Başarılarıyla Göğsümüzü Kabartan 9 Türk Kadın Sporcu » Boşnak HaberBoşnak Haber

6 Kasım 2024 - 06:44

Başarılarıyla Göğsümüzü Kabartan 9 Türk Kadın Sporcu

Başarılarıyla Göğsümüzü Kabartan 9 Türk Kadın Sporcu
Son Güncelleme :

28 Nisan 2022 - 23:11

1. Ayşe Begüm Onbaşı

Ayşe Begüm Onbaşı

2001 yılında Manisa’da dünyaya gelen milli jimnastik sporcumuz Ayşe Begüm Onbaşı, 11 yaşından beri ülkemizin formasını giyiyor. 3 yaşında başladığı spor hayatında kendini adım adım geliştiren ve bu kadar genç yaşta dünyaca ünlü bir jimnastikçi olmayı başaran sporcumuzun bugüne dek kazandığı altmıştan fazla madalya var. İlk altın madalyasını 2016 yılında kazanan Onbaşı, 2021 yılında Bakü’de düzenlenen Aerobik Cimnastik Dünya Şampiyonası’nda yeniden altın madalyayı göğüsleyerek ülkemizin spor tarihinde bir ilki başardı. 2021’in haziran ayında Dünya Oyunları tarafından Ayın En İyi Sporcusu da seçilen Onbaşı, kazandığı madalyaların çokluğundan dolayı “Madalya Canavarı” unvanıyla da anılıyor.

2. Şahika Ercümen

Şahika Ercümen

16 Ocak 1985 yılında Çanakkale’de dünyaya gelen Şahika Ercümen; profesyonel bir serbest dalış sporcusu.Ülkemizin ilk kadın serbest dalış eğitmeni olan ve serbest dalış branşında kırılmadık rekor bırakmayan Şahika Ercümen, 1998 yılından beri katıldığı yarışma ve karşılaşmalarda başarı üzerine başarı elde ediyor. Kendi alanında kırdığı çok sayıda Türkiye ve dünya rekoruna ek olarak, sayısı yüzü aşkın madalyayı da göğüslemiş durumda. 2021 yılı itibarıyla Ercümen’in kırdığı resmi dünya rekoru sayısı 10’dan fazla. Ayrıca, kendisi 2020 yılından bu yana Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı’nın Türkiye’nin Sudaki Yaşam Savunucusu olarak da görev alıyor. Serbest dalışta ülkemizin rekorunu da hâlen elinde tutuyor

3. Sümeyye Boyacı

Sümeyye Boyacı

Peş peşe kaydettiği başarılarla hepimizi gurura boğan paralimpik yüzücümüz Sümeyye Boyacı, 5 Şubat 2003 tarihinde Eskişehir’de ailesinin ilk çocuğu olarak dünyaya gelmiş. Doğuştan kolları olmayan Boyacı’nın yüzmeyle tanışması henüz yalnızca 5 yaşındayken, balıkların da kolları olmadan yüzebildiğini düşünerek kendini havuza atmasıyla gerçekleşmiş. Üstelik, Boyacı’nın fiziksel anlamda mücadele etmek zorunda kaldığı bir de kalça çıkığı problemi varmış. Ancak bu zorlukların hiçbiri ona engel olamamış. Kalemi ayak parmaklarıyla tutarak sayısız farklı resim yapmış. Hatta ilerleyen yıllarda bu resimlerle Rusya’da bir sergi bile açmış. Ancak onun en büyük tutkusu, yüzmek olmuş. 2008 yılında yüzmeye başladıktan sonra 11 yaşında antrenörü Mehmet Bayrak’la karşılaşmış ve katıldığı ilk Türkiye Şampiyonası yarışında dünya barajını geçmeyi başarmış.

Her gün yaklaşık 8 saat antrenman yapan Sümeyye Boyacı, kollarının yerine kimsenin görmediği kanatları olduğunu söylüyor. 2018’de düzenlenen Avrupa Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda 50 metre sırtüstü S5 kategorisinde altın madalyayı göğüsleyen başarılı sporcumuz, 2019 yılında düzenlenen Dünya Paralimpik Yüzme Şampiyonası’nda da gümüş madalyayı almaya hak kazandı. Bu başarılara, 2021 yılında İtalya’da düzenlenen Paralimpik Yüzme Dünya Serileri’nde kazandığı altın madalya da eklendi. Kısacası, Sümeyye Boyacı görünmeyen kanatlarıyla, cesaretiyle, müthiş azmi ve dayanıklılığıyla herkese ilham olmayı ve bu esnada bizi gururlandırmayı sürdürüyor. Ayrıca, kendisi 2020 yılından beri ünlü oyuncak bebek üreticisi firması Barbie’nin de rol modelleri arasında yer alıyor

4. Busenaz Sürmeneli

Busenaz Sürmeneli

Trabzonspor Kulübü’nde faaliyet gösteren ve aynı zamanda milli boksörümüz olan Busenaz Sürmeneli, 25 Haziran 1998 tarihinde Trabzon’da dünyaya geldi. İlk Türkiye şampiyonluğunu 2013 Yıldız Kadınlar Türkiye Şampiyonası’nda elde eden milli gururumuz, 2013-2020 yılları arasında onlarca farklı galibiyete imza attı ve madalyalar kazandı. Aynı zamanda akrabası olan antrenörü sayesinde boksla tanışan ve kısa zamanda kendini katbekat geliştirerek ismini dünya çapında duyuran Sürmeneli, 2019 yılında Rusya’da düzenlenen AIBA Dünya Kadınlar Boks Şampiyonası’nda velter sıklette altın madalya kazanarak göğsümüzü kabarttı.

Ancak bu başarının üzerine, ülkemizi gurura boğan bir başarı daha geldi: Busenaz Sürmeneli 2020 Tokyo Olimpiyatları’nda velter sıklette bir altın madalya daha kazanarak kendi branşında olimpiyat şampiyonu oldu. Bu başarı, ülkemiz için de bir ilk olma özelliğini taşıyor. Türkiye’nin kadınlar boks tarihindeki ilk olimpiyat altın madalyasını göğüsleyen Sürmeneli, başarılarıyla ilerleyen yıllarda da hem ülkemizde hem de dünyada adından bol bol söz ettirecek gibi görünüyor. Henüz çok genç olmasına rağmen adını tarihe altın harflerle yazdırmayı başaran sporcumuz, hâlen Trabzonspor Kulübü’nün bünyesinde yer alıyor.

5-Eda Erdem Dündar

Eda Erdem Dündar

22 Haziran 1987 tarihinde İstanbul’da dünyaya gözlerini açan Eda Erdem Dündar, voleybol kariyerine ilk olarak 2000 yılında başladı. Bu tarihte Beşiktaş JK altyapısına katılan sporcumuz, 2004 yılında A takıma seçildi. 2008 yılına kadar Beşiktaş’da oynadı ve söz konusu dört sezonun ikisinde takım kaptanı olarak rol aldı. Ardından Fenerbahçe Spor Kulübü’ne transfer oldu ve takım kaptanlığı görevini bu kulüpte de bırakmadı. Eda Erdem Dündar, 2005 yılından beri Türkiye A Milli Takımı formasını da giyerek takımca elde ettikleri başarılarla göğsümüzü kabartmayı sürdürüyor.

A Milli Kadın Voleybol Takımı’nın da kaptanı olan milli gururumuz, bugüne dek üç yüzü aşkın maçta görev almış durumda. Ayrıca, kariyerinde üst üste dört kez en iyiler arasında yer alan ilk voleybolcumuz olma unvanına da sahip. Uluslararası Voleybol Federasyonu FIVB’nin Tarihin En İyi 100 Oyuncusu listesinde de adına yer verdiği Dündar, 2020 Tokyo Olimpiyatları’nı beşinci sırada bitiren A Milli Kadın Voleybol Takımı’mızın çeyrek finalde gösterdiği başarıda da büyük pay sahibi.

2020 Tokyo Olimpiyatları’nda ilk kez çeyrek final oynama başarısını göğüsleyen milli takımımız, çıktığı müsabakalarda bize müthiş bir heyecan ve gurur yaşatmıştı. Tıpkı Eda Erdem Dündar gibi; Ebrar Karakurt, Naz Aydemir Akyol, Şebnem Simge Aköz, Tuğba Şenoğlu, Zehra Güneş, Hande Baladın, Yasemin Güveli, Cansu Özbay, Ayça Aykaç, Meliha İsmailoğlu, Buse Ünal, Meryem Boz, İlkin Aydın ve Beliz Başkır’ın da yeri hepimiz için çok ayrı. Elbette yalnızca onların değil, Filenin Sultanları’nın geçmişteki her bir üyesinin de öyle. Her biriyle ayrı ayrı müthiş gurur duyuyor ve bize yaşattıkları gurur için teşekkür ediyoruz.

6. Nevriye Yılmaz

Nevriye Yılmaz

16 Haziran 1980 tarihinde Bulgaristan’da dünyaya gelen Nevriye Yılmaz, boyunun uzun olması nedeniyle ailesi tarafından küçük yaşlarda basketbola yönlendirildi. İlkokul yıllarında başlayan basketbol yolculuğu, ailesiyle birlikte İstanbul’a göç ettikten sonra da devam etti. Kariyerine 1982 yılında İstanbul Üniversitesi’nin altyapısında başlayan milli sporcumuz, 1999 yılında Galatasaray’a transfer oldu. Henüz bu takımdaki ilk yılında, yani 1999-2000 sezonunda takımıyla şampiyonluğu göğüslemeyi başardı. 2001 yılında kariyerine yurtdışında devam etme kararı alarak İsrail’in Nirosoft Carmiel takımına transfer oldu. 2002-2003 sezonunda İtalyan Termini di Mareze takımının, 2003-2004’te La Spezia’nın, 2004-2005’te ise Pool Comense Como’nun formasını giydi. Ayrıca, 2003 yılında WNBA’ye katılan ilk Türk kadın basketbolcu olarak tarihe geçti.

Nevriye Yılmaz, 2005 Avrupa Şampiyonası’nda mücadele eden takımımızın en dikkat çeken oyuncularından biriydi. Turnuvanın ribaund ortalamasında birinci, sayı ortalamasında da dördüncü oyuncusu olmayı başardı. 2005-2006 sezonunda yeniden ülkemize dönerek Fenerbahçe forması giymeye başladı. Fenerbahçe’de ter döktüğü sezonlarda toplamda yedi lig şampiyonluğu gördü. Ayrıca, takımıyla birlikte dört Türkiye Kupası’nı ve iki Cumhurbaşkanlığı Kupası’nı da göğüslemeyi başardı. Kariyeri boyunca toplamda 95 maça çıkan milli gururumuz ülkemizin Euroleague kapsamında en çok maça çıkan, sayı atan ve ribaund alan basketbolcularından biri. 2012 yılında Galatasaray’da kaydettiği EuroLeague Women şampiyonluğuyla başarılarına bir yenisini daha ekleyen sporcumuz, 2016 yılında basketbol kariyerini sonlandırdı. Günümüzde ise Galatasaray Kadın Basketbol Takımı Başantrenörü Marina Maljkovic’in yardımcı antrenörü olarak görev yapıyor

7. Çağla Büyükakçay

Çağla Büyükakçay

Milli tenisçimiz Çağla Büyükakçay, 28 Eylül 1989 tarihinde Adana’da dünyaya geldi. Tenisle ilk olarak küçük yaşlarda, kardeşiyle birlikte kaydolduğu Adana Tenis Dağcılık Kulübü’nün vesilesiyle tanıştı. Henüz yalnızca sekiz yaşındayken tenise karşı büyük bir tutku duymaya başlayan milli gururumuz, 14 yaşında ablasıyla birlikte İstanbul’a taşındı. 15 yaşında A milli takıma girmeye hak kazandı ve bu sayede Türk tenis tarihindeki en genç milli kadın sporcu olarak tarihe geçti. Bu başarıyı, Valladolid’de düzenlenen ITF 25,000 $ turnuvasında elde ettiği galibiyet izledi. Söz konusu galibiyet Büyükakçay’ı aynı sene içinde düzenlenen Grand Slam’in ön elemelerine taşıdı. 2011’de de Wimbledon, Fransa Açık ve Avustralya Açık turnuvalarının ön elemelerine katıldı. Takvimler 2016’yı gösterdiğinde, Büyükakçay yeniden Fransa Açık turnuvasının ön elemelerindeydi. Üstelik, bu kez ana tabloya kalmayı başardı ve bu başarıyı kaydeden ilk Türk tenisçi olarak yeniden tarih yazdı.

Çağla Büyükakçay’ın kaydettiği başarılar sıralamakla bitecek gibi değil. 2013’te ülkemizin ev sahipliği yaptığı Akdeniz Oyunları’nda hem teklerde hem de çiftlerde altın madalya kazanan milli gururumuz, Katar Açık Kadınlar Turnuvası’nda üçüncü tura geçmeyi başaran ilk Türk kadın tenisçi olma unvanını da taşıyor. Kariyerindeki en yüksek mertebeyi 2015 yılında, WTA sıralamasında 108. sırada yer almasıyla elde eden sporcumuz, ülkemizi olimpik seviyede temsil eden ilk tenis oyuncusu olarak da tarihe geçmiş durumda.

8. Nazmiye Muslu Muratlı

Nazmiye Muslu Muratlı

13 Haziran 1979’da, Konya’nın Meram ilçesinde dünyaya gelen Nazmiye Muslu Muratlı doğuştan kalça çıkığı problemiyle doğdu. Halter sporuyla tanışması ise 2004 yılında, yani 25 yaşındayken bir arkadaşının önerisi üzerine gerçekleşti. Bu başlangıçtan yalnızca 4 yıl sonra, 2008 Paralimpik Yaz Oyunları’nın kadınlar halter 40 kilo kategorisini dördüncü sırada tamamlamayı başardı. Müthiş bir azim ve kararlılık örneği sergileyen milli gururumuz, 2010 yılında da bir Türkiye rekoruna imza attı: Türkiye Bedensel Engelliler Halter Şampiyonası’nın 44 kg kategorisinde 110 kg kaldırarak ülkemizin rekorunu kırmayı başardı. Üstelik, Türkiye rekorunun ardından dünya rekoru da geldi. Nazmiye Muslu Muratlı Malezya’da düzenlenen Bedensel Engelliler Halter Dünya Şampiyonası’nın 42 kg kategorisinde ilk turda 102,5 kg, ikinci turda da 106 kg kaldırarak dünya halter tarihine geçti.

Nazmiye Muslu Muratlı’nın kariyerine ve ülkemizin spor tarihine eklediği başarılar bunlarla da sınırlı değil. 2012 yılında düzenlenen Londra Paralimpik Oyunları’nda 40 kg kategorisinde ter döken sporcumuz dördüncü hakkında 109 kg kaldırarak altın madalyayı göğüsledi. Bu derece, yine bir dünya rekoru kırdığı anlamına geliyordu. 2014 yılında Dubai’de düzenlenen Bedensel Engelliler Dünya Halter Şampiyonası’nda da tarih yazdı. 41 kg kategorisinde yarışarak 103 kg kaldırdı ve yeniden altın madalyayı boynuna takmaya hak kazandı. Göğsümüzü kabartan bir başarı da 2016 yılında geldi. 2016 Rio Paralimpik Oyunları’nda ülkemizi temsil eden Muratlı, 104 kg kaldırarak hem altın madalyalarına bir yenisini daha ekledi, hem de yine dünya rekoru kırdı. Ayrıca, Paralimpik branşlarda peş peşe altın madalya kazanan ilk Türk sporcu olma unvanını da kazandı.

9. Yasemin Adar

Yasemin Adar

6 Aralık 1991 tarihinde Balıkesir’de dünyaya gelen Yasemin Adar atletizmle lise yıllarında, beden eğitimi öğretmeninin yönlendirmeleri sonucunda tanıştı. 17 yaşındayken okuduğu lisenin atletizm takımına girmeyi başaran milli sporcumuz kariyerine gülle atma branşında başladı. İlerleyen süreçte ise eski Avrupa ve Dünya Şampiyonu olan milli güreşçimiz Aslan Seyhanlı ile antrenör Kemal Kurt’un yönlendirmesiyle Balıkesir Belediyesi Gençlik Merkezi’nin bünyesine güreş sporcusu olarak dahil oldu.

2016 yılında Letonya’da düzenlenen Avrupa Şampiyonası’na katıldı ve burada kazandığı altın madalya ile tarih yazdı. Üstelik, bu altın madalyayı peş peşe diğerleri de izleyecekti. Adar, 2017 yılında Dünya Şampiyonu unvanını da kariyerine ekledi ve 2016-2019 yılları arasında istisnasız her sezonda Avrupa Şampiyonu oldu. 2020 Avrupa Güreş Şampiyonu’nda altın madalyayı kıl payı kaçırsa da, 76 kilogramda gümüş madalya kazanarak yine göğsümüzü kabarttı. 2020 Yaz Olimpiyatları’nda ise yine tarih yazdı: 76 kilogram serbest stilde bronz madalya almaya hak kazanarak kariyerini, ülkemize güreş dalında olimpiyat madalyası getiren ilk kadın sporcu olma unvanıyla taçlandırdı.

Kaynak: https://www.bifikir.com/yasemin-adar-i319186

YORUM YAP