğu kısmında bulunan Gökçeören Gölü civarına yerleştirilmeleri gündeme gelmişti. Bataklıkların kurutulması hem sağlık açısından hem de Balkanlardan ve Kafkasya’dan gelen muhacirlerin iskân edilmesi açısından önemliydi. Zamanla buradaki muhacirlerle buranın iskanını açma ihalesi verilen Emil Bodovi arasında sorunlar ortaya çıkmıştı. Özellikle Yazlık civarındaki Bosna muhacirleri kendilerine çizilen hududu aşarak imtiyaz hattını geçmişler arazi kapalı olduğu için ormanları yakarak, keyfi ve faydasız bir suretle açabildikleri tarlaların etrafını hendek ya da çitlerle çevirmeye ve araziyi mülk edinmeye başlamışlardı. Kimi bunu kazanca dönüştürmüştür. Boşnak muhacirlerinin ileri gelenlerinden SeyfettinAğa ile Bekir Osman Süleyman Pehlivan, imtiyaz dâhilinde 200-600 dönüme kadar yer açmağa muvafık olmuşlar ve tapusuz olarak araziyi mülkleştirmişlerdi. Bu kişiler açtıkları arazi dönümünü 2-2,5 lira arasında diğer muhacirlere satmaya başlamışlardı.
Muhacirler ve yerli halk imtiyaz dahilinde yaklaşık olarak 8.000 dönüm araziyi işgal ederek açmışlardı. Bu şahıslar burada her türlü ziraat işleriyle meşgul olmaktaydılar, fakat ektikleri arazinin ne öşrünü ve ne de vergisini hükümete vermektedirler. Bundan dolayı kanal açılıp bataklık kuruduktan sonra Osmanlı Devleti de bu durumdan zarar etmeye başlamıştır. Ayrıca imtiyaz hattı dâhilinde arazi açarak buralara yerleşen muhacirler arazi sınırlarını kendi keyiflerine göre belirlediklerinden aralarında daima sorunlar çıkmış ve bu sorunlar çok önemli noktalara gelmiştir.1896 Haziran ayında Boşnak muhacirler bu kez Karaboğaz civarında Emil Bodovi tarafından kurutulan arazide ekilen ekinler ile Bodovi’nin çalışanlarının kurduğu barakaları tahrip etmişler ve bataklık kurutma çalışmalarını gerçekleştiren mühendisler ve diğer adamları öldürmek tehdidinde bulunmuşlardı. Olay yine Fransız Sefareti’ne yansıtılmış, Sefaret de zararın hükümet tarafından karşılanmasını talep etmişti38. Bâb-ı Ali de bu durumun araştırılması için İzmit Mutasarrıflığı’na talimat göndermişti.30 Nisan 1898’de Fransız Sefareti’nden Hariciye Nezareti’ne gönderilen yazıda, Boşnak muhacirlerin tecavüzlerini artırarak devam ettikleri, muhacirlerin su taşkınını önlemek için yapılan ahşap ve topraktan oluşan setleri tahrip ettikleri, köprülerin ahşap parmaklıklarını balta ile parçaladıkları ve suyolunun mecrasını da toprak ile doldurmakla tehdit ettikleri ortaya çıkmaktadır. Fransız Emil Bodovi’ye verilen imtiyaz dâhilinde bulunan göl ile civarındaki bataklıklardan yaklaşık 15.000 dönüm arazi temizlenmiştir. O civardaki Boşnak muhacirleri tarafından sahiplenilmiş arazi 4.620 dönümdür. Bu araziyi işgal eden muhacirlerin sayısı 347 kişi olup, işgal ettikleri bölgede özellikle 8-10 yıldır toprağı işlemektedirler. Bazı yerlerde özellikle Mahmudiye Köyü civarında halk senet göstererek ekip biçtikleri arazinin kendilerinin olduğunu iddia etmektedirler. Osmanlı Devleti sorunun çözümünde burdaki arazi karşılığının muhacirler tarafından ödenmesi şartını getirerek meseleyi çözmeye çalışsa da hiçbir zaman bu bedel ödenmemiştir.
Adapazarı’na yerleştirilen Bosnalıların yerleştikleri semte Hamidiye denmiştir. Bu durum 23 Eylül 1316 (6 Ekim 1900) tarihli bir belgede şu şekilde anlatılmıştır:
“Adapazarı’nda Cami-i Cedid mahallesinde iskan edilen Rumeli ve Bosna ve Tatar muhacirlerinden Bosnalıların bulunduğu semtin Hamidiye ve Tatarların mütevazi oldukları cihetin Mecidiye namlarıyla iki mahalle teşkili hakkında” Bu dönemde Adapazarı’na, Çerkez, Gürcü, Boşnak gibi etnik unsurlar tarafından yapılan göçlerin büyük çoğunluğu Boşnak muhacirleri tarafından yapılmıştı.
Boşnak muhacirlerin yerleştirilmelerinde kısa zamanda lisan ve adetlere uyum göstermelerini ön planda tutmuştur. 1878’den sonra başlayan ve günümüze kadar devam eden göçlerin neticesi olarak şu anda da Türkiye’nin 30’u aşkın vilayetinde Boşnak asıllı vatandaşımız yaşamaktadır. Gerek Balkan harpleri gerekse İstiklal Harbi’nden sonra ve hatta günümüzde dahi devletin Boşnakların Türkiye’ye yerleştirilmesinde çok seçici davranmadığı ve bu unsuru kabul ettiğini görmekteyiz. Özellikle Birinci Dünya Savaşı sırasında, devletin ihtiyaç hissettiği potansiyel insan gücünün sağlanmasında, dağıtılarak yerleştirilen ve bu sayede Türkiye şartlarına kolaylıkla uyum gösteren bu Boşnak muhacirlerin önemli bir katkısı olduğunu söyleyebiliriz.
BOŞNAKLARIN TÜRKİYEYE UYUM SAĞLAMALARI
Göç eden Boşnak muhacirler de Osmanlı zamanından beri devam eden alışkanlık ve kız alıp verme gibi akrabalık ilişkileri sayesinde kendilerini Türk kabul edip, Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin en sadık toplulukları arasında yer almışlardı.
Türkiye’de şahsi teşebbüs ve özel sermaye ile kurulan ve günümüze kadar yaşamını sürdüren ilk banka, 14 Ocak 1914 tarihinde Adapazarı’nda “Adapazarı İslam Ticaret Bankası” adıyla kurulmuştu. Daha sonraları adını Türk Ticaret Bankası olarak değiştiren bu bankanın kurulmasıyla bankacılık tarihimiz yeni ve çok önemli bir aşamaya ulaşmış oluyordu. Göç kaynağı itibariyle Bosna, Silistre, Niğbolu, Diyarbakır gibi bölgelerden gelip Adapazarı’na yerleşmiş olanların da içinde bulunduğu 13 müteşebbis, bu ilk özel teşebbüs bankayı Adapazarı’nda kurmuştur. Banka kurucularından olup Bosnalı bir muhacir olan Hacı Adem Beyzade İbrahim o dönemin Karasu Nahiyesi Belediye Reisi idi. Bankanın Kuruculardan olan İbrahim Bey, bankanın belli bir müddet idare meclisi reisliği yapmıştır. Buradan da anlaşılacağı üzere Boşnak muhacirlerin arasından üst kademelerde görev almış kişiler çıkmıştır.
BELEDİYE BAŞKANI İBRAHİM BEGOVİÇ
Dr.Ebubekir Sofu’nun hazırladığı kitabın 78’inci sahifesinin son satırında “İbrahim Bey Bin Hacı Adem Biraderi , Hasan Bey, Hamza Ali Bey ve Aileleri, 7 erkek 9 kadın yekün 16 kişilik bir hanede, 1885 yılında Bosna’dan Camii Cedit (Yeni Camii) Mahallisine göç ettikleri”, tüccar oldukları, “haneleri ve arazileri vardır” notu görülmektedir. Hemen söyleyelim ki bu hanede söz edilen şahıslardan birisi 1902-04 yılları arasında 3’üncü Adapazarı Belediye Başkanı olarak seçilen Adembeyzade İbrahim Beyden (Ocaklı) başkası değildir. Başkanlığı döneminde Ziraat Bankası önünden Yenicamii’ye kadar devam eden parkı halkın hizmetine açmış ve bu park 1961’de “Atatürk Bulvarı” haline dönüşene kadar “İbrahimbey Parkı” olarak anılmıştır. Öte yandan 13 Adapazarlının 9 Mart 1913’te bir araya gelerek kurduğu bankanın noterlikte tescildeki adı “Adapazarı İslam Ticaret Bankası”nın resmi sözleşmesinde adı “Hacı Adembeyzade İbrahim Bey Sipahizade Hamit Bey ve Şürekası (Ortakları) Adapazarı İslam Ticaret Bankası nam ile… teessüs eylemiştir” şeklindedir.
Boşnaklar Adapazarı’na ilk ayak bastıklarında ekonomik ve kültürel bakımdan büyük zorluklarla karşılaşan Boşnaklar, zamanla bölgeye uyum sağlamış, örf ve adetlerini korumuş, yaptıkları iktisadi girişimlerle de bölge ekonomisine büyük katkılarda bulunmuşlardır.
Mart 1923 gelir ve Türkiye’ye Boşnak göçleri büyük bir hızla devam eder. Bu tarihte 6687 Boşnak Adapazarına yerleştirilecektir.1934 ve 1951 tarihlerinde de Serdivan’a Yugoslavya’dan Boşnak göçmenler gelip yerleşmişti
GÜNÜMÜZDE ADAPAZARINDAKİ BOŞNAKLAR
Bugün Adapazarında Başlar Mahallesinde Boşnaklar vardır.Başlar; bugün Yenicami’den Hacıoğlu’na kadar olan bölgeye denirdi. Daha sonra Başlar Mahallesini adı Yenigün Mahallesi olarak değiştirildi. Daha çok Bosna’dan gelen Boşnak Müslümanların yerleştiği semtin adıydı. Bugün Patates Hali denen yer 1939 tarihinde hicret eden Boşnak Mehmet Emin Amasyalı satın alınmıştır. Mehmet Emin Amca oraya futbol sahası yapacaktı, büyüklerle anlaşamadılar, zamanla orası semt pazarı oldu, ardından da Patates Hali oldu. Hacıoğlu denen mahallenin de ilk sakinleri Boşnaklardır.Daha sonra Manav ve Arnavutlar gelip yerleşmiştir.
AHMETBEY BAYIRI İSMİ BİR BOŞNAK’TAN GELİR
Bosna’da biri avukat diğeri belediye başkanı olan Ahmet Kulenoviç ve Ömer Faruk Kulenoviç kardeşler, 1927’da Adapazarı’na göçecek ve Maltepe bayırında geniş bir yamacı satın alarak, dönemine göre Ortadoğu ve Balkanların en büyük tuğla-kiremit üretim tesisi olan Kulenska Kiremit-Tuğla Fabrikası’nı kuracaklar, 1938’de bu tesisi Süleyman Hilmi Tunahan ailesine devredeceklerdir. Semt adını büyük kardeş Ahmet beyden almıştır.
YENİCAMİ SEMTİ DE BOŞNAKLARLA İLGİLİDİR
Adapazarı’na Bosna-Hersek’ten ilk göçlerin 1881 yılında gerçekleşmesi üzerine, Boşnak göçmenlerin Adapazarı’na iskan edildiği semte inşa edilen camii ‘Yenicami’ olarak isimlendirilmiştir. Hatta göçlerin ve yerleşimin yoğunluğu karşısında tarihi kayıtlarda ‘Mahalle-i Camii Evvel’ (Birinci Yenicami Mahallesi) ve ‘Mahalle-i Camii Sani’ (İkinci Yenicami Mahallesi) ismi verilen iki mahalleden söz edilmektedir. Semt de adını bu camiden almıştır.
Yenicamii’den Erenlere doğru; Yenicami mahallesi, Başlar mahallesi (Yenigün), Tatar Mahallesi, Patates Hali, Hacıoğlu, Çukurahmediye; bu saydığım mahallelerin hepsinin ortak adı eskiden Boşnak mahallesiydi. “Nerede oturuyorsun? Boşnak mahallesinde. Neresinde? Hacıoğlu’nda “denilirdi.
Yenihilal Spor ismiyle bir takım kurulmuş ve Boşnakların kurduğu bu takım 1939’da kapanmıştır. 1946’dan sonra, tekrar ilçelerde takım kurmak serbest olunca Yeni Cami semti Boşnakları Yenihilal yerine Yıldırımspor’u kurdular.
Boşnaklar ,Anadolunun Kurtuluş Mücadelesi verdiği yıllarda ,Türk ve Tatar kökenliler ile birlikte oluşturulan Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti’nde yer alarak Adapazarı’nın düşman işgaline karşı mücadelesinde yanında yer aldılar.
ADAPAZARININ EŞKIYASI BOŞNAK ÖMER
Aynı makalede bir de Boşnak Ömer isimli bir eşkıyadan söz edilir.Seyfettin Ağa’nın oğlu olan Ömer eşkıyalık ile zenginleşmiş ve Rum,Ermeni,Abaza ve Boşnaklardan oluşan çetesi ile Adapazarı belediyesini işgal ederek Adapazarı eşrafından oluşan bir teşkilat kuracağı gerekçesiyle yardım ister.Bunun üzerine bir Kuvay-ı Milliye müfrezesi yollanır ve 13 kişi ile birlikte Boşnak Ömer de ortadan kaldırılır.
BOŞNAK MEHMET EFENDİ
Orhan Gazi’nin 1323 yılında sefere giderken konakladığı ve namaz kıldığı yere bir cami yapılmasın istemesiyle inşa edilen ve 1325 yılında ibadete açılan Adapazarı’ndaki Tarihi Orhan Camii’nin (Orhan Gazi Camii) Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle birlikte ilk imamlığını kendisiyle aynı taşıyan Türk Milli Basketbol Takımı ve NBA Takımı’nın oyuncusu Mehmet Okur’un dedesi yaptı. Cumhuriyet’in ilan edilmesiyle Bosna’dan Türkiye’ye göç eden ve halk arasında Boşnak Mehmet Efendi diye bilinen Mehmet Okur; Orhan Camii’nin ilk imamı olarak 1923-1963 yılları arasında görev yaptı.
GÜNÜMÜZDE ADAPAZARLI BOŞNAKLARIN YAŞADIĞI YERLER
Çaykışla Köyünün de yarısı Boşnak yarısı Arnavut ve karışık. Sadece Sakarya’da 80 bin, Serdivan’da ise 27 bin Boşnak yaşıyor .Serdivan’a 1934 ve 1951 yılında Boşnakların yerleştiğini öğreniyoruz.1960 yılındaki istatistiklerde Sakarya ili nüfusu 11.478 ve bunun 2492’si Boşnakça konuştuğu kayıtlarda yer almaktadır. Bunun dışında Boşnaklar Aktaş, Aralık Köyü,Karasu, Pamukova, Yazlık, Kuruçeşme ve Kazımpaşa gibi yerlerde varlar. Karasu’da Kuzuluk Mahallesi isimli Boşnak mahallesi vardır. Bosna’dan göç edenler tarafından oluşturulan mahalle olduğu için bu ad ile adlandırılmıştır. Devlet tarafından kendilerine yerleşme için yer tahsis edilmiştir. Boşnak Camii adıyla bir camiileri de vardır.
Akyazı Yağcılar Köyü Boşnaktır.Bunun yanında Sakarya Merkez Erenler,Sakarya Merkez Selahiye, Akyazı Batakköy ve Kuzuluk,Ferizli Değirmencik ,Karasu Merkez Boşnak Mahallesi,Akyazı Merkez,Kurumeşe,Kocaali Kestanepınarı ve Küplük,Pamukova Oruçlu,Sapanca Ünlüce ve Söğütlü Akarca köyleri Boşnakların yerleştiği köylerdendir. Yine Pamukova’da Kazımiye Köyü Bağlar Mahallesi Boşnak Mahallesi olarak bilinir.
TANINMIŞ BAZI ADAPAZARLI BOŞNAKLAR
Ekrem Alican ( Siyasetçi ), Ekrem AKURGAL(Tarihçi ), Muzaffer GÜNEŞ ( Sanayici) ,Ayşegül ALDİNÇ(Şarkıcı) Mehmet OKUR(Basketbolcu), Faik TUNAY(Milletvekili),İsmet ÇALIŞKAN (Kromel Süt Ürünleri),Ekrem KARABERBER BERBEROVİÇ (Teknik Direktör) ,İbrahim OCAKLI(Eski Belediye Başkanı),Orhan Şevki ALDİNÇ(Spor Yazarı),Fikret ALDİNÇ (Teknik Direktör)
Kaynaklar:
-Sedat KUÇİNBOLİÇ ( Adapazarlı Boşnaklardan)
-Ayla BUDİNLİ ( Adapazarlı Boşnaklardan )
-www.adapazaritarihiblogspot.com
-medyabar.com/koseyazilari/4323/40-soruda-adapazari-.aspx
-medyabar.com/haber/40470/75-yil-oncesinin-40-adapazarli-ailesi.aspx
-http://www.tariharastirmalari.com/sonosmanlisehrisakarya.html
-http://nisanyanmap.com/?y=&t=K%C3%A2z%C4%B1mpa%C5%9Fa&u=1&ua=0
-http://www.medyabar.com/koseyazilari/1249/Default.aspx
-(Sabahattin Özel’in makalesi-Milli Mücadelede Adapazarında Tarafsız Nizam Yönetimi)
-nufusune.com
-75 yıl öncesinin 40 Adapazarlı ailesi – Medyabar
-Adapazarı’nda Gökçeören Bataklığını Kurutma Çalışmaları ve Muhacirlerle Yaşanan Sorunlar (1890-1908),Mustafa Sarı -Bahadır Ünal