Abdullah Sidran’dan bir “Nano” hikayesi
Kimin kimsen var mı, nine?
İki torunum var.
Geliyorlar mı, hiç ziyaret ediyorlar mı?
Gelmeyip de ya ne yapsınlar, ya bayramda ya da öylesine!
Peki ne konuşuyorlar?
Eh işte! Merhaba Nine, Nasılsın Nine.
Ee, sonra ?
Oturuyorlar, ne varsa önlerine koyuyorum.
Ellerindeki cihazları çıkarıyorlar,
Saatlerce oynuyorlar,
Her biri kendi kendinle, sonra ayağa kalkıyorlar.
Allah’a emanet Nine.
Allah’a emanet çocuklar.
Koga još imaš, nano ?
Imam dvoje unučadi.
Dođu li, obiđu li te kadgod ?
Jaštaradi. I za Bajram i onako.
Pa šta pričaju ?
Ništa. Merhaba, nano. Kako si, nano ?
Pa onda ?
Sjednu, ja im iznesem šta se nađe.
Oni posjedaju, izvade one sprave,
trljaju po sata, sahat,
svak svoje, pa ustanu:
Alahimanet, nano.
Alahimanet, djeco.
Nusret Sancaklı